Ergenlik çağına gelen kızlar, seks işçileriyle ilişkiye sokuluyor

Malavi’nin güneyindeki bazı bölgelerde, kız çocukları geleneksel olarak ergenlik çağına girdiklerinde para karşılığında bir seks işçisi ile cinsel ilişkiye sokuluyor.
Bu erkek seks işçilerine halk arasında “sırtlan” deniyor ve kızlarla ilişki kurmaları tecavüz değil “temizlenme” olarak görülüyor. Bu geleneğin “tecavüz”ü meşrulaştırması bir yana, en büyük etkilerinden biri cinsel yolla geçebilen hastalıkların süratle yaygınlaşması.
Eric Aniva ile Malavi’nin güneyindeki Nsanje bölgesindeki üç göz gecekondusunda buluştum. Dışarda keçiler geziyor, tavuklar eşiniyor. Doğuştan aksayan ayağıyla kapıyı açan Aniva’nın üzerinde kirli bir yeşil gömlek var. Beni sevinçle karşılıyor. Medya ilgisi hoşuna gitmiş gibi.
Aniva bu köyün önde gelen “sırtlan”larından. Malawi’nin güneyindeki bazı toplumlarda bu kişiler para karşılığında cinsel “temizlik” işleri yapıyorlar. Örneğin bir adam öldüğünde, gömülebilmesi için önce karısının “sırtlan” ile cinsel ilişkide bulunması gerekiyor. Aynı şekilde bir kadın kürtaj olmuşsa yine “temizlenmek” için bu kişiyle beraber oluyor.
‘FELAKETLERİ ÖNLEMEK İÇİN’
Fakat bu geleneğin en şok edici boyutu küçük kızların ilk adet kanamalarını yaşadıklarında “temizlenmeleri” gerektiği inancı. İlk kanamaları olduğunda üç gün boyunca cinsel ilişkiye zorlanıyorlar ve bu şekilde çocukluktan kadınlığa geçtiklerine inanılıyor. Kızlar bunu reddederse, aileleri ya da bütün köyün başına büyük felaketler gelebileceği, büyük hastalıklara yakalanılabileceği düşünülüyor.
“Sırtlan” Aniva çoğunlukla okul çağında kız çocuklarıyla cinsel ilişkide bulunduğunu anlatıyor.
“Bazıları 12, 13 yaşında oluyor. Ama ben daha büyük olanları tercih ediyorum. Hepsi de benim sırtlanlığımdan zevk alıyor. Gurur duyuyorlar ve herkese ‘işte’ diyorlar ‘gerçek bir erkek. Kadınların nasıl zevk alacağını biliyor’ diyorlar.”
KADINLAR NEFRETLE HATIRLIYOR
Bu böbürlenmelere karşın, yakındaki köyde konuştuğum çok sayıda kız çocuğu ve genç kadın yaşadıklarını nefretle hatırlıyor.
“Elimden hiç bir şey gelmiyordu. Çaresizdim. Annem ve babam için bunu yapmaya mecbur kaldım” diyor Maria ve sürdürüyor: “Eğer reddetseydim, aileme hastalıklar musallat olabilir, hatta ölebilirlerdi. Çok korkuyordum.”
Hepsi de, tanıdıkları bütün kızların bir sırtlanla ilişkiye zorlandığını anlatıyor.
İLİŞKİ BAŞINA 4 İLA 7 DOLAR
Yaşı hakkında muğlak konuşan Aniva, 40’lı yaşlarında gibi görünüyor. Şu anda iki karısı var ve ikisi de onun bir sırtlan olarak ne iş yaptığını biliyor. Aniva şu ana kadar 104 kadın ve kız çocuğuyla para karşılığında cinsel ilişkide bulunduğunu söylüyor. Bildiği kadarıyla 5 çocuğu var. Cinsel ilişkide bulunduğu kadınlar ve çocuklardan kaçının hamile kalmış olabileceğini bilmiyor.
Yaşadığı bölgede kendisi gibi 10 sırtlan bulunduğunu, her köyde mutlaka böyle bir kişi olduğunu anlatıyor. Her bir “temizlik” işlemi için kendilerine 4 ila 7 dolar karşılığı bir para ödeniyormuş.
Aniva’nın evinden otomobille 1 saatlik uzaklıkta bir köyde 50 yaşlarında, köylerinde geleneklerin taşıyıcısı olan üç kadın olan Fagisi, Chrissie ve Phelia ile tanıştım. Ergenlik çağına giren kızları her yıl kampa alarak onlara eşler olarak görevlerini öğretiyor ve bir erkeği cinsel olarak nasıl memnun edebileceklerini anlatıyorlar. Bu eğitim süreci kız çocuklarının sırtlanla cinsel ilişkiye girerek “temizlenmesi” ile noktalanıyor. Bunu kızların aileleri ayarlıyorlar.
Üç kadın “Bunun yapılması lazım” diyor, “yoksa aileler ve bütün köy halkını hastalık sarar.”
Onlara bu yolla tam aksine cinsel ilişki ile geçen hastalıkların yayılabileceğini anlatıyorum. Çünkü geleneksel olarak sırtlanlar prezervatif de kullanmıyorlar. Ama kadınlar kabul etmiyorlar. Sırtlanların ahlaklı kişiler arasından titizlikle seçildiğini, o yüzden AIDS/HIV virüsü taşımalarının imkânsız olduğunu söylüyorlar.
Fakat HIV, gelenekler nedeniyle açık ki bu topluluklar için çok ciddi bir tehlike. Birleşmiş Milletler Malavi’de her 10 kişiden birinin bu virüsü taşıdığını tahmin ediyor.
HIV POZİTİF OLDUĞUNU GİZLİYOR
“Sırtlan” Aniva’ya hiç test yaptırıp yaptırmadığını sorduğumda “Evet HIV pozitifim” diyerek beni şoke etti. Aynı zamanda kendisini kızlarını “temizlemek” için tutan anne babalara bunu söylemediğini de itiraf etti.
Konuşmamız devam ederken Aniva, duyduklarımdan hoşnut olmadığımı hissetmiş olmalı ki, övünmeyi bırakıp, bu işi artık fazla yapmadığını, yakında bırakmayı düşündüğünü söyledi. Malavililer bu geleneklerinin dış dünya tarafından – sadece kilise değil yardım kuruluşları ve hükümet tarafından da – kınandığının, onaylanmadığının da farkındalar.
Hükümet “zararlı kültürel uygulamalar” adı altında bu geleneğe karşı bir kampanya yürütüyor.
Toplumsal Cinsiyet ve Sağlık Bakanlığı müsteşarı Doktor May Shaba “Amacımız insanları mahkum etmek değil” diyor, “Ama onlara geleneklerini niçin değiştirmeleri gerektiği konusunda bilgi vermeyi hedefliyoruz.”
DİRENÇ YÜKSEK
Daha eğitimli anne babaların kızlarını bir sırtlana teslim etmeme ihtimalinin daha yüksek olduğu söyleniyor ama güneyde görüştüğüm köy büyüğü kadınlar bu görüşlere hiç katılmıyor.
Chrissie “Kültürümüzün hiçbir yanlış yanı yok. Bugün topluma baktığınızda kızların sorumsuzca davrandığını görebiliyorsunuz. Onun için köyümüzde kızlarımıza iyi terbiye vermek zorundayız ki, başıboş kalmasınlar, iyi eşler olsunlar, kocalarını memnun etsinler. Ailelerinin başına bir şey gelmemesi için böyle olması lazım” diyor.
50 yıldır Malavi’de yaşayan ve şu anda ülkenin saygın bir antropologu olan Fransa doğumlu Katolik rahip Peder Clause Boucher bu geleneklerin yüzlerce yıl öncesine dayandığını anlatıyor.
Peder Boucher, kız çocuklarını cinsel ilişkiye zorlama geleneğinin değiştirilmesine , yüz yılı aşkın süredir devam eden kilise etkisi ve son 30 yıldır etkili olan yaygın AIDS hastalığına rağmen, ülkenin güneyindeki toplumların büyük direnç gösterdiğini de anlatıyor. Fakat ülkenin kalan kısımlarında geleneğin çok daha az etkili olduğuna işaret ediyor.
Dünyanın en yoksul ülkelerinden biri olan ve kırsal kesimlerinde ciddi kıtlık ve açlık sorunları olan Malavi’de ne yazık ki bu öncelikli bir politik konu olarak görülmüyor.
Bir köyde Aniva’nın iki eşinden biri olan Fanny ve ailenin küçük kız çocuğuyla bir araya geldim. Fanny önceki eşi öldüğünde Aniva tarafından “temizlenmiş” ve kısa süre sonra evlenmişler.
İlişkileri gergin görünüyor. Fanny, Aniva’nın işinden nefret ettiğini itiraf ediyor. Ama bu geçim kapıları. Ona şu anda iki yaşında olan kızının 10 yıl sonra aynı gelenek gereği cinsel ilişkiye zorlanmasını isteyip istemediğini sorduğumda “İstemiyorum” diyor. “Bu geleneğin sona ermesini istiyorum. Sırtlanlar ile ilişkiye mecbur ediliyoruz. Bu bizim tercihimiz değil ve kadınlar olarak bizim açımızdan çok üzüntü verici bir şey” diye sürdürüyor.
KENDİ KIZINA GELİNCE
Kendisine yapıldığında da nefret etmiş, hâlâ da bu uygulamadan nefret ettiğini söylüyor.
Aynı soruyu Aniva’ya soruyorum. Kızının cinsel “temizlik” ritüelinden geçmesini istiyor mu?
Beni gene şaşırtıyor:
“Hayır benim kızım geçemez. Buna izin veremem. Bu yanlış uygulamayı durduracağım.”
Ama kendisinin bunu yaptığını hatırlatıyorum. “Artık yapmayacağım, kesinlikle” diyor. (Ed Butler/ BBC, Malavi)
Sağlık İçin Kızılötesi Karbon Isı Boyası
Canlıların, özellikle de insanların sağlıklı yaşayabilmek için kızılötesi ışınlara ihtiyaçları vardır. Ancak bir aylık bir sürede yoğun bir şekilde alınan güneş ışınlarının depolanması mümkün değildir. On iki ay boyunca alınacak terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ise sayısız fayda sağlar.
- Hücre sisteminin yenilenme gücünü artırır,
- Kan dolaşımını hızlandırır,
- Kronik yorgunluğu azaltır,
- Bağışıklık sistemini güçlendirir,
- Astım, alerjik rinit gibi solunum yolu rahatsızlıkları olan hastalar için en sağlıklı ısıtma sistemidir,
- Kas ağrıları, sırt ağrıları ve eklem rahatsızlıklarını azaltır,
- Bazı kanser türlerinin gelişimini engelleme özelliğine sahiptir,
- Şeker hastalıklarının yan etkilerini azaltır,
- Fizyoterapi tıp merkezlerinde doğrudan kullanılır.
Tıbbi araştırmalar, uzun dalga boyundaki ışınların terapi etkisi yaptığını, hiçbir zararlı yan etkisinin olmadığını ve insan vücudu için en uygun sıcaklığı sağladığını göstermiştir. Uzun dalga boyunda, terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ile ısıtma sistemi olarak geliştirilmiş olan SRN Kızılötesi Isı Boyası, güneşin altında ısınma hissini on iki ay sağlamaktadır. SRN Kızılötesi Isı Boyası, uygulandığı ortamı sadece ısıtmakla kalmaz; aynı zamanda bir fizyoterapi merkezine çevirerek, içinde yaşayanların sağlığına katkıda bulunur.
Uzun dalga kızılötesi, radyan ısıdır; yüzünüzde güneşin veya odun ateşinin sıcaklığını hissetmekle aynı histir. Hatta kendi vücudumuzun da yaydığı ısı türüdür. İnsanlığın bildiği en temel ısınma şeklidir. Önce objeleri ısıttığı, ısınan objelerin de ısı yayarak çevreyi sıcak tuttuğu için binlerce yıldır tercih edilmiştir.
Bugün, yüksek enerji verimliliğine sahip SRN Kızılötesi Isıtma Teknolojisi, estetik ve konforlu bir şekilde radyan ısıyı çevre dostu olarak kolayca tekrar kullanabilmemizi sağlamaktadır.
Geçtiğimiz yüzyılda insanoğlunun konforlu olması sebebiyle tercih ettiği konvansiyonel ısıtma sistemlerinin (petek, klima vb.); yakın gelecekte yerini tekrardan kızılötesi ısıtma sistemlerine bırakması kaçınılmazdır.
SRN KIZILÖTESİ KARBON ISI BOYASI HAKKINDA BAZI BİLGİLER
- SRN Kızılötesi Isı Boyası havayı kurutmaz ve havayı değil sizi ısıtır.
- 24 V Elektrik ile çalışan Kızılötesi Isı Boyası sistemi yenilenebilir enerji kaynaklarıyla kombine çalışabilir. (Güneş ve Rüzgar enerjisi)
- SRN Kızılötesi Isı Boyası Üstüne duvar kağıdı,sıva ve boya gibi ürünler ile uygulanabilir özelliklere sahip bir üründür.
- SRN Kızılötesi Isı Boyası’nın boyandığı ortamda nem ve küf olmaz.
- SRN Kızılötesi Isı Boyası mekanik tesisat ve bakım gerektirmeye bir üründür.
- SRN Kızılötesi Isı Boyası anında ısınma ve homojen ısı dağılımı sağlar.
- SRN Kızılötesi Isı Boyası sağlıklıdır, nefes hastaları (bronşit vb) için en uygun ısıtma teknolojisidir.
- Su bazlı karbon kaplamalar ek veya ana ısıtma da mükemmel olarak kullanılabilir.
- Pars alüminyum tozu,pars bakır tozu,Pars Çinko Tozu,Pars Grafit Tozu,Pars Kurşun Tozu,Pars demir tozu,pars kurşun oksit,pars kurşun oksit sülyen,pars kurşun oksit mürdesenk,pars fire assay flux,pars nitrik asit,pars hidroklorik asit,pars sülfürik asit,pars hidrazin hidrat,pars kaolin,pars sepiyolit,sunsep,sundiyo,sunmag,pars zeolit,pars 67 mangan dioksit,pars85 mangan dioksit,hadjin yılan kovucu,parsvet yara tozu,pars lime sülfür,nanotozlar,yemkat.com,sunshield kaolin,sunshield sıvı kaolin,pars silisyum karbür,silisyum karbür,dmr74 mangan dioksit,pars magnezyum sülfat,pars magnezyum sülfat anhidrat,pars magnezyum sülfat monohidrat,pars magnezyum oksit,pars bakır sülfat,pars demir sülfat monohidrat,pars kalay sökücü,pars nikel sökücü,süren vollastonit tozu,pars volfram tozu,pars molibden tozu,pars antimon oksit,pars potasyum hidroksit,pars potasyum silikat,kimyadeposu.com,claypacks.com,demsil silikajel,demsil kil paketi,demsil nem alıcı,nemal nem alıcı,pars sodyum metabisülfit,pars sodyum bisülfat,pars magnezyum nitrat,pars sodyum persülfat,pars kalsiyum sülfat,pars kalsiyum sülfat dihitrat,pars hayvan altlığı,pars sodyum lignosülfonat,pars maden tozları,pars metal tozları,pars yem katkıları,pars nanotozlar,pars çinko oksit,sunshield sıvı kaolen,süren titanyum tozu,pars bakır oksit,demsil silikajel,süren otocam çizik giderici,pars seryum oksit,süren ferro vanadyum tozu,pars spekülarit,süren bit-pire kovucu,süren bakır tozu,süren teknoloji,bakır tozu,
- DMRSÜREN KİMYA LTD.ŞTİ
- 05523307100-05325466184
- www.kimyadeposu.com,www.claypacks.com,www.nanotozlar.com,www.netyerim.net
- www.potasyumsilikat.net,www.kursunoksit.com,www.parsman.com.tr,www.parsgrafit.com.tr
- www.parox.com.tr,www.sepiyolit.net,