Türkiye’nin terör belasıyla başının dertte olduğuna dikkat çeken Karamollaoğlu, komşuda yanan ateşin ülkeye sıçradığına vurgu yaptı. Hükümetin şaşkınlık içerisinde olduğunun altını çizen Karamollaoğlu, hükümetin bu şaşkınlık içerisinde adeta gündemi değiştirmek için başkanlık sistemini ileri sürdüğüne işaret etti. Hükümet çevrelerinin “Başkanlık geldiğinde sıkıntılar bitecek” sözlerini sert bir şekilde eleştiren Karamollaoğlu, “Madem bütün sıkıntılar ortadan kalkacak, terör bitecek, ekonomi düzelecek 14 yıldır niye yapmadınız? Sizin hiçbir zaman terörle ciddi manada mücadele ettiğinizi görmedim. ‘IMF’ye borcumuz bitti’ deniyor. Bana ne IMF’den ya! Vatandaşın borcu var mı? var. Cebinde parası var mı? yok. Lafla peynir gemisi yürümez. Bu arkadaşlar milleti oyalayarak maalesef 14 yıl beklettiler. 14 yıldır iktidardalar hâlâ ‘yapacağız’ diyorlar. ‘Yaptık’ diyemiyorlar. Ama siz emin olun Milli Görüş terörü de bitirir. Fabrikayı da kurar, işsizliği de bitirir” dedi.
Başkanlık gelince problemlerin nasıl çözüleceğini merak ettiğini söyleyen Karamollaoğlu, “Göreceğiz, sandıktan ne çıkacak? Sandıktan çıkana göre elbette politikalar belirlenecek. Ancak sandıktan bu çıksa da çıkmasa da Türkiye doğru istikamette politikalar belirlemezse bu ülke ayağa kalkamaz. Biz bunu ülkemizdeki herkese götüreceğiz, AKP’liye de, CHP’liye de, MHP’liye de anlatacağız. Bazen söylediklerimiz hoşlarına gitmiyor, bazen de onu başka türlü yorumlamaya kalkıyorlar ama biz netiz. Bizim sözümüzü kimse çarpıtmaya kalkmasın. Sözümüzü biliyoruz, söylediklerimizin de arkasındayız. Biz sözümüzden dönmeyiz, ahde vefasızlık da etmeyiz” diye konuştu.
Adil ve huzurlu bir dünya istediklerini söyleyen Karamollaoğlu, “Batılıların kurmak istediği bir dünya değil, adalete dayalı bir dünya. Her ülkenin huzur içinde olabileceği bir dünya! Yaşanabilir bir Türkiye’nin iki şartı var. Bir manevi kalkınmaya önem vermeliyiz. İnancı kuvvetli olan bir cemiyet meydana getirmeliyiz. Eğitimde ve birçok konuda reforma ihtiyaç var. Sadece manen güçlenmek etkili olmaya yetmez. Mutlaka maddi kalkınmayı da önemsemeliyiz. Bunları yaparsak ‘Yeniden Büyük Türkiye’ doğar. Her şeyden önce şahsiyetli bir dış politika da izlemeliyiz. Savrulmayacağız. Bugün Ruslarla düşman, yarın dost. Bugün AB ile dost, yarın düşman. Dün İsrail’e ‘oneminute’ bugün ‘İsrail’den başka dostumuz yok’ demeyeceğiz. Bu kadar zikzakla bir yere gidemeyiz. Ne yapacağımıza karar vermeliyiz” diye konuştu.(milligazete)
