Kerim Rota, Yasak Elmanın Finalini Yazdı, Şahap Kavcıoğlu Dönemini Madde Madde Sıraladı: Çöküş Dönemi

Merkez Bankası Başkanlığı’na Hafize Gaye Erkan’ın atanmasıyla, eski başkan Şahap Kavcıoğlu kritik önemdeki BDDK Başkanlığına atanmıştı.
Rota “Tarihe not düşebilmek adına, Eylül 2021’de, üç bölümden oluşan bir yazı dizisi hazırladım. “Yasak Elmayı İlk Kim Isırdı?” başlıklı yazılarımda AK Parti döneminde görev alan tüm başkanların döviz rezerv yönetimi karnesini çıkarmıştım” diyerek 1989’dan bu yana 11 TCMB başkanının karnesini çıkardı.
Rota, Merkez Bankası Başkanlarının dönemlerini şöyle sıraladı;
- “2001-2006 Süreyya Serdengeçti başkanlığını “Sessiz dönem”,
- 2006-2011 Durmuş Yılmaz başkanlığını “Gözaltı dönemi”,
- 2011-2016 Erdem Başçı başkanlığını “Kuşatma dönemi”,
- 2016-2019 Murat Çetinkaya başkanlığını “Saldırı dönemi”,
- 2018-2020 Murat Uysal başkanlığını “Fetih dönemi”,
- 2020-2021 Naci Ağbal başkanlığını “Vekalet dönemi” olarak tanımlamıştım” dedi.
“Bana göre Şahap Kavcıoğlu en başarısız TCMB başkanı olarak tarihe geçecektir. 2021’deki “Yasak Elmayı İlk Kim Isırdı?” yazı dizisinde adlandırmadığım Kavcıoğlu dönemini artık “Çöküş dönemi” olarak kaydedebiliriz” diyen Kerim Rota buna neden olarak özetle şunları yazdı:
“* Kavcıoğlu döneminde sadece kapı arkası döviz müdahaleleri gizlenmedi. 2022 başından bu yana uygulamaya geçen, ihracatçılardan önce yüzde 25 ile başlayan sonra yüzde 40’a çıkarılan zorunlu döviz alımlarından TCMB’nin satın aldığı tutarlar da açıklanmadı. Yine KKM’den TCMB’ye gelen döviz akımının tutarı da gizlendi. Dolayısıyla saklanan bu üç döviz alım/satım verisi, döviz rezervlerinin kaynak ve kullanımları üzerinde üç bilinmeyenli bir denklem oluşturuyor.
* Kamuoyundan saklanan üç verideki hata payları nedeniyle tabloda net pozisyon kaybı 8,4 milyar dolar olarak görülse de, analitik bilançoya göre Kavcıoğlu’nun görev döneminde TCMB’nin zaten negatifte olan net döviz pozisyonu 16 milyar dolar bozuldu. Negatif 61 milyar dolar olarak devraldığı döviz pozisyonu, görevi bıraktığı gün -77 milyar dolara gerilemişti.
* Kavcıoğlu en büyük tutarlı (199 milyar dolar) kapı arkası satışına imza atmış olsa da, bankanın döviz pozisyonuna verdiği zararın Murat Uysal dönemi kadar büyük olmadığı görülüyor. Bunun en önemli nedeni, onun döneminde başlatılan KKM ve ihracat zorunlu döviz devri gibi iki büyük kalemden satın alınan dövizlerin önemli bir girdi sağlamış olması. Bu girişler döviz piyasasının doğal dengesini bozunca, Kavcıoğlu’nun son döneminde hayata geçirilen birçok sermaye kontrolüne rağmen TCMB, döviz piyasasının neredeyse tek satıcısı haline dönüştü.
* TCMB’nin bu dönemde KKM sahiplerine oluşan yükümlüğü oldukça yüksek. Her ne kadar mevduat faizinin üstünde kalan kur farkı ödemeleri TL cinsinden yapılsa da, bu aslen TCMB açısından bir döviz fiyat riski içeriyor. Bu hesaba katıldığında, Kavcıoğlu döneminde bankanın döviz pozisyonunun aslında 16 milyar dolardan çok daha fazla açıldığı ortaya çıkıyor. TCMB’ye yönlenen KKM tutarına bağlı olarak Kavcıoğlu görev döneminde Merkez Bankası’nın açılan döviz riskinin 90 milyar dolara yakın olduğunu hesaplıyorum.
Seçim İçin Harcanan Fırsat
KKM’nin TCMB’ye sunduğu fırsat da maalesef seçim uğruna harcandı. İhracatçıdan satın alınan dövizler, ülkenin ihracatına endeksli olduğu için kim göreve gelirse gelsin tekrarlanabilecek bir akım. Ancak KKM akımının bir daha tekrarlanması mümkün değil. Çeşitli teşviklerle yüklü miktarda döviz mevduatı KKM’ye dönüştürüldü. Ancak artık girişler doygunluğa ulaştı. KKM, döviz rezerv sorunu olan TCMB için TL cinsi kur garantisi vererek nakit döviz girişi sağlayan bir üründü. Eğer doğru kullanılmış olsaydı ve gelen akımlar net rezerve ilave edilebilseydi, Berat Albayrak/Murat Uysal zamanında ortaya çıkan ve “128 Milyar” olarak bilinen rezerv kaybının bir kısmını yerine koymaya yarayabilirdi. Oysa Kavcıoğlu döneminde KKM’den gelen dövizden çok daha fazlası piyasaya geri satıldı.”