Cumhurbaşkanına suikast teşebbüsünde, eski başyaver ile albayın mahpus cezaları onandı

Cumhurbaşkanı Erdoğan’a 15 Temmuz gecesi suikast teşebbüsünde bulunan gruba, Erdoğan’ın kaldığı oteli bildirdiği ileri sürülen eski başyaver Ali Yazıcı’ya Muğla 2’nci Ağır Ceza Mahkemesince verilen ağırlaştırılmış müebbet ile Dalaman eski Deniz Hava Üs Kumandanı Albay Cenk Bahadır Avcı’ya verilen 13 yıl 4 ay mahpus cezaları, Yargıtay 3’üncü Ceza Dairesince onandı.

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Lideri Recep Tayyip Erdoğan’ın Marmaris’te kaldığı otele yönelik 15 Temmuz 2016’da atak düzenleyen 37 kişilik FETÖ’cü tim, 2 polis memurunu şehit edip kaçtı.

Yürütülen soruşturma kapsamında birinci olarak FETÖ şüphelilerinden ortalarında ‘Çiğli Ana Jet Üssü’nün imamı’ olduğu belirtilen, ‘Paşa’ lakaplı Astsubay Zekeriya Kuzu’nun da bulunduğu 25 asker tutuklandı.

Daha sonra Özel Kuvvetler Komutanlığı’nda tabur kumandanı olan eski Binbaşı Şükrü Seymen ile evvelden tıpkı birlikte eğitim alıp misyon yapan askerlerden seçtiği eski yüzbaşılar İsmail Yiğit, Mustafa Serdar Özay, Muammer Gözübüyük, Ergün Şahin, Bahadır Sagun, Mehmet Öztürk, eski üsteğmenler Murat Köse, Mehmet Demir, Enes Yılmaz ve eski teğmen Muhammet Burak İpek de tutuklandı. Firari eski yüzbaşı Burkay Karatepe ise yakalanamadı.

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN, ŞİKAYETÇİ OLMUŞTU

Cumhurbaşkanı Erdoğan, darbe teşebbüsü sırasında kendisine suikast düzenlemeye çalışanlardan şikayetçi olduğuna ait dilekçeyi avukatı Hüseyin Aydın aracılığıyla Muğla Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdi. Soruşturmanın akabinde hazırlanan, sanıkların her biri için 6 kere ağırlaştırılmış ömür uzunluğu mahpus cezasının istendiği iddianame, Muğla 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Suikast aksiyonu için Marmaris’e gelen 37 askeri çalışanın yanı sıra azmettirici olduğu ya da yardımda bulunduğu belirlenenlerle birlikte ortalarında FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in de bulunduğu, 3’ü firari toplam 46 kişi hakkında dava açıldı.

Eski Tuğgeneral Gökhan Şahin Sönmezateş, eski Binbaşı Şükrü Seymen ve ‘Paşa’ lakaplı eski astsubay Zekeriya Kuzu’nun da ortalarında bulunduğu 31 sanık hakkında, ‘Cumhurbaşkanı’na suikast girişimi’, ‘anayasal tertibi değiştirmeye kalkışmak’, 2 polis memurunun şehit edilmesi nedeniyle ‘kasten öldürme’ cürümlerinden 4’er defa ağırlaştırılmış ömür uzunluğu mahpus cezası verildi.

Ayrıca 9 sanık ömür uzunluğu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eski Başyaveri Albay Ali Yazıcı 18 yıl, eski Tümamiral Tezcan Kızılelma 15 yıl mahpus cezasına mahkum edildi. 42 sanık, 15 yıl ile 4’er sefer ağırlaştırılmış ömür uzunluğu mahpus cezası ortasında çeşitli cezalara çarptırıldı. 1 sanık ise beraat etti.

Sanıklar ortasında bulunan ‘Menfez paşası’ lakaplı astsubay Zekeriya Kuzu’ya, 4 sefer ağırlaştırılmış ömür uzunluğu mahpus cezasının yanı sıra Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kaldığı otele yaptıkları baskın sırasında 3 polis memurunun cüzdanlarını gasbetme hatasından da 3 defa 18’er yıl olmak üzere toplam 54 yıl mahpus cezası verildi.

Sanıklardan eski Yarbay Hüseyin Yılmaz, ‘Cumhurbaşkanı’na yönelik suikast teşebbüsüne yardım etme’ kabahatinden, kanıt yetersizliğinden beraat etti. Davada, sonradan yakalanan ve isimli süreçleri Ankara’da devam eden eski Yarbay Özcan Karacan, firari durumdaki tıpkı vakitte belgenin 1 numaralı sanığı Fetullah Gülen ve suikast timi üyelerinden firari Yüzbaşı Burkay Karatepe hakkındaki belge ise ayrıldı.

YARGITAY 16’NCI CEZA DAİRESİ KARARI BOZDU

Muğla 2’nci Ağır Ceza Mahkemesince karara bağlanan dava evrakı, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2’nci Ceza Dairesi’ne gönderildi. Daire, ortalarında eski Tuğgeneral Gökhan Şahin Sönmezateş, eski Binbaşı Şükrü Seymen ve eski astsubay Zekeriya Kuzu’nun da bulunduğu 37 sanık hakkında verilen cezaları yerinde buldu.

Dosya, temyiz talepleri üzerine Yargıtay’a gitti. Belgeyi inceleyen Yargıtay 16’ncı Ceza Dairesi, Ali Yazıcı’ya ‘suça yardımdan’ verilen 18 yıl mahpus cezasını az bularak kararı bozdu. Yazıcı’nın yanı sıra ömür uzunluğu mahpus cezası alan Dalaman eski Deniz Hava Üs Kumandanı Albay Cenk Bahadır Avcı ile beraatına hükmedilen Yarbay Hüseyin Yılmaz’la ilgili kararı da yerinde bulmadı.

Yarbay Yılmaz ile ilgili Ankara 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen diğer dava olduğunun hatırlatıldığı kararda, maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek formda ortaya çıkarılması emeliyle sanıkla ilgili doküman ve beyanların evraka getirtilmesi, gerekli olması durumunda ise davaların birleştirilerek, bütün halinde kanıtların kıymetlendirilmesi gerektiği kaydedildi.

Yargıtay 16’ncı Ceza Dairesi’nce haklarındaki kararın bozulması üzerine eski başyaver Ali Yazıcı, eski Yarbay Hüseyin Yılmaz ve eski Albay Cenk Bahadır Avcı’nın Muğla 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanmalarına devam edildi.

KARAR DURUŞMASI GÖRÜLDÜ

Davanın 18 Temmuz 2020 tarihinde karar duruşması görüldü. Duruşmada Ali Yazıcı ‘Cumhurbaşkanına suikastten’ ağırlaştırılmış müebbet mahpus cezasına çarptırıldı. Cenk Bahadır Avcı ise ‘Anayasayı ihlal’den 13 yıl 4 ay mahpusa mahkum edildi. Yılmaz hakkında verilen beraat kararı ise kaldırılırken, belgesinin Akıncı Üssü´ndeki dava ile birleştirilmesine karar verildi.

Ali Yazıcı ile Cenk Bahadır Avcı’nın avukatları, bu kararı da temyiz etti. Yargıtay 3’üncü Ceza Dairesi, Muğla 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen mahpus cezalarını onadı.

Kararda, sanıklar Ali Yazıcı ve Cenk Bahadır Avcı hakkında verilen kararlara yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde, birinci derece ile bölge adliye mahkemesinde, yargılama prensibi doğrultusunda, savunmaya kâfi imkan sağlandığı ve kısıtlanma olmadığından CMK’nın 299/1’inci hususu uyarınca reddedildiği anlatıldı.

Kararda, vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, evraklar ve münasebet içeriğine nazaran yapılan incelemede, bozma üzerine yapılan yargılama sürecindeki usuli süreçlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, kademelerde ileri sürülen argüman ve savunmaların temyiz kontrolünü sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, dengeli ve çelişmeyen bilgilere dayandırıldığı belirtildi.

Ali Yazıcı ve Cenkbahadır Avcı ile ilgili olarak hareketlerin hakikat olarak nitelendirildiği, kanunda öngörülen cürüm tipine uyduğu da kararda belirtildi.

Cenkbahadır Avcı ile ilgili Cumhurbaşkanına suikast hatasını işlediğinin sabit olduğu, verilen kararda bir isabetsizlik görülmediği kaydedildi. Sanıklar Yazıcı ve Avcı ile müdafiileri ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan vekilinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1’inci unsuru mucibince davanın asıldan reddiyle beraat ve mahkumiyet kararlarının onanmasına oy birliğiyle karar verildiği de vurgulandı. (DHA)