Güncel
Bahçeli İYİ Parti’yi hedef aldı Aytun Çıray hemen yanıt verdi..

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında konuştu. İYİ Parti’ye yönelik olarak sözleri dikkat çeken Bahçeli, “Bu vücudun sonu siyasi mezarlık, ipin sonu mezbeleliktir. Kripto simaların parti değiştirirken dillerinin ayarını da kaçırmaları kendilerini kurtarmaya yetmeyecektir” dedi. Bahçeli’nin sözlerine yanıt İYİ Partisi Sözcüsü Aytun Çıray’dan geldi.
İYİ Parti’nin programında yer alan ve tartışmalara neden olan NATO maddesine de göndermede bulunan Bahçeli, “Biz NATO’ya değil Kato’ya (Kato Dağı) bakıyoruz. Canımız kimden isterse silahı oradan alırız. Herkes yerini yurdunu bilsin” dedi.
Bahçeli’nin konuşmasının bazı bölümleri şöyle:
“Partimiz üzerinde hesap yapan, davasına sırt dönmüş isimler pusudan başlarını kaldırarak zaman kaybetmeden harekete geçtiler. Aslında hedef Türkiye’ydi. Aslında hedefin tam ortasında Türk millet vardı. MHP’yi içten içe çürütmek için aldıkları talimatlara harfiyen uydular. Kimliğimizi kullanıp anılarımıza sığınıp şahsiyetimize nifak kurşunu sıktılar.
İmza toplayıp tarladan çıktılar, şehir şehir dolaşıp tezviratın hain çıkarmasını yaptılar. Kendisine yuvalanacağı hastalıklı vücut bulmuştur. Bu vücudun sonu siyasi mezarlık ipin sonu mezbeleliktir.
Kripto simaların parti değiştirirken dillerinin ayarını da kaçırmaları kendilerini kurtarmaya yetmeyecektir. Köhne, dönem ve siyasi tortuların çıra gibi yanacağı zaman gelecektir. Türk milleti olup biteni görmektedir. 6 olur 7 olur hep Allah’ın dediği olur.
Biz bunları püskürtmeye yeminliyiz. Biz gemileri yaktık. İnanıyorum ki haykıracağımız mesajlar işbirlikçilerine korku olacaktır. Tek bir ses tek bir nefes olacağız. Bizim gönlümüzde herkese yer vardır. Yüreğimiz herkesi kucaklamaya yetecektir. Milliyetçilik varsa umut vardır. MHP olarak bütün meselelerin üstesinden geliriz.
Kenarda durmamız için çaba gösterilse de başaramadılar. Biz istemeden hiçbir kokuşmuş fani bizi faka bastıramayacak oyuna getiremeyecektir.
Kimden ne alacağımız NATO’ya mı soracaktık? Ülkemiz NATO’ya 1952’de üye olmuştur ancak NATO huzur ve bekamız için hangi fedakarlık ve faaliyetlerde bulunmuştur. Nerede kirli ve örtülü bir ilişki ağı varsa altında NATO’nun parmağı olduğu iddia edilmiştir. NATO, Türkiye’yi nasıl tehdit edebilmektedir? Nedir sizin zorunuz? Ne yapmaya çalışıyorsunuz? Siz kendinizi ne zannediyorsunuz? Türkiye bağımsız bir ülkedir, zoruna giden varsa kendi meselesidir. İstediği silahı alabilecektir. Pusulası şaşan varsa ya komedi filmi izleyip gülsün, ya da kendi haline yanıp iki gözü iki çeşme ağlamaya koyulsun.
Biz NATO’ya değil Kato’ya (Kato Dağı) bakıyoruz. Canımız kimden isterse silahı oradan alırız. Herkes yerini yurdunu bilsin. Onlar varsın şatoda oturup NATO’nun düdüğünü çalsınlar. Biz Ankara’dan 29 Ekim şuuruyla dünyaya bakacağız. Tam bağımsız bir şekilde soınuna kadar yaşayacağız. Bunu çekemeyenler varsa ki, bu güçlü ihtimaldir, gerekirse kıran kırana istikbalimizi son nefesine kadar savunacağız. NATO’yu falan bilmeyiz, önümüze takoz koymak isteyenleri de yıkar geçeriz.
Herkesin bilgisi ve haberi olsun ki bu asalet, bu kahramanlık şuuru ölmedi, milli vicdanlarda yaşıyor ve yaşatılıyor.
Bizi köksüzlükten kurtarup ebediyete akıp giden coşkun bir nehre dönüştüren sahip olduğumuz tarih şuurudur. Tarih şuuruna çok ihtiyacımız vardır. Bugün Avrupa’ya bakınız, başınızı çevirip Asya’yı izleyiniz. Türk demek adalet demektir. Türk demek vicdan demektir.”
MHP Genel Başkanı Bahçeli’nin sözlerine, İYİ Parti’nin Sözcüsü Aytun Çıray’dan yanıt geldi. Çıray “Keşke Sayın Bahçeli İYİ Parti’ye ayırdığı kadar zamanı memleket meselelerine ayırsaydı” dedi.
“Bir gazeteye İYİ Parti’nin sözcüsü olarak ifade ettiğim medeni fikirlere Sayın Bahçeli cevap vermiştir. İçinde hakaret, tehdit olan bu zehirli dil aslında şaşırtıcı değildir.” diyen Çıray “Sayın Bahçeli bu üslûbu kimi zaman saygıdeğer Türk milliyetçilerinin gazını almak için, kimi zaman AKP’ye yamanmışlara gaz vermek için kullanıyor. Unutulmamalıdır ki Sayın Bahçeli bu düşmanlık ve kin retoriğiyle asil Türk Milleti’ne büyük zarar vermektedir.” diye konuştu.
7 Haziran seçimlerine de değinen Çıray şunları kaydetti:
“Türk milleti asla 7 Haziran 2015’le 1 Kasım 2017 arasındaki dönemdeki AKP’yi tekrar iktidara taşıyan tutumunu unutmayacaktır. Bu dönemde Türk milleti FETÖ’nün de maharetle kullandığı terör örgütlerinin kanlı eylemleriyle yüzlerce evladını kaybetti. AKP iktidarlarının mezhepçi dış politika anlayışının da etkisiyle IŞİD’ın kitlesel terör saldırılarına maruz bırakıldı.
Güneydoğu’da AKP’nin sözde açılım politikalarıyla ve FETÖ-PKK işbirliği ile Türk silahlı kuvvetlerinin etkisizleştirilmesi sonucu, vatandaşlarımız açılan hendeklerin bedelini yüzlerce şehit vererek ödedi.
Aslında bütün bunların politik sorumluları, Meclisin ve hukukun normal bir şekilde işlediği bir demokraside seçmenler tarafından gerektiği gibi cezalandırılırlardı. Ancak Sayın Bahçeli’nin daha 7 Haziran gecesi, -benim de içinde bulunduğum bir toplantıda “devlet teslim edilemez” dediği- Sayın Erdoğan’a attığı tekrar seçim simidi bunu önledi. Türk milleti dört ayda ancak bir ömürde yaşanabilecek muazzam travmaların baskısı altında oy kullanmak zorunda bırakıldı.”
“Bunun AKP’ye Sayın Bahçeli tarafından verilmiş adeta bir hayat nefesi olduğunu hep birlikte gördük, yaşadık. Ancak Sayın Bahçeli’nin desteği bu kadarla da kalmadı.” diye konuşan İYİ Parti sözcüsü Çıray “Türk milletinin FETÖ denilen hıyanet ve hainlik şebekesinin cumhuriyet tarihinde yaşadığı en büyük dış destekli isyan, kalkışma, işgal ve kaos teşebbüsü olan 15 temmuz FETÖ darbesinin AKP için ‘Allah’ın lütfu’ olarak nitelenmesini haklı çıkaracak olağanüstü destek yine Sayın Bahçeli’den geldi: Üyesi olduğum 15 Temmuz FETÖ Darbe Kalkışmasını Tüm Yönleri ile Araştırma Komisyonu daha görevine henüz başlamışken, yine bir salı toplantısında Türkiye’yi bir ‘tek adam devleti’ kılacak öneriyi ortaya attı. Böylece aslında 15 Temmuz FETÖ darbesini araştırma komisyonu battal kılacak açık – örtülü müdahalelerin önünü açtı.” dedi.
15 Temmuz Komisyonu hakkındaki sözlerini sürdüren Çıray şu ifadeleri kullandı:
“Sayın Bahçeli’nin 15 Temmuz Komisyonu’nun TBMM tarafından sağlıklı bir şekilde araştırılmasını adeta sabote eden önerisinin 16 Nisan şaibeli referandumunun yollarını döşemiştir. Türk milleti şu anda bunun ekonomiden iç politikaya terörden ağırlaşan bölgesel tehditlere kadar yakıcı sorunlarını yaşıyor. Sayın Bahçeli ise Türkiye’nin içinden geçtiği bu ağır sorunlar yumağıyla meşgul olmak yerine İYİ Parti’yle uğraşıyor. Keşke Sayın Bahçeli İYİ Parti’ye ayırdığı kadar zamanı memleket meselelerine ayırsaydı. Bu onun aynı zamanda Türkiye’ye bakış açısını gösteriyor.
Sayın Bahçeli’nin şahsıma cevap verirken kullandığı üslûp ve ülke sorunlarına bakış açısı, bir kez daha İYİ Parti’nin Sayın Meral Akşener ve dava arkadaşları tarafından Türk milletine bir alternatif olarak sunulmasının ne kadar doğru olduğunu göstermiştir. Hakiki vatanseverlik budur! Ben de aziz Türk milletine ödeyemeyeceği kadar borçlu olan bir siyaset adamı olarak sadece ve sadece vatanseverlik motivasyonuyla harekete geçtim. Siyasi hayatım hep bir çizginin ihyası için geçti: Kurucu ruh ve değerleri üzerinde yükselen Cumhuriyet’i korumak.
Sözün özü: Bu kararımın ve sonuçlarının Bahçeli tarafından zehirli bir dille hedef alınmasını bekliyordum, şaşırmadım. Bahçeli’nin bana yönelik kullandığı ifadeler üstüne iyi bir terzinin elinden çıkmış bir kıyafet gibi oturuyor. Açıklamalarımın vatansever, Türk milliyetçisi, partilerinin eritilişini keder içinde izleyen has MHP’li vatansever arkadaşlarım tarafından gayet iyi takdir edileceğini biliyorum.”
Jurnalci.com