AktüelGüncelGündem

Yandaş yazar Dilipak da FETÖ tarafından kandırılmış!

Paylaş:

AKP’ye yakınlığıyla bilinen Yeni Akit yazarı Abdurrahman Dilipak’tan FETÖ itirafları geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan gibi kendisinin de kandırıldığını açıklayan Dilipak, kendisini kandıranın ise FETÖ’nün medya ayağında olan Mehmet Baransu olduğun belirtti.

Abdurrahman Dilipak “Aldatıldım… Aldatıldık, aldatılmaya çalışılıyoruz!” başlıklı bir köşe yazısı kaleme aldı. Yazısına “Nokta dergisinde, o belgeler ilk olarak yayınlandığında polis, dergi idaresini basmış, savcılar dergide yayınlanan belgeler ve iddiaları değil de, dergi sorumlularını sanık sandalyesine oturtmuştu” diye başladı.

“Nokta’ya inanmıştım, aldanmış, aldatılmışım”

Nokta dergisiyle dayanışma gösterdiğini belirten Dilipak şu ifadeleri kullandı:

“Derin devleti deşifre ettiği için Nokta’ya soruşturma açılması karşısında Nokta’yla dayanışma içinde olmak için dergiyi ziyaret etmiştim. Haberde Alper Görmüş’ün imzası vardı.

Nokta’ya inanmıştım, aldanmış, aldatılmışım… Kendisinde olduğunu düşündüğüm, yayınlayamadığı belgeleri bana vermesini istemiştim, vermedi, hatta görüşmek de istemedi. Meğer Balyoz, Ergenekon, Ayışığı hepsi birer kurmaca davaymış.”

“Mehmet Baransu beni aldattı”

“Mehmet Baransu beni aldattı. O belgelerle ilgili onun iddialarını tekrarladım durdum. Erkaya ile ilgili bilgi-belge istedim kendinden selamı sabahı kesti. Son görüşmemiz Çengelköy’de olmuştu. Erdoğan’a ve AK Partiye sövüp sayıyor, yakında ellerini ayaklarını zincirleyip sokaklarda dolaştıracaklarını söylüyordu…”

“Öldürülecekler listesinde Fehmi Koru ve Ali Bulaç’ın da isimleri vardı”

“FETÖ’nün kumpas davalarından Balyoz’a müdahillik talebinde bulunduğunu belirten Dilipak “Kabul edildi. İddianamede öldürülecekler listesinde Fehmi Koru ve Ali Bulaç’ın da isimleri vardı, ama nedense onlar müdahillik talebinde bulunmadılar. ÖZGÜRDER de müdahil oldu. Dava, iddianame ve belgelerdeki kurgunun ilk farkına varan Hamza Türkmen oldu. O açıdan bakınca kirli oyun ortaya çıktı. Bir daha da davalara katılmadık. Bu BÇG ile FETÖ arasındaki iktidar mücadelesi ise siyaset mafyasının, siyasi baronların iç hesaplaşması idi” dedi.”

“Ferhat Sarıkaya’yı da desteklemiştim”

“Ferhat Sarıkaya’yı da desteklemiştim. Kendi itiraf etti. O olay da aynı hesaplaşmanın bir diğer parçasıymış… Görevden alındı, abisinin kuruyemişçi dükkanında çalışıyor demişlerdi, meğerse o tarihte Gülen, kendisini himayesine almış.”

“Bülent abi’ye yönelik bir suikast planı vardı. Kozmik odaya girilmesine ‘gık’ımız çıkmadı.”

“Bülent Arınç’ı 50 yıl öncesinden tanırım. İlk kez şu kozmik oda meselesinde gönül olarak koptum. ‘İki kamyon dolusu el bombası geldi Ankara’ya’ demişlerdi. ‘Bülent abi’ye yönelik bir suikast planı vardı. Kozmik odaya girilmesine ‘gık’ımız çıkmadı. Şimdi ortaya çıkıyor ki, bu senaryo kozmik odaya girmek için bir kumpas, bir senaryoymuş. Kozmik odadaki sırlar alınıp, başka ülkelere servis edilmiş. Arınç’ın bu süreçteki sessizliğine bir anlam verememiştim. Daha sonra gerçek ortaya çıkınca yüreğimden bir şeyler koptu. Kendimi aldatılmış hissettim. Tıpkı Şevket Kazan’ın 28 Şubat mahkemesinde ‘kahraman ordumuzla aramızda bir ihtilaf yoktu, davacı değilim’ dediği zamanki gibi. Bu arada; Temel Karamollaoğlu’nun 28 Şubat’ta Kalkancı’nın kendi çocukları üzerindeki etkisini bildiği halde, ne önce ve ne de sonra hiçbir şey söylememesini anlamış değilim.”

Jurnalci.com

Paylaş:

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu