Hekimlerden yönetmelik yansısı: Buzdağının görünmeyen kısmı da var…

Sağlık Bakanlığı tarafından Ocak 2023 itibariyle uygulamaya konacak yönetmelik ile Türkiye genelinde muayenehanesi bulunan 4.500’i cerrah olmak üzere toplam 7 bin hekimin sistem dışına itileceği tartışılıyor.

Yönetmeliğin iptalini isteyen doktorlar, Sıhhat Bakanlığı’na dava açacaklarını duyururken husus hakkında bir de kamuoyuna açıklama yaptılar.

‘7 BİN TABİP SİSTEM DIŞINA İTİLDİĞİNİ GÖZLER ÖNÜNE SERİYOR’

45 tıp derneği temsilcisinin katıldığı basın toplantısında konuşan Muayenehaneler Derneği Lideri Dr. Cihangir Çakıcı,  “Söz konusu düzenleme anayasayla, kanunlar ve hukukun temel unsurlarıyla karşıt düşmektedir. Gerek hekimler gerekse hastalar için istenmeyen sonuçlar doğuran bu durum, sıhhat dalı içinde çıkmazları beraberinde getirecektir. Doktorların bağımsız çalışma hakkı, hastaların tabip ve sıhhat kuruluşu seçme hakkı ellerinden alındığı üzere küçük ve orta ölçekli hastaneler içinde kısa vadede sorunlu süreçler görülmesi aşikardır.

Yönetmelik birinci bakıldığında muayenehanesi olan 7 bin hekimin sistem dışına itildiğini gözler önüne seriyor. Buzdağının görünmeyen kısmında ise hastaların tabip ve hastane seçme özgürlüğünün kısıtlaması, hür çalışan doktorların ürettikleri sıhhat hizmeti ve yarattıkları istihdamın engellemesi, nitelikli insan gücünün devre dışı bırakılması, iş gücü göçünün artmasına taban oluşturması ve sıhhat turizminin ziyan görmesine kadar varan sonuçları beraberinde getirdi. Sıhhat turizmi konusunda dünyada 5. olan Türkiye, yaşanan komplikasyonlar konusunda dünya standartlarının üstünde değil” dedi.

YÖNETMELİK 2023’TE UYGULAMAYA KONACAK

Sağlık Bakanlığı tarafından Ocak 2023 itibariyle uygulamaya konacak yönetmeliğin iptali için bugüne kadar yaptıkları tüm davetlere sessiz kalındığının altını çizen Doç. Dr. Çakıcı, “Özellikle sıhhat turizmi ile gelen hastaların kayıt altına alınamamasının  münasebet gösterilmesinin kabul edilemeyecek bir durum. Gerekli kontrollerin yapılması için var olan üniteler tekrar Sıhhat Bakanlığı’na bağlı.

Düzenlemenin dayandırıldığı münasebet sistemi değiştirmeyle değil, denetlemeyle tahlil bulur. Bu noktada muayenehane hekimleri kanunlara uygun olarak vazifelerini yerine getiriyor.  Yaptıkları tüm operasyonlar hastaneler tarafından her ay sıhhat müdürlüklerine ve her yıl vergi daireleri müdürlüklerine bildiriliyor.

Başka aksaklıkların tespiti halinde sorunun giderilmesi için Bakanlığa bağlı tüm ünitelerin işlerini kolaylaştıracak Anayasa ve kanunlara uygun tahlil teklifleri ile masaya oturmaya da hazırız” dedi.

‘185 BİN HEKİMİN HÜR ÇALIŞMA ÖZGÜRLÜĞÜ ORTADAN KALKACAK’

Muayenehaneler Derneği İstanbul Temsilcisi Dr. Murat Emanetoğlu ise hür çalışma hakkının öteki mesleklerde olduğu üzere doktorlarında hakkı olduğunun altını çizerek, “Yönetmelik ile 185 bin hekimin hür çalışma özgürlüğü ortadan kalkacak. Hizmete açılan ve yatak kapasiteleri verimli kullanılmayan Kent Hastaneleri ile başka Devlet hastanelerinde özgür doktorların, yatan hastalarının tedavi ve ameliyatlarını yapabilmeleri için tüm düzenlemelerin yapılması gerekir.

Benzer biçimde kamuda misyonlu doktorların de muhakkak mesai saatleri dışında kayıtlı ve vergilendirilmiş olarak özgür hekimlik yapabilmeleri, özel hastane ve tıp merkezlerinde çalışabilmeleri sağlanmalıdır. İnsan kaynağımızı kamu-özel olarak azamiye çıkararak en verimli formda kullanmanın yolunun bu olduğunu düşünüyoruz” diye konuştu.

Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği ismine toplantıda konuşan Dr. Turgut Aydın da bu düzenlemenin yalnızca doktorun değil birebir vakitte hastanın da mağduriyetine sebep olacağını söyleyerek, “Şu an hastanede takımlı çalışan ve bu düzenlemeden etkilenmeyen bir doktor, çalıştığı kurumdan ayrılmak durumunda olduğunda mesleğini nerede ve nasıl icra edecektir. Kelam konusu düzenleme, meslektaşlarımızın hekimlik uygulamalarında yalnızca cerrahi kısmını ellerinden alıp kadük bırakmayacak, birebir vakitte hastaya yaklaşım algoritmalarını da sekteye uğratacaktır” dedi.

Basın toplasında kelam alan Riskli Gebelikler ve Riskli Bebekler Derneği’nden Dr. Arda Lambet, “Hastalarımızın tabip seçme özgürlüğünü külliyen ortadan kaldıran ve  biz tabiplerin de işini yapmasına sınırlama getiren bu yönetmeliğin sorun doğuracağı aşikârdır. Acilen geri çekilmesini bekliyoruz” formunda konuştu.

‘BU YÖNETMELİK KAMUSAL DOKTOR AÇIĞINI KAPATMAK İÇİN HAZIRLANMIŞTIR’

Türk Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Derneği’inden Dr. Hüseyin Güner, son yıllarda sıhhat hizmetlerinde özel bölümün ve zincir hastanelerin hissesi artarken, kamusal sıhhat hizmetlerinin özel bir işletme mantığı ile ele alındığını belirterek, “Bu mantıkla hazırlandığını düşündüğümüz son yönetmelik, direkt muayenehaneleri gaye almaktadır.

Zira cerrahi branşlar ve bir çok dahili branş hastanelerden ve laboratuarlardan hizmet almadan mesleğini icra edemez. Muayenehane tabipleri artık ameliyat yapamayacak. Halbuki işimiz ameliyat yapmak. Çünkü birçok yanık hasta, dudak damak yarığı olan bebekler, eli, kolu, bacağı, yüzü anomalili doğan çocuklar, parmağı kopan ya da yaralanan çalışanlar, yüzü, gözü yaralanan çocuklar üzere birçokları özel muayenehanelerden yararlanamayacaklar.

Birçok kanserli hastanın tedavisi aksayacak. Geçmişte kamuda fiyatlı çalışan hekimler yarı vakitli devlette ve yarı vakitli özel muayenehanesinde çalışabiliyordu. Böylelikle az sayıda tabip olmasına karşın hem kamusal hem de özel sıhhat hizmetleri aksamadan devam ediyordu. Evvel tabipler tercih yapmaya zorlandı ve muayenehanelerini kapatmadan kamuda çalışamayacakları söylendi. Bir gurup tabip muayenehaneleri tercih ederek kazanılmış kamusal kurumda çalışma hakkından vazgeçti.

Diğerleri kamuda tam vakitli çalışmaya geçerek kazanılmış muayenehane hakkından vazgeçti. Bu tercih istekli olmadı, mecburî oldu. Bu uygulama sonuç vermedi ve vakitle doktor açığı süratle arttı. Daha az sayıda doktorla daha nitelikli sıhhat hizmeti verirken bugün, daha fazla tabiple daha niteliksiz hizmet üretmekteyiz.

6 Ekim kararları kamusal doktor açığını kapatmak için hazırlanan ve hekimleri kamuda çalışmaya zorlayan bir kararname olarak hazırlandığını düşünüyoruz. Meğer bizler aslında yarı vakitli kamu hizmetine seve seve takviye veririz. Ve bu açığı kapatırız. Fakat bizden görüş istenmiyor” sözlerini kullandı.