
Kozmik Oda’da aramanın, dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan’ın ‘uygun olacağını söylemesi’ üzerine yapıldığını ileri süren Savcı Mustafa Bilgili, Muharrem Köse’nin (adli müşavir) çok gizli belgeleri kendisine teslim ettiğini öne sürdü. Hürriyet’ten Mesut Hasan Benli’nin haberine göre, eski savcı Bilgili, 3 gün süren sorgusunda özetle şunları söyledi:
“Bu dosyayla ilgili Başsavcı Hüseyin Poyrazoğlu o dönemdeki Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Başbakan Tayyip Erdoğan, Kara Kuvvetleri Komutanı ve yetkili askeri şahıslar görüşmüş, görüşmeler neticesinde dönemin Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ o dönemki Başbakan Erdoğan ile görüşmüş. Başbakan’ın arama yapılmasının uygun olacağını söylemesi üzerine Genelkurmay Başkanı, Seferberlik Bölge Başkanlığı’nda arama yapılması için alt komutanlıklara talimat vermiş.
Dosyanın bana tevzisinden sonra şüphelilerin işyerlerinde ve adreslerinde arama yapılmasının uygun olacağı başsavcı ve başsavcıvekili tarafından söylendi. Arama sırasında bazı harddisklerin sökülmüş olduğunu tespit ettik. Dosyadaki bilgi ve belgelerden tespit ettiğimiz 8 şüphelinin o tarihteki cumhurbaşkanı, başbakan, meclis başkanı, bakanlar ve büyükşehir belediye başkanını takip edip, izleyip istihbarat topladıkları kanaatine ulaştım. Bu arama 20-25 gün sürdü.
İlker Başbuğ’dan sonra Genelkurmay Başkanı olan Özel Paşa (Necdet Özel) döneminde, Seferberlik Bölge Başkanlığı’nda haklarında işlem yürüttüğümüz personelin hükümeti izleyip, takip edip, istihbarat topladığı konusunda kanaat gelmesi üzerine Genelkurmay Başkanı, o dönemki Başbakan Tayyip Erdoğan ile görüşüyor ve sonrasında Seferberlik Bölge Başkanlığı ile üst amir konumundaki Tetkik Kurulu Başkanlığı’nın kapatılmasına, personel değiştirip görev tanımlanmasının yeniden yapılandırılmasına, savunma, plan ve projelerinin yeniden düzenlenmesine karar veriliyor. Ve Seferberlik Bölge Başkanlığı kapatılıyor. Bunu bana bizzat Adalet Bakanı Sadullah Ergin söylemişti. Ayrıca Genelkurmay Başkanlığı’ndan da dosyamıza bu iki kurulun kapatıldığına dair resmi yazı geldi.
Karar doğrultusunda ben katibimle birlikte doğrudan Seferberlik Bölge Başkanlığı’ndaki mühürlü odaya gittim. Dijital bütün malzemeyi oradaki askeri personele tutanakla teslim ettim. Ancak Seferberlik Bölge Başkanlığı’na ait harddisk’in ne yapılacağı konusunda Genelkurmay’da tereddüt oluşmuş, bu konu Özel Paşa ile Erdoğan arasında görüşülmüş. Seferberlik Bölge Başkanlığı’nın kapatılması sebebiyle harddisk’in devlet sırrı niteliğini kaybettiği de değerlendirilerek harddisk’in incelenmek üzere Cumhuriyet savcılığına gönderilmesinin uygun olacağı değerlendirilmiş. Bu husus bizzat Adalet Bakanı Sadullah Ergin tarafından bana aktarıldı. Bir yazı ile Genelkurmay’dan harddisk’in istenilmesinin uygun olacağı söylendi. Harddisk’i resmi olarak istedim. Harddisk’i savcılığımıza bizzat teslim ettiler. İmajını aldığım bir harddisk’i bilirkişilere verdim. Bir adet daha imaj alarak onu da ilerde getirilecek bilirkişilere verdiğim harddisk’le karşılaştırabilmek için yedek olarak elimde tuttum.
Genelkurmay’ın gönderdiği harddisk’i adli emanete aldım. Ancak bilirkişilerden inceleme sonucu gelmeden TMK 10 kapatıldı. Dosya da benden alındı. Kontrol edebilmek için fazladan çıkarttığım harddisk’i de başka kimsenin eline geçmemesi için imha ettim.