İzmir 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya, konut hapsindeki sanık binanın fenni mesulü Turgay A. ile taraf avukatları ve müştekiler katıldı. Öteki sanık binanın müteahhidi Hayati U. ise duruşmada yer almadı.
Müştekilerden Şaziye Demir, sarsıntıdan yaralı kurtulduğunu belirterek, “Kızım yanımda nefes alamadığı için öldü. İhmali olan herkesin cezalandırılmasını istiyoruz.” dedi.
Depremde 2 çocuğunu ve eşini kaybeden Nuri Seha Yüksel de “Tarifi ve telafisi mümkün olmayan bu acının sorumlularının cezalandırılmasını istiyorum.” tabirlerini kullandı.
Sanık Turgay A, savunmasında eksper raporlarının çelişkili olduğunu, bu raporlara nazaran hatalı ilan edildiğini, binanın yıkılmasıyla ilgisi olmadığını sav ederek beraat talep etti.
Mahkeme heyeti verdiği ortanın akabinde 2 sanığın “bilinçli taksirle birden fazla kişinin vefatına ve yaralanmasına neden olma” cürmünden 17’şer yıl 4’er ay mahpus cezasına çarptırılmasına karar verdi. Heyet, güzel hal indirimi uygulayarak sanıklar hakkında 14’er yıl 5’er ay 10’ar gün mahpus cezası takdirinde bulundu.
Yargılama sırasında vefat eden Hüseyin Alım Sert hakkındaki dava düşürülürken apartmanın yıkılmasına ait yargılanan 2 kamu görevlisinin evrakının başka görülmesine karar verildi.
Müşteki avukatlarının sanıkların tutuklanması tarafındaki talepleri ise reddedildi.
MÜŞTEKİLER CEZAYI YETERSİZ BULDU
Duruşma sonrası gazetecilere açıklama yapan müştekiler, cezaya reaksiyon gösterdi. Sarsıntıda 1 kızını kaybettiğini söyleyen Hasan İnan, kararı kabul etmediklerini, adaletin yerini bulmadığını düşündüklerini söz ederek, “Adaletimiz bir örümcek ağına benziyor. Eşek arısı deler geçer, sinek takılır.” dedi.
Depremde kızını kaybettiğini anlatan Şaziye Demir de sorumluların cezasını çekmesi için 2 yıldır bu davayla uğraştıklarını belirterek, “Tutuklanmalarını istiyorduk. Meskende olmaları bizi rahatlatmıyor. Ölen insanlarımız meskende değiller. Bunlar meskenlerinde rahatlar. Karar bizi çok yıktı. 30 kişinin öldüğü bir davada bu kararın verilmesi çok üzücü.” diye konuştu.
Müşteki avukatlarından Murat Aydın ise hukuk çabalarının devam edeceğini belirterek, şöyle konuştu:
“Cezayı yetersiz buluyoruz. 30 kişi öldü. Burada verebilecek en üst ceza 22 yıl 6 aydı. Hiç değilse 22 yıla yakın bir ceza vermesinin gerçek olacağını düşünüyorduk. Önemli bir cürümle yargılanan ve önemli bir ceza alan sanıklar tutuksuz yargılanmaya devam ediyor. Kolay bir cezadan insanların tutuklandığı bir ülkede 15 yıl ceza alan tutuksuz yargılanıyor. Biz onların bu cezayı çekmelerini istiyoruz. Yargılama bu türlü giderse sanıklar bu cezaların katılaştığını görmeyecekler.”
OLAYIN GEÇMİŞİ
İzmir’de 30 Ekim 2020’de meydana gelen 6,6 büyüklüğündeki zelzelede yıkılan Emrah Apartmanı’nda 30 kişi hayatını kaybetmiş, 8 kişi yaralanmıştı. 3 sanık hakkında “bilinçli taksirle birden fazla kişinin vefatına ve yaralanmasına neden olma” cürmünden 2 yıl 8 aydan 22,5 yıla kadar mahpus istemiyle dava açılmış, sanıklardan biri dava sürecinde hayatını yitirmişti. (AA)
