HDP’nin “Kızılay’ın amaç dışı faaliyetlerinin araştırılması” amacıyla TBMM Başkanlığı’na verdiği Meclis araştırma önergesinin diğer önergelerin önüne alınarak bugün Genel Kurul’da görüşülmene ilişkin grup önerisi AKP ve MHP’li milletvekillerinin oylarıyla reddedildi.
Önergenin gerekçesini açıklayan HDP Antalya Milletvekili Kemal Bülbül şunları kaydetti:
“Kızılay 2019’da tüm itirazlara rağmen holdingleşti, yatırım holding bünyesinde kurulan şirketlerin sayısı 13’e ulaştı. Çadır fabrikaları, maden suyu fabrikaları, hastaneler, binlerce gayrimenkul vesaire şirkete devredildi, şirketleşmenin gerçekleşmesi için gereken her şey yapıldı ve bunun dışında, 23 Temmuz 2010’de Kızılay hakkında araştırma önergesi verilmiş ve bu araştırma önergesi üzerine, partimiz adına ben konuşmuştum ve yine AKP ve MHP oylarıyla bu araştırma önergesi reddedilmişti.
“HİLAL-İ AHMER, KIZIL ÖLÜME DÖNÜŞMÜŞTÜR”
Hilal-i Ahmere kadar yani Osmanlıca, Arapça Kızılay’a kadar giden Kızılay’ın kuruluşunda Türk olduğu kuşkulu bir kişi var, diğerleri de Türk değil ve bunların başında da Marko Paşa geliyor. Yani Kızılay dertdaş olarak, dert dinleyerek, sorunlara sahip çıkarak, mazlumlara, kimsesizlere, yoksullara, deprem ve benzerlerinden etkilenenlere sahip çıkarak yoluna devam ederken Hilal-i Ahmer, bugün mevti ahmere dönüşmüştür, mevti ahmere yani kızıl ölüme dönüşmüştür. Bu dönüşmenin sebebi mevcut iktidarın duyarsızlığıdır, mevcut iktidarın kurumu kendi zıvanasından çıkarmış olmasıdır.
(Kemal Bülbül)
“YARDIMDAN AZADE BİR NİTELİĞE DÖNÜŞMÜŞ DURUMDADIR”
Aynı şekilde AFAD, aynı şekilde Kızılay birer yardım kuruluşu, birer insani kuruluş olmaktan çıkıp güvenlik kuruluşu gibi ve birer resmi devlet kuruluşu ama yardımdan azade bir niteliğe dönüşmüş durumdadır; bunu kabul etmek mümkün değildir. Bu kurumlar siyasi bir yapıya dönüşemezler, kâr amacı güdemezler. Kızılay’ın kendi bütçesinden birçok vakfa para aktardığı gün ışığına çıkmış ve bu para aktarma işini de kabullenmiş ama bunun bir suç olmadığını söylemişlerdi. ‘Vergi kaçırmak başkadır, vergiden kaçınmak başkadır’ demişti Kızılay’ı yöneten şahıs ve bu şahıs bugün Kızılay yardımlarını organize etmek yerine paraları saymak, paraları bloke etmek noktasında karikatürize ediliyor basın tarafından ve aynı şekilde ‘Deprem felaketi yaşanırken çadır ve konserve gıda sattık; onlar konuşur, AK Parti yapar.’
“NE YAZIK, NE AYIP Kİ…”
AK Parti, son zamanlarda öyle şeyler yapmakla daha da galatımeşhur oldu. Ne yazık, ne ayıp ki bu şekilde bu yapı devam ediyor. Kızılay yöneticilerine 27 bin ila 38 bin arasında ödeme yapılıyor. En yüksek maaşın Kızılay Sağlık AŞ Genel Müdürü’ne verildiği, 38 bin 600 TL olduğu söyleniyor. Erdal Dursun 37 bin TL alıyor, Zeynep Meltem Özeker 37 bin 397 TL alıyor ve bu liste böylece uzayıp gidiyor. Bu listenin hakikate tekabül eden yanının yargıya tekabül etmesi, yargıya ulaşması ve bir yargı konusu olması gerekiyor. Ancak bunun öncelikle Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından araştırılması gerekiyor. Bu araştırmaya kamuoyu dâhil, kamuoyu bütün çıplaklığıyla çadırların satıldığını, konservelerin satıldığını, benzeri durumda Kızılay’ın bir kâr kuruluşuna, bir holdinge dönüştürüldüğüne hep beraber tanık olmuş durumdayız.”
“BİR HOLDİNGLEŞME SEVDASINA KAPILDI”
İYİ Parti Antalya Milletvekili Hasan Subaşı, şu şekilde konuştu:
“İlk başta, Cumhurbaşkanlığı sisteminde düğme yanlış iliklendi; Sayın Cumhurbaşkanı ‘Devleti şirket mantığıyla yönetmeliyiz, kazan-kazan düsturumuz olmalı’ dedikten sonra tek tek bütün kamu kurumlarını maalesef kaybetmeye başladık ki bunların içinde en değerlisi 1868 yılında Hilal-i Ahmer Cemiyeti olarak kurulmuş olan Kızılay’dı. Kızılay da bu kazan-kazandan, şirket mantığından etkilenmek suretiyle bir holdingleşme sevdasına kapıldı, oysa bir yardım derneği, bizim baş tacımızdı. Dünya çapındaki Kızılay holdingleşme hevesiyle, depremde enkaz altında kalan insanlarımız ve şehirlerimiz gibi AFAD ve Kızılay da enkaz altında kaldı maalesef. 13 tane şirket kuruldu, devlet ve yardım kuruluşları kazan-kazan esasına dayalı olarak şirket mantığıyla yönetilecekse eğer, Türkiye’de de dünya ülkelerinde de çok tecrübeli, bu konuda yönetim kabiliyeti olan şirketler vardır.
(Hasan Subaşı)
“ÇÜNKÜ AMACI KÂRDIR”
Yardım dernekleri ve cemiyetleri yardımı amaçlar, şirketler ise sadece kâr amacıyla yönetilir fakat bir cemiyeti, bir yardım kuruluşunu şirket mantığıyla yönetmek mümkün olmamaktadır çünkü kazanmakla ilgili şirketlerin ciddi deneyimleri vardır ama siz bir yardım kuruluşunu bir şirket mantığına çevirirseniz o, acemilikleriyle, maalesef, kazanabilmek için afet beklemeye başlar. Öyle ki bugün neredeyse yaşandığı gibi, Kızılay birden atağa geçmiştir ve çadır satmaya başlamıştır ve elindeki malları afetzedelere satmaya başlamıştır çünkü amacı kârdır.”
“PİŞKİN PİŞKİN KONUŞAN BİR BAŞKANA SAHİP KURUM”
CHP Sivas Milletvekili Ulaş Karasu ise şunları aktardı:
“Tarih 1912, yer Trablusgarp; Derne Kuvvetleri Komutanı Mustafa Kemal 16 Ocak 1912’deki muharebede gözünden yaralandı, bir ay tedavi gördü, o tedavinin ardından taburcu oldu, nice savaşlar kazandı, en sonunda milletine bir cumhuriyet kurdu. Tedavi gördüğü sırada kaleme aldığı notların, mektupların altına hep ‘Hilal-i Ahmer’ ibaresini düştü, o kurum bugünün Kızılay’ıdır. İşte, böyle bir kurumun, bugün AKP sayesinde toplumun nezdinde itibarının sıfırlandığını görüyoruz. Öyle ki depremin en zor zamanlarında çadır satmaktan geri durmayan, bu haber ortaya çıkınca da pişkin pişkin konuşan bir başkana sahip kurum.
“VERGİ KAÇIRMA DEĞİL, VERGİDEN KAÇINMA”
Depremin 2’nci günü AHBAP’a çadır satan Kerem Kınık ‘Vergi kaçırma değil, vergiden kaçınma’ diyerek Amerika’daki TÜRKEN Vakfı’na 8 milyon dolar bağış yapan kişidir. Kerem Kınık’ın okyanus ötesiyle tek irtibatının da TÜRKEN Vakfı olduğunu düşünüyorsak yanılıyoruz. Kendisi çok ateşli bir Fethullah Gülen taraftarı. Öyle ki FETÖ elebaşının yamacında fotoğraf çekip sosyal medya hesabından yayınlayacak kadar sadık bir FETÖ’cü. FETÖ iltisakının, irtibatının dik âlâsı olan bu kişiye yüz elli beş yıllık bir kurumu nasıl teslim ettiniz. Bu kişinin Kızılay’ın başında kaldığı her gün, her saat, her dakika bu halka edilmiş hakarettir, küfürdür.
(Ulaş Karasu)
“YETİM HAKKI YEMİŞ KİM VARSA HEPSİNDEN DE HESAP SORACAĞIZ”
Ben depremin ilk gününden itibaren yirmi gün boyunca Genel Başkan Yardımcımız Veli Ağbaba ve milletvekili arkadaşlarımızla birlikte Malatya’daydım, hatta 2’nci depremi Malatya’da yaşadım. Malatya’da sokakta kalan insanların soğuktan titrediğini gördük, içme suyu olmadığı için kar suyunu eritip içenleri gördük, altı aylık bebeğine süt bulamayan anneleri ağlarken gördük, enkaz başında bekleyip ‘Hiç değilse yakınlarımın cenazesini verin’ diyen depremzedeleri gördük, arabanın içinde, sokakta bekleyen cesetleri gördük, vicdanının sesini dinleyip deprem bölgesinde yardıma koşan güzel yürekli dostlarımızı gördük. Tırlarla ekmek yollayan belediyeleri gördük. Yirmi dört saat uyumadan yardım dağıtan gönüllüleri gördük. Tüm bunlar gözümüzün önünde olurken, depremin en kritik yetmiş iki saatinde ne Kızılay’ı gördük ne yetkilisini gördük ne de kentte fabrikası olmasına rağmen çadırını gördük. Neredeydi bu Kızılay? Ben söyleyeyim nerede olduğunu: O dakikalarda Kızılay Ahbap’a çadır satmakla meşguldü. Böylesine bir çürümüşlüğün kurumudur Kızılay. Depremde hayatını kaybeden canlarımız için pisliğe bulaşmış, yetim hakkı yemiş kim varsa hepsinden de hesap soracağız.”
Sağlık İçin Kızılötesi Karbon Isı Boyası
Canlıların, özellikle de insanların sağlıklı yaşayabilmek için kızılötesi ışınlara ihtiyaçları vardır. Ancak bir aylık bir sürede yoğun bir şekilde alınan güneş ışınlarının depolanması mümkün değildir. On iki ay boyunca alınacak terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ise sayısız fayda sağlar.
- Hücre sisteminin yenilenme gücünü artırır,
- Kan dolaşımını hızlandırır,
- Kronik yorgunluğu azaltır,
- Bağışıklık sistemini güçlendirir,
- Astım, alerjik rinit gibi solunum yolu rahatsızlıkları olan hastalar için en sağlıklı ısıtma sistemidir,
- Kas ağrıları, sırt ağrıları ve eklem rahatsızlıklarını azaltır,
- Bazı kanser türlerinin gelişimini engelleme özelliğine sahiptir,
- Şeker hastalıklarının yan etkilerini azaltır,
- Fizyoterapi tıp merkezlerinde doğrudan kullanılır.
Tıbbi araştırmalar, uzun dalga boyundaki ışınların terapi etkisi yaptığını, hiçbir zararlı yan etkisinin olmadığını ve insan vücudu için en uygun sıcaklığı sağladığını göstermiştir. Uzun dalga boyunda, terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ile ısıtma sistemi olarak geliştirilmiş olan SRN Kızılötesi Isı Boyası, güneşin altında ısınma hissini on iki ay sağlamaktadır. SRN Kızılötesi Isı Boyası, uygulandığı ortamı sadece ısıtmakla kalmaz; aynı zamanda bir fizyoterapi merkezine çevirerek, içinde yaşayanların sağlığına katkıda bulunur.
Uzun dalga kızılötesi, radyan ısıdır; yüzünüzde güneşin veya odun ateşinin sıcaklığını hissetmekle aynı histir. Hatta kendi vücudumuzun da yaydığı ısı türüdür. İnsanlığın bildiği en temel ısınma şeklidir. Önce objeleri ısıttığı, ısınan objelerin de ısı yayarak çevreyi sıcak tuttuğu için binlerce yıldır tercih edilmiştir.
Bugün, yüksek enerji verimliliğine sahip SRN Kızılötesi Isıtma Teknolojisi, estetik ve konforlu bir şekilde radyan ısıyı çevre dostu olarak kolayca tekrar kullanabilmemizi sağlamaktadır.
Geçtiğimiz yüzyılda insanoğlunun konforlu olması sebebiyle tercih ettiği konvansiyonel ısıtma sistemlerinin (petek, klima vb.); yakın gelecekte yerini tekrardan kızılötesi ısıtma sistemlerine bırakması kaçınılmazdır.
SRN KIZILÖTESİ KARBON ISI BOYASI HAKKINDA BAZI BİLGİLER
- SRN Kızılötesi Isı Boyası havayı kurutmaz ve havayı değil sizi ısıtır.
- 24 V Elektrik ile çalışan Kızılötesi Isı Boyası sistemi yenilenebilir enerji kaynaklarıyla kombine çalışabilir. (Güneş ve Rüzgar enerjisi)
- SRN Kızılötesi Isı Boyası Üstüne duvar kağıdı,sıva ve boya gibi ürünler ile uygulanabilir özelliklere sahip bir üründür.
- SRN Kızılötesi Isı Boyası’nın boyandığı ortamda nem ve küf olmaz.
- SRN Kızılötesi Isı Boyası mekanik tesisat ve bakım gerektirmeye bir üründür.
- SRN Kızılötesi Isı Boyası anında ısınma ve homojen ısı dağılımı sağlar.
- SRN Kızılötesi Isı Boyası sağlıklıdır, nefes hastaları (bronşit vb) için en uygun ısıtma teknolojisidir.
- Su bazlı karbon kaplamalar ek veya ana ısıtma da mükemmel olarak kullanılabilir.
- Pars alüminyum tozu,pars bakır tozu,Pars Çinko Tozu,Pars Grafit Tozu,Pars Kurşun Tozu,Pars demir tozu,pars kurşun oksit,pars kurşun oksit sülyen,pars kurşun oksit mürdesenk,pars fire assay flux,pars nitrik asit,pars hidroklorik asit,pars sülfürik asit,pars hidrazin hidrat,pars kaolin,pars sepiyolit,sunsep,sundiyo,sunmag,pars zeolit,pars 67 mangan dioksit,pars85 mangan dioksit,hadjin yılan kovucu,parsvet yara tozu,pars lime sülfür,nanotozlar,yemkat.com,sunshield kaolin,sunshield sıvı kaolin,pars silisyum karbür,silisyum karbür,dmr74 mangan dioksit,pars magnezyum sülfat,pars magnezyum sülfat anhidrat,pars magnezyum sülfat monohidrat,pars magnezyum oksit,pars bakır sülfat,pars demir sülfat monohidrat,pars kalay sökücü,pars nikel sökücü,süren vollastonit tozu,pars volfram tozu,pars molibden tozu,pars antimon oksit,pars potasyum hidroksit,pars potasyum silikat,kimyadeposu.com,claypacks.com,demsil silikajel,demsil kil paketi,demsil nem alıcı,nemal nem alıcı,pars sodyum metabisülfit,pars sodyum bisülfat,pars magnezyum nitrat,pars sodyum persülfat,pars kalsiyum sülfat,pars kalsiyum sülfat dihitrat,pars hayvan altlığı,pars sodyum lignosülfonat,pars maden tozları,pars metal tozları,pars yem katkıları,pars nanotozlar,pars çinko oksit,sunshield sıvı kaolen,süren titanyum tozu,pars bakır oksit,demsil silikajel,süren otocam çizik giderici,pars seryum oksit,süren ferro vanadyum tozu,pars spekülarit,süren bit-pire kovucu,süren bakır tozu,süren teknoloji,bakır tozu,
- DMRSÜREN KİMYA LTD.ŞTİ
- 05523307100-05325466184
- www.kimyadeposu.com,www.claypacks.com,www.nanotozlar.com,www.netyerim.net
- www.potasyumsilikat.net,www.kursunoksit.com,www.parsman.com.tr,www.parsgrafit.com.tr
- www.parox.com.tr,www.sepiyolit.net,