Fethullah Gülen kendini mehdi zannediyor..
Fethullah Gülen için, “En büyük numarası tavşana kaç tazıya tut yapmaktır. İnsanlarla kedinin fareyle oynadığı gibi oynar. İnsanların onuruyla oynayan biri” diyen Gülerce şöyle devam etti: “Bu teşkilat Fethullah Gülen’den ibarettir, kendini mehdi zannediyor. Taban da öyle zannediyor. 15 Temmuz bile bu insanları çözmez. Fethullah Gülen iki yerde açık verdi. Birincisi, Bylock, ikincisi, her yıl aynı zamanda Türkiye’den Pensilvanya’ya giden temsilcileri. CIA’nın haberinin olmaması mümkün değil. MOSSAD habersiz olabilir mi? Bylock, bu kadar tedbirli biri niye bu programla herkesi kayıt altına alıyor? Ben yanarsam bitersem, herkes yansın bitsin diye. Fethullah Gülen’i anlamak, bir şemaya oturtmak ancak Gülen’i konuşturmakla mümkündür. Tutuklular her şeyi söylemez.
İtirafçılar da söylemez. Çünkü kendi hayatlarını boşa çıkarmış olurlar. O yüzden bu örgütü bir şemaya bağlayamıyorum. Bir de taşeron isimler var. Bana göre bunlardan biri Alaaddin Kaya’dır. İtirafçıların anlattıkları ile bu yapıyı şemaya oturtabilirsiniz, ama puzzl’ın en hayati parçaları Fethullah Gülen’dedir… O ayılma bayılmaları Hollywood oyuncusu gibi. Bu konuda da CIA’dan psikolojik destek aldığını düşünüyorum. Bu aktörü taklit eden birkaç kişi var. İşte biri o Pekmezci denilen, hani sarılmış falan ya.”
Gülerce ifadesinin devamında “aldatıldık” söylemine yönelik eleştirilere cevap verip, “Biz aldatılmadık, ihanete uğradık. Eşlerin aldatması gibi. Bu aslında ihanettir. İhanet devletlere de milletlere de yapılır. Casuslar tarafından da yapılır. Öte yandan tövbe etmiş adama hala şunu da yaptınız bunu da yaptınız denir mi? Sen hala FETÖ diyemiyorsun” dedi. Gülerce örgütün yöntemlerinden örnek verirken Fethullah Gülen’in genelde çocuklara sahabe isimleri koyarken önü açık kişilerin çocuklarına “sosyetik” isimler verdiğini kaydetti. Gülerce bir kaymakamın yaşadıklarını anlatırken de şunları söyledi: “Kaymakama biraz kendini gizle demişler. O da nasıl yani diye sorunca mesela şarap ikram edildiğinde al, içine tuz atarsan dinen mahzuru yok demişler.”
