Marmara’da Denize Girecekler Dikkat!

Çevre sakinleri ve esnaf da sahildeki kirlilikten rahatsız olduklarını belirtti. İBB’ye bağlı ekiplerin, yosun birikintilerinin bir kısmını ağ yardımıyla topladığı görüldü.
İstanbul Üniversitesi Deniz Bilimleri ve İşletmeciliği Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Cem Gazioğlu,
şöyle konuştu:
*Marmara Denizi özelinde çok kirli bir denizdir. Yani özellikle körfezler kısmı insan etkisi altında kaldığı için kirli bir deniz olarak kabul edebiliriz.
“ARITMA TESİSLERİNİN DAHA İYİ ÇALIŞTIRILMASI LAZIM”
*Marmara’nın etrafında büyük bir nüfus var. Bu nüfus çok üretken bir nüfus, yani Türkiye’nin üstünde üretkenlikte olan, etrafı bir sürü sanayi tesisi ile çevrili olan deniz ulaşımına açık bir denizden bahsediyoruz. Yıllardır yoğun kirlilik baskısı altında.
*Bunun biliyorsunuz geçen sene müsilajdan sonra Marmara bir koruma bölgesi ilan edildi Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından. Ciddi tedbirler alındı.
*Bu tedbirlerin artırılarak sürdürülmesi lazım, merkezi hükümet tarafından ve yerel idareler tarafından bu tedbirlerin harfiyen yerine getirilmesi lazım, yani şimdi merkezi hükümet bir karar alıyor, bu kararın yerele de intikal ettirmesi lazım.
*Yerelde de bunların takip edilmesi lazım. Arıtma tesislerinin daha iyi çalıştırılması lazım. Oradaki temel sıkıntı şu. Arıtma tesisleri çok ciddi enerji çeken yapılar.
*Çevre Bakanlığı oraya ciddi enerji desteği de sağlıyor ama bazı alanlarda bu yetersiz kalabiliyor. Bunun biraz daha sıkılaştırılıp yoğun bir şekilde talep edilmesi lazım.
“MARMARA KİRLİLİK AÇISINDAN SIKINTILI”
*Tabii şimdi şöyle de bir gerçeklik var. Müsilajın o geçen senelerdeki gibi masif kitlesi ortadan kalktığı için hani insanlar bazı şeylerin iyileştiğini düşünebilirler.
*Oysa Marmara’da emin olun ciddi bir kirlilik sıkıntısı var genel olarak. Marmara Denizi’mizin ortalaması kirlilik açısından sıkıntılı ve yer yer oksijen bakımından sıkıntıya sahip bir denizimiz.
*O yüzden bunu iyileştirecek faaliyetleri sürekli bir şekilde devam ettirmemiz lazım. Yani 1 yıl yaptık bitti değil. Yani bunu 10 yıllara, 20 yıllara yayılan bir politikayla yapmamız lazım. Geçen sene başladığımızı düşünüyoruz.
“KİMSE DENİZE GİREMİYOR”
Sahilde vakit geçiren Hakkı Alkan Iğdır, “Ben zaten girmiyorum. Sadece oturup çayımı kahvemi içiyorum. Pis olduğu zaten belli herşey var. Siz zaten görüyorsunuz. Olmaz zaten böyle. Herkesin çoluğu çocuğu var. Giremiyor kimse giremiyor bakın zaten boş. Buranın dolu olması lazımdı. Önceden böyle değildi. Temizdi. Temizlik yapan tekneler çalışıyordu.” dedi. Kerem Talha Kılınçkaya ise, “2 gün önce Florya’da denize girdik, orası temizdi. Burası temiz fakat buralar giriş yerleri biraz kirli ama ilerisi gayet temiz.” dedi. (DHA)