AKP 2022’de de soruları yanıtsız bıraktı

AKP, 2022’de iktidarda oluşunun 22’nci yılını kutladı. 22 yıla şüpheli ölümler, baskı, hukuksuzluk sığdıran AKP, bu sene de ülkeyi derinden sarsan ve infial yaratan olayların üstünü örtmekle meşgul oldu.

Yıllardır yanıt bekleyen sorulara bu sene de yenileri eklendi. Sorular basit ancak yanıt yok. İktidar gerçekleri hasıraltı edip her sorunun ardından gündemi değiştirme çabalarına girse de bu soruları sormaya devam edeceğiz.

2022’de de yanıtsız kalan soruları derledik ve bir kez daha soruyoruz:

128 milyar nerede?

Merkez Bankası’nın faizleri düşük tutmak için dönemin Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak önderliğinde 128 milyar dolar harcadığı iddiası, geçen sene gündeme bomba gibi düştü.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan bu iddiaları yalanladı ve rezerv kaybı olmadığını kaydederek “Tutturmuşlar şu kadar para nerede? O kadar para hepsi bu milletin hazinesinde ve Merkez Bankası’nda. Eğer kayıp varsa, bunlar sizdedir” demişti.

CHP tarafından “128 milyar dolar nerede?” kampanyası başlatıldı. Ülkenin dört bir yanına bu sorunun yazıldığı afişler hazırlandı. 128 milyarın nasıl buharlaştığı hâlâ merak konusu.

Sedat Peker’den 10 bin dolar alan siyasetçi kim?

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu geçen sene mayıs ayında, bir milletvekilinin Sedat Peker’den ayda 10 bin dolar aldığını iddia etmişti. O siyasetçinin AKP MYK üyesi Metin Külünk olduğu iddia edildi. Külünk, “10 bin dolar alan siyasetçi ben değilim” açıklamasında bulunurken ismin kim olduğu sorusu cevapsız kaldı.

Sezgin Baran Korkmaz’ın yurtdışına kaçmasına kim yardım etti?

Sezgin Baran Korkmaz, Sedat Peker’in açıklamalarının ardından “mafya, siyaset, iş adamı” üçgeninin bir numaralı ismi oldu. Korkmaz hakkında 2020’de yurtdışına çıkış yasağıyla birlikte mal varlıklarına el konuldu. 7 Kasım 2020’de hem mal varlıklarına el konulması hem de yurtdışına çıkış yasağı kaldırıldı. 2020’nin son günlerinde ise İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturma kapsamında Korkmaz’ın da aralarında bulunduğu SBK Holding ve alt şirketlerindeki 19 yönetici hakkında gözaltı kararı verildi.

Peker, Kormaz’ı bizzat İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun bakanlığa çağırıp “hakkında dosya hazırlandığını ve kaçması için uyardığını” iddia etti. 2 Mayıs 2021’de Korkmaz’ın altı şirketi üzerinden 132 milyon dolar kara para akladığı gerekçesiyle 7 yıl 6 aya kadar hapis cezası istendi.

Ancak ortaya çıkan güvenlik kamerası görüntülerinde Korkmaz’ın 5 Aralık’ta İstanbul Havalimanı’ndan yurtdışına çıktığı belirlendi. “Suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma”, “suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama” ile “dolandırıcılık ve banka veya kredi kurumlarınca tahsis edilmesi gereken krediyi sağlamak amacıyla dolandırıcılık” suçlarından hakkında yurtdışı yasağı bulunan Korkmaz’ın yurtdışına nasıl çıktığı, kimin ya da kimlerin yardım ettiği merak konusu.

TÜİK ölüm verilerini neden açıklamıyor?

1931 yılından itibaren ölüm verilerini derleyen Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), iki senedir bu verileri açıklamıyor. Covid-19 nedeniyle ölümlerin pik yaptığı 2020-2021 dönemine ait ‘ölüm istatistikleri’ hâlâ yayımlanmadı. Uzmanlar ve meslek örgütleri salgın boyunca Covid kaynaklı ölümlerin Sağlık Bakanlığı’nın açıkladığı verilerden daha fazla olduğunu vurgulamıştı. TÜİK’in bu sessizliği ise Covid ölümlerinin gizlendiğinin itirafı niteliğinde.

Türkiye uyuşturucu rotası haline mi geldi?

Mafyaların, baronların cirit attığı Türkiye uyuşturucu ticaretinin en önemli merkezi haline getirildi. Sedat Peker çektiği videolarla Mersin Limanı üzerinden gerçekleştirilen uyuşturucu trafiğine işaret etmiş, Binali Yıldırım’ın oğlu Erkam Yıldırım’ın bu ticarette önemli isim olduğuna dikkat çekmişti. Uluslararası araştırmalar da Türkiye’deki uyuşturucu ticaretinin boyutunu gözler önüne sermişti. Birleşmiş Milletler’in 2021 Dünya Uyuşturucu Raporu’na göre 2019 yılında Türkiye 20 ton ile en fazla eroinin ele geçirildiği ülke olarak kayıtlara geçti. Rapora göre Türkiye’nin uyuşturucu mücadelesinde yeterli önlem almamasının nedenini “yasadışı finanstan pay alması”.

İddiaların ve raporların ardından muhalefet konuyu Meclis gündemine taşıdı. Son yıllarda Türkiye’nin uyuşturucunun lojistik merkezi olmasında hangi siyasilerin sorumluluğu olduğu, kimler tarafından nasıl getirildiği soruldu. Sorular yanıtsız kaldı.

Nadira Kadirova nasıl öldü, Gülistan Doku nerede?

2019 yılında AKP İstanbul Milletvekili Şirin Ünal‘ın evinde çalışan Nadira Kadirova, şüpheli şekilde yaşamını yitirdi. Kadirova’nın Ünal’a ait tabanca ile hayatını kaybettiği belirlenirken intihar ettiği öne sürüldü. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Kadirova’nın intihar ettiği sonucuna vardı, takipsizlik kararı verdi. Kadirova ailesinin avukatı İlyas Doğan, soruşturmanın titizlikle sürdürülmediğini açıkladı. Ünal hakkında soruşturma başlatılmadı.

21 yaşındaki Gülistan Doku‘dan 5 Ocak 2020’den bu yana haber alınamıyor. İntihar ettiği şüphesiyle baraj gölünde arama yapıldı ancak sonuç alınmadı. Doku’nun baş şüphelisi olan Zaynal Abarakov yargılanmadı.

Borsa İstanbul’da ne oldu?

Eski Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı Ali Fuat Taşkesenlioğlu, kız kardeşi Zehra Taşkesenlioğlu ve kız kardeşi ile boşanma aşamasındaki Ünsal Ban hakkında Sedat Peker tweetleriyle birlikte rüşvet çarkı iddialar başladı.

İstanbul’da işlem gören çeşitli hisselerde yapılan manipülasyon ve sözkonusu işlemlerin takas sisteminde yarattığı hasar üzerine SPK suç duyurusunda bulunmuştu. CHP’nin Borsa İstanbul’da yapılan manipülatif işlemlerin araştırılması ilişkin önerisi TBMM Genel Kurulu’nda AKP ve MHP’li milletvekillerinin oylarıyla reddedildi.

Cemal Kaşıkçı cinayeti nasıl örtbas edildi?

Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı, 2 Ekim 2018’de İstanbul’da bulunan Suudi Arabistan Konsolosluğu’ndan öldürüldü. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, yaklaşık üç hafta sonra ilgili cinayetle ilgili Prens Muhammed bin Selman‘ı işaret etmiş ve “Unutulmamalıdır ki bu cinayet Türkiye toprakları içinde gerçekleşti. Kimse bu meselenin kapatılacağını aklından dahi geçirmesin” demişti.

2020’nin Nisan ayında Türkiye’de dava başlasa da 2021 yılında ülkede artan ekonomik kriz beraberinde iktidarın Suudi Arabistan’la yakınlaşmasını getirdi. 7 Nisan’da ise Kaşıkçı için “adalet” beklenirken Türkiye’de yargılama durdu ve dava Suudi Arabistan’a devredildi. Böylece Kaşıkçı cinayeti aydınlatılmadan kapatılmış oldu.

‘FETÖ borsası’ rüşvetlerine neden sessiz kalındı?

“Kamu kurum ve kuruluşları tüzel kişiliklerin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık”, “zimmet”, “güveni kötüye kullanma” ve “FETÖ üyeliği” iddialarıyla ilgili yargılanan Fettah Tamince soruşturmasının kapatılması için Erdoğan’ın avukatı Ahmet Kürşat Köhle ile bir savcı arasındaki rüşvet pazarlığı yapıldı.

Tamince dosyasında savcılara rüşvet verildiği kamuoyunda konuşulurken Erdoğan geçen aylarda bilgi almak için vekalet verdiği tek avukat Ahmet Özel‘den bilgi aşdı. Ardından Erdoğan Özel’in Köhle’ye verdiği dosya takip yetki belgesini iptal etmesi için talimatı verdi. Ahmet Özel, 2017’den beri haberi olduğunu dile getirmişti.

9 yıl geçti… Görüntüler nerede?

Erdoğan: “Camide içki içtiler… Görüntüleri bu cuma yayınlayacağız.”

Dönemin başbakanı Tayyip Erdoğan’ın Gezi direnişine katılanlarla ilgili “Camide içki içtiler… Bütün görüntüler elimizde… Cuma günü yayınlayacağız” sözlerinin üzerinden tam 9 yıl geçti. Erdoğan elinde olduğunu söylediği görüntüleri 9 yıldır yayımlamadı.