Bursa Eğitim Sen Şubesi, Bursa’da Meslek Liseleri’nde üretildiği söylenen çadırların aslında Bursa’daki meslek liselerinde üretilmediğini ileri sürdü.
Eğitim Sen Bursa Şubesi, düzenlediği basın toplantısında, Ulusal Eğitim Bakanlığı ile ilgili kıymetli açıklamalarda bulundu.
Sendika, Bursa’daki Meslek Liseleri’nde üretildiği söylenen çadırların Gaziantep’ten Bursa’ya gönderildiği, satın alınan bu çadırların Ömer Halisdemir Mesleksel ve Teknik Anadolu Lisesi’nde açılarak üzerlerine MEB logoları yapıştırılıp, yine paketlenerek tırlarla sarsıntı bölgesine gönderildiğini ileri sürdü.
“410 ADET AFET ÇADIRI BURSA’DAN SARSINTI BÖLGESİNE GÖNDERİLDİ”
Konuya ait açıklamada bulunan Eğitim İş Şube Lideri Yeliz Toy, şunları söyledi;
*Milli Eğitim Bakanı Sayın Mamut Özer’in de Meslek Liselerinde üretildiğini argüman ettiği, afet çadırı, uyku tulumu üzere materyallerin üretim ve dağıtım kademelerini anlatan sinemalarını izledik.
*Sayın Bakan’a nazaran Bursa Ömer Halisdemir Mesleksel ve Teknik Anadolu Lisesi’nde atölyeler kurulmuş, metal aksamlarının üretimi bu okuldaki atölyelerde, kumaş materyali ise Osmangazi Borsa İstanbul Mesleksel ve Teknik Anadolu Lisesi’nin atölyelerinde dikilmiş, AFAD standartlarında üretilen çadırlar tırlara yüklenerek 410 adet afet çadırı 22 Şubat’ta Bursa’dan zelzele bölgesine gönderilmişti.
“DÜZENBAZLIĞIN FİLMİ”
Hazırlanan reklam sinemasında öğrenciler ve öğretmenlerin Meslek Liselerinin atölyelerinde kaynak yaptığı, kumaş dikip, çadır ve uyku tulumu ürettiğinin görüldüğünü kaydeden Toy, ” Halbuki ki gerçek bu türlü değildi. Bu sinemalar yardımlaşmanın, üretkenliğin, Meslek Liselerinin fonksiyonelliğini anlatan tanıtım sinemaları üzere görünse de aslında düzenbazlığın, fırsatçılığın ve vicdansızlığın sinemalarıydı.” dedi.
“ÜZERLERİNE MEB LOGOLARI YAPIŞTIRILMIŞ”
Bursa’da üretildiği söylenen o çadırların aslında Bursa’da üretilmediğini belirten Toy şöyle devam etti:
*Ne Ömer Halisdemir Meslek Lisesi’nde metal aksamı üretilmiş, ne de Borsa İstanbul Mesleksel ve Teknik Anadolu Lisesi’nde kumaşları dikilmişti.
*Toplum böylesine büyük acılar çekerken, yüz binlerce yurttaş ağır kış şartlarında geceyi sokakta geçirirken, hastalar, yaşlılar, bayanlar ve çocuklar çadıra gereksinim duyarken Ulusal Eğitim Bakanlığı zelzele bölgesinden satın aldığı çadırları Gaziantep’ten Bursa’ya göndermiş, satın alınan bu çadırlar Ömer Halisdemir Mesleksel ve Teknik Anadolu Lisesi’nde açılarak üzerlerine MEB logoları yapıştırılmış ve yine paketlenerek tırlarla zelzele bölgesine gönderilmiştir.
“BAKANLIK, ÖĞRETMENLERİN VE ÖĞRENCİLERİN BAŞLARINI ÖNÜNE EĞMİŞTİR”
Açıklamasının devamında, “Millî Eğitim Bakanlığı halka açıkça palavra söylemiştir” diyen Toy, şöyle devam etti;
*Deprem bölgesinde halkımız sokakta tir tir titrerken Ulusal Eğitim Bakanlığı barınma muhtaçlığının acil olduğu Hatay ve Kahramanmaraş vilayetlerine 1,5 saatlik aradaki Gaziantep’ten satın aldığı çadırları kısa müddette bölgeye sevk etmek yerine logo bastırmak için Bursa’ya göndermiş, bu yolla hem vakit kaybedilmiş hem de yüz binlerce liralık kamu ziyanına neden olunmuştur.
*Milli Eğitim Bakanlığı’nın palavrası sadece çadırdan ibaret değildir. Borsa İstanbul Mesleksel ve Teknik Anadolu Lisesi’nde üretildiği söylenen uyku tulumları da bir öteki kentten satın alınarak Meslek Lisesinde üretilmiş üzere bölgeye gönderilmiştir.
*Acının böylesine derin ve eşsiz yaşandığı günlerde sadece siyasal çıkarlarını düşünen ve afetzedeleri mağdur etme kıymetine iktidara güç devşirme kederine düşen, halka palavra söyleyen bu anlayıştan utanıyoruz.
*Milli Eğitim Bakanlığı bu sahtekârlıkla öğretmenlerin ve öğrencilerin başlarını önüne eğmiş, üstelik bu yaşanan berbatlığa öğrenciler de alet edilmiştir, dürüstlüğü bir fazilet olarak öğrenmeleri gereken okulda kurgunun ve palavranın bir kesimi haline getirilmiştir.
“İKTİDAR PARTİSİNE YARAR SAĞLAMAK İÇİN ALET EDİLDİ”
“Eğitim-İş olarak eğitimin siyasallaşmasına yönelik yıllardır sürdürdüğümüz gayrette eğitimdeki siyasallaşmanın sadece öğrencilere siyasi fikirlerin empoze edilmesiyle sonlu olmadığını; eğitim ortamlarının iktidarın siyasal çıkarlarına alet edilmesinin de siyasallaşmanın sakıncalı bir ayağı olduğunu ortaya koymuştuk. Ortaya dökülen bu skandal, kelamda üretim palavrasıyla halkın gözünün boyandığı, iktidar partisine yarar sağlamak için Meslek Liselerinin de alet edildiği siyasi bir mühendisliktir.”
“ADLİ VE İDARİ SORUŞTURMALAR İVEDİLİKLE BAŞLATILMALIDIR”
Tüm bu yaşananlarla Bursa Valisi Sayın Yakup Canpolat ve Cumhuriyet Savcılarına Seslendiklerini söz eden Toy kelamlarını şöyle noktaladı;
*Bu skandallara ortak olan Bursa Vilayet Ulusal Eğitim Müdürlüğü yetkilileri, skandalın paydaşı olan okul müdürleri derhal vazifeden uzaklaştırılmalı, isimli ve idari soruşturmalar ivedilikle başlatılmalıdır.
*Yardım materyallerinin satın alınması, nakliyesi ve öteki finansal süreçleri titizlikle incelenmelidir.
*Yüzbinlerce yurttaşın ağır kış kaidelerinde sokakta kaldığı süreçten siyasal çıkar sağlamaya çalışan Ulusal Eğitim Bakanı, Bursa Vilayet Ulusal Eğitim Müdürlüğü vazifesinden alınan Serkan Gür ve öteki sorumlular halktan özür dilemeli ve bu usulsüzlüğün bedelini ödemelidir.
“7 İŞÇİ AÇIĞA ALINDI”
*Geçtiğimiz günlerde Bursa Vilayet Ulusal Eğitim Müdürlüğü’nde bir Ulusal Eğitim Müdür Yardımcısı ve altı işçi açığa alınarak kapsamlı bir soruşturma başlatılmıştır.
*Bu soruşturma kapsamında 2020 yılından bugüne kadar yapılan okul güçlendirmesi, yıkılan okulların hurda diye tabir edilen geri dönüşüm gereçlerinin akıbeti ve bir kadro okul ihalelerinin, kapsamlı bir biçimde araştırıldığı süreci biz de Eğitim-İş olarak yakından takip etmekteyiz.”
“USULSÜZLÜKLER VE YOLSUZLUKLARLA HER GEÇEN GÜN BİRAZ DAHA ÇÜRÜMÜŞ”
*Ancak görünen şudur ki, Bursa Vilayet Ulusal Eğitimde tuz kokmuştur. Okullar üzerinden yürütülen yolsuzlukların ve usulsüzlüklerin boyutu göründüğünden çok daha büyüktür.
*Bursa Ulusal Eğitimi, süregelen usulsüzlükler ve yolsuzluklarla her geçen gün biraz daha çürümüş, bu derin çürüme de büyük bir patlama ile tüm kirliliği ortaya sermiştir. Bu süreç adeta bir çöplükte biriken metan gazı patlaması üzere bir süreçtir.
“BU SUÇA DA ORTAK OLMUŞTUR”
*Birkaç gün evvel vazifeden alındığı söylenen evvelki Vilayet Ulusal Eğitim Müdürü Serkan Gür aslında vazifeden alınmamış, Hatay Vilayet Ulusal Eğitim Müdürlüğü vazifesine getirilmiştir.
*Şayet kelam konusu süreç ortaya çıkan yolsuzlukların sonucunda bir yaptırım süreci olsa da Serkan Gür bir Vilayet’e Ulusal Eğitim Müdürü olarak atanmaz, geçmişteki yüzlerce örnekte olduğu üzere misyondan alınarak kızağa çekilirdi.
*Bu nedenle Serkan Gür’ün Bursa Vilayet Ulusal Eğitim Müdürlüğü misyonundan Hatay Vilayet Ulusal Eğitim Müdürlüğü vazifesine atanmasının bir yaptırım değil, direkt temin hududunun 5 milyon TL olduğu afet ve OHAL bölgesinde ödül üzere bir atama olduğunu değerlendirmekteyiz.
*Serkan Gür Ulusal Eğitim Bakanlığı’nın Bursa’daki çadır skandalının paydaşı ve yürütücüsü olarak misyon yapmış, bu suça da ortak olmuştur.
MEB’DEN AÇIKLAMA
Milli Eğitim Bakanlığınca, Bursa Vilayet Ulusal Eğitim Müdürlüğü ile ilgili usulsüzlük tezlerine ait, “Deprem bölgesinden alınan çadırların, logo basılması, kalite ve yangın dayanıklılık üzere testlerin yapılması için Bursa’ya getirildiği ve yine bölgeye gönderildiğine ait tezler hakkında Bakanlığımızca başka bir soruşturma başlatılmıştır.” denildi.
Bakanlık tarafından, kimi basın yayın organlarında yer alan Bursa Vilayet Ulusal Eğitim Müdürlüğünde çeşitli usulsüzlükler yapıldığı tezlerine ait yazılı açıklama yapıldı.
Yaklaşık 1 ay evvel hem eski Bursa Vilayet Ulusal Eğitim Müdürü Serkan Gür hem de Vilayet Ulusal Eğitim Müdürlüğündeki öteki birtakım çalışanlar hakkında iki başka inceleme ve soruşturma başlatıldığı anımsatılan açıklamada, şunlar kaydedildi:
*Medyaya yansıyan sarsıntı bölgesinden alınan çadırların, logo basılması, kalite ve yangın dayanıklılık üzere testlerin yapılması için Bursa’ya getirildiği ve yine bölgeye gönderildiğine ait savlar hakkında da Bakanlığımızca farklı bir soruşturma başlatılmıştır.
Covid-19 sürecinde canla başla çalışarak gereksinim duyulan eserleri üreten meslek liselerimiz, öğretmeninden idari işçisine tüm eğitim çalışanlarımız, yaşanan sarsıntı felaketinin çabucak akabinde ekmek üretiminden sıcak yemek hizmetine, uyku tulumundan hijyen hususu üretimine birçok alanda misyon alarak depremzedelerin yaralarını sarmaya çalışmıştır.
Eğitim çalışanları ile öğrencilerin bu özverili çalışmalarına, verdikleri emeklere kimsenin leke sürmesine asla müsaade verilmeyeceğinin vurgulandığı açıklamada, “Bakanlığımızca titizlikle yürütülen soruşturmalar tamamlandığında kamuoyuna bilgi verilecektir.” tabiri kullanıldı.
