Geçen 14 Mayıs’ta yapılan milletvekilliği genel seçimlerinin akabinde TBMM’nin 28. periyodunda misyon alacak isimler Genel Kurul’da yemin ederek misyonuna başlarken, TİP’ten Hatay milletvekili seçilen Can Atalay ise cezaevinden tahliye edilmedi ve misyonuna başlayamayan tek milletvekili oldu.
Atalay’ın hukuksuz ve keyfi bir biçimde cezaevinde tutulduğunu belirten 700 bilim insanı, sanatçı ve hukukçu, ortak bir açıklama yayınladı.
ANAYASANIN 83. HUSUSU HATIRLATILDI
Yapılan açıklamada Hatay halkının siyasi iradesine hürmet ve hukukun üstünlüğü gereği Can Atalay’ın bir an evvel hür bırakılması, Hatay’da ve TBMM’deki vazifesine başlamasının engellenmesine son verilmesi istendi.
Aralarında Zülfü Livaneli, Müjde Ar, Korkut Boratav, Ali Çerkezoğlu, Esin Şenol, Erinç Yeldan, İsmail Beşikçi, Mert Fırat, Elif Çongur, Barış Atay, Hakan Güneş ve Özgür Urfa üzere bilim insanı, hukukçu ve sanatkarların olduğu imzacılar Anayasal kurumları, Anayasa’nın 83. hususunun gereğini yerine getirmeye çağırdı.
Açıklamanın tam metni şöyle:
“Seçimden evvel yahut sonra bir cürüm işlediği ileri sürülen bir milletvekili, Meclisin kararı olmadıkça tutulamaz, sorguya çekilemez, tutuklanamaz ve yargılanamaz.” (T.C. Anayasası 83. Madde)
Yargıtay’da dava süreci devam ederken hukuksuzca cezaevinde tutulan avukat Can Atalay, 14 Mayıs Milletvekilli Seçimlerinde TİP’ten Hatay milletvekili seçildi. Milletvekili mazbatasını alan, TBMM’de milletvekili olarak kaydı yapılan Atalay’ın tahliye edilmesi için Yargıtay’a başvurusu yapıldı fakat Atalay hala cezaevinde tutuluyor. Yaşanan durum her manada Anayasaya alışılmamıştır ve Yargıtay, Anayasanın emrettiği kararı uygulamamakta ısrar etmektedir.
Seçilmiş Hatay Milletvekili Can Atalay’ın tutukluluk hâlinin devamı, hukuka alışılmamış bir biçimde, kişi hürriyeti ve güvenliğinin engellenmesi ve tıpkı vakitte seçmenlerin temsil edilme haklarının ihlali manasına gelmektedir.
Can Atalay’ın seçilmiş bir milletvekili olarak yasama faaliyetlerine katılmasının önündeki manilerin kaldırılmasını, T.C. Anayasası ve Avrupa İnsan Hakları Kontratı ile müdafaa altında olan seçme ve seçilme hakkının derhal yerine getirilmesini bekliyoruz.
Anayasal kurumları Anayasaya uymaya davet ediyoruz.
