
5 bin sensör hassasiyetinde bilgi verecek bu sistemin üstünlüğünün ışık hızıyla çalışması olduğunu belirten Dr. Özmen, “Örneğin, olası deprem; Eskişehir ya da Bayramiç’te olursa 30 saniye, Yalova’da olursa 6,8 saniye, Adalar’da olursa 3 saniye önceden, yıkıcı dalganın geleceğini öğrenebileceğiz. Sistem şu anda yapay zeka ile hangi sesin depreme ait olup olmadığını öğrenme sürecinde. 2024 yılı sonuna kadar, bu öğrenme sürecinin tamamlanmasını öngörüyoruz” dedi.
Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ile bilimsel çalışmalar sonucu hazırlanan iki adet eşik değer bulunduğunu belirten Dr. Özmen, bu değerlerin olası bir depremle aşıldığında, mevcut sistemin doğal gaz akışını durdurma kabiliyetine sahip olduğunu kaydederek, şu bilgileri paylaştı:
“İGDAŞ’a Ait 832 Adet İvme Ölçer Cihazları Bulunuyor: İGDAŞ’ın halihazırda, Kandilli Rasathanesi’nin sensörleri ile koordineli olarak çalışan ve doğal gaz akışını durdurabilen bir erken uyarı sistemi de aktif. Deprem belirli dalgalar eşliğinde geliyor. Birinci dalga uyarıcı-haberci, ikinci ve üçüncü dalgalar ise yıkıcı dalgalar oluyor. Mevcut sistemimiz İGDAŞ ve Kandilli Rasathanesi’nin birlikte yönettiği bir yapı. Kandilli Rasathanesi’nin Marmara Denizi kıyılarında 10 aktif sensörü var. Bu sensörler anlık sarsıntı verilerini şu anda bulunduğumuz İGDAŞ SCADA Merkezi’ne aktarıyor. Marmara Denizi’nde deprem olursa, birinci uyarıcı-haberci deprem dalgaları, denizden kıyıya vurduğunda sensörlerden uydu aracılığıyla alınan bilgiler, İstanbul’un tamamına yayılmış İGDAŞ’a ait 832 adet kuvvetli yer hareketi-ivme ölçer cihazlarımıza iletiliyor.
İgdaş’ın Erken Uyarı Sisteminin En Önemli Özelliği, Doğal Gazı Keserek İkincil Felaketleri Önlemek: Afetin kendisi, birincil felakettir. Deprem dolayısıyla yangın ve patlamalar ise ikincil felaketlerdir. İGDAŞ’ın erken uyarı sisteminin en önemli özelliği, deprem olduğunda doğal gaz akışını kesip ikincil felaketlerin önüne geçmek. Bu amaçla bizim Kandilli Rasathanesi ile bilimsel çalışmalar sonucu hazırlanan iki adet eşik değerimiz var. Sistem belirlediğimiz ilk eşik değerleri geçiyorsa, deprem gerçekleştiğini algılıyor ve önce alarm durumuna geçiyor. Sistemin doğalgaz akışını kapatması için ise ikinci bir uyaran gerekiyor. Bu da depremin kıyıya vuran, ikinci yıkıcı dalgalarına ilişkin sinyallere bağlı. Sistemimiz İstanbul’un tüm sathına yayılmış 832 noktada, depremin eşik değerine göre nerede yıkıcı olabileceğini belirleyerek, doğal gaz akışını o noktalarda kesebiliyor.
Marmara Denizi’ndeki Fiber Hattı Sensör Olarak Kullanacağız: Yeni FOTDES Sistemi’nde fark şu olacak. Biz mevcutta Kandilli Rasathanesi’nin bahsettiğimiz 10 sensörünü kullanıyoruz. Bu sistemde ise Marmara Denizi tabanındaki fay hattına paralel giden fiber optik bir hat var. İGDAŞ olarak bu hattan bir kıl aldık, Ambarlı’dan giriyor ve Pendik’ten çıkıyor. Biz bu hattı bir sensör gibi kullanacağız ve bununla ilgili sistemi de kurduk. Bu hat 10’ar metre arayla akustik ses dalgalarını alarak, ‘Bu bir depremdir’ bilgisini Pendik’teki cihaza bildirecek.
Bu Sistemin Üstünlüğü Işık Hızıyla Çalışması: 50 km uzunluğundaki bir hattan bahsediyoruz, bu da aslında halihazırda kullandığımız 10 sensöre karşılık, 5 bin sensör hassasiyetinde bilgi verecek. Bunun dışında diğer bir üstünlüğü ise ışık hızıyla çalışması. Çok hızlı bir şekilde analiz yapıp, depremin şiddetini de görüp bize sağlayacağı en kritik şey şu; henüz depremin ikinci yıkıcı dalgası kıyıya ulaşıp yıkıcı etkisini göstermeden biz İGDAŞ olarak depremin olduğunu ve şiddetini öngörebilmiş olacağız. Bu ne demek? Deprem olmadan önce değil ama olduğunda depremin kıyıya doğru uzaklığına göre örneğin deprem Bayramiç (Çanakkale) ya da Eskişehir’de olursa 30 saniye önceden;Tekirdağ’da olursa 15 saniye önce;Yalova’da olursa 6,8 saniye önce; Adalar’da olursa şehir merkezine çok yakın olduğu için 3 saniye önce, biz depremin olduğunu ve biraz sonra yıkıcı dalganın kıyıya geleceğini bileceğiz.”