AktüelGüncel

Ümit Zileli’den FETÖ’cü hain Zekeriya Öz’e: ‘Soysuzların vatanı yoktur’

Paylaş:

Korkusuz yazarı Ümit Zileli, geçtiğimiz günlerde Twitter hesabındaki twitleri silerek adını ‘Gurbet ufukları’ olarak değiştiren FETÖ’cü hain Zekeriya Öz’ü yazdı.

Zileli’nin ”“Gurbet ufuklarında” bir soysuz savcı: Zekeriya Öz!..” başlıklı yazısından bölümler şu şekilde:

17 Mayıs 2006… Danıştay suikastından yalnızca 3 saat sonra…
Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, kameraların önüne geçti ve herkesi derin bir şaşkınlığa düşüren şu açıklamayı yaptı:
-Bekleyin ve hazırlıklı olun. Sürprizlere şaşıracaksınız. Gladio tipi bir yapılanma var!..
Namuslu kalemler, “ne tezgahlanıyor” sorusuna yanıt ararken, bu kez Başbakan hem de daha açık bir şekilde, “bu iş başörtüsüyle ilgili değil. Susurluk, Küre, Sauna (çeteleri) bağlantıları var. Saldırı iktidarımıza yönelik” açıklaması yaptı…
İşte tam o sıralarda başbakan yardımcısı ve Terörle Mücadele Yüksek Kurulu Başkanı Abdullah Gül, Emniyet ve MİT yöneticileriyle bir toplantı yaptı. Burada Gül’ün önüne bir şema kondu ve ve akılları zorlayacak bir hikaye anlatıldı. Bu tarihten 2 yıl sonra, 4 Temmuz 2008’de Radikal Gazetesi’nde anlatılacağı gibi, Gül şu açık talimatı verdi:
-Bana bir savcı bulun. Anlattıklarınızı delillendirip savcıya anlatın, hepsini yakalasın ve yargılasın…
İşte, Ergenekon, Balyoz ve diğer alçakça tertipler böyle başladı!.. uzun yıllar sonra yanında çalıştığı kişiye güzellemeler içeren kitabında Ahmet Sever, “Gül olmasaydı operasyon başarılamazdı” diyecekti!…
-Bulunan savcı Zekeriya Öz’dü!..

Bir Cumhuriyet savcısının utanç dolu şeceresi!..

Tüm zamanların bu en soysuz, en ahlaksız savcısının bu göreve nasıl getirildiğini, Habertürk Televizyonu’nda 3 Eylül 2008 yılında Fatih Altaylı şöyle anlatacaktı:
-Zekeriya Öz, El Kaide soruşturması sırasında CIA ekibiyle yaptığı görüşmeler sonra Ergenekon savcılığına getirildi…
Zekeriya Öz kimdi peki?.. Göreve 1994 ya da 95 yılında Çine’de başladığı biliniyor… Sanılıyor da diyebilirim çünkü, Zekeriya Öz’ün göreviyle ilgili sorulara Adalet Bakanlığı yetkilileri hep, “gizli bilgi” yanıtını verdi nedense!.. Ama zamanın Aydınlık Dergisi ve Ulusal Kanal, sıkı bir araştırmayla bu savcının şeceresini ortaya dökmeyi başardı. Ama ne şecere!!!
-Zekeriya Öz, iddiaya göre Çine Adliyesi’nde zamanın kıdemli savcısı Ayhan Uğurdan’a faks ve sicil kaydı yaptıran vatandaşlardan toplanan paraları paylaşmayı teklif etmişti…
Kıdemli savcı bu çirkin teklife büyük tepki göstermiş ve Öz’ü HSYK’ya şikayet etmiş, her iki savcı da müfettiş soruşturması geçirmişti. Bu olayın ardından Öz, Bitlis Mutki’ye sürüldü. Ayhan Uğurdan ise uğradığı haksızlık nedeniyle istifa etti… Ancak bu savcı Öz’ün Çine’deki tek skandalı değildi…
-Sürgün olduğu Mutki’ye gitmeden önce Öz, bir de silah zoruyla rehin alınmıştı!..
Yanlış duymadınız, güpegündüz, Çine çarşısında kafasına silah dayanıp saatlerce ölüm korkusu yaşadı… Çineli işadamı Mehmet Ocak, babası ve oğluyla Türkiye Şoför ve Otomobilciler Federasyonu kıraathanesi önünden geçmekte olan Zekeriya Öz’ün ensesine silahı dayayıp tam 2,5 saat süreyle rehin tuttu. İlçede sevilen, o yıl vergi rekortmeni olan Ocak sonunda savcıyı bıraktı. Ancak tüm Çine, Savcı Öz’ün işadamını haraç vermeye zorladığı, kendisi ve babasının işadamına ait benzin istasyonundan bedava benzin aldığı iddialarıyla çalkalanıyordu!..
Bu, adeta mumla aranıp bulunan savcının zirve yıllarında, özgeçmişini açıp baktığınızda ilk 4 yılını geçirdiği Çine’yi bulamazdınız!.. İlk görev yeri Mutki yazılıydı…
-İşte “Kumpas davalarının” başına getirilen savcının geçmişi de, tıyneti de buydu!..

Yazının devamı için tıklayınız…

Jurnalci.com

Paylaş:

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu