AktüelGüncelSiyaset

İYİ Parti lideri Akşener’den gündeme yönelik değerlendirmeler

Paylaş:

Beşiktaş’taki bir otelde medya temsilcileriyle bir araya gelen Akşener, gazetecilerin sorularını yanıtladı.

İşte Akşener’in açıklamaları:

CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMLERİ

Meral Akşener, “Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ikinci tura kalırsanız HDP ile ittifak yapar mısınız?” şeklindeki soruya şöyle yanıt verdi:

“Sayın Erdoğan, Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı, HDP ile en derin ahbaplığı, dostluğu işbirliğini yapan şahıs. Türkiye’ye o zaman Abdullah Öcalan ile müzakere yolunu açan kişi. Çözüm sürecini, açılımı, demokratik açılımı, ortaya koyan kişi. En derin, en yakın ilişkileri kuran kişi. Şimdi arkadaşımız HDP ile, PKK ile ahbaplık etmiş bugün canı istedi milli ve yerli, pür milliyetçi bir dile döndü ve geri kalan herkes HDP ile aynı blokta. Bu doğru bir şey değil. 24 yıldır aktif siyasetin içindeyim. Açık, içi dışı bir vatandaşım ben. Ben aday olduğum takdirde Sayın Erdoğan ikinci tura kalıyor, demektir. Bu güzel bir psikoloji. Bildiğim kadarıyla HDP, CHP adaylarını çıkaracak, saray koalisyonu da sayın Erdoğan’ı aday çıkaracak. Başkaları çıkmadığı takdirde bugün itibariyle 4 adaylı bir yarış gibi görünüyor. Biz ikinci tura kalacağımıza inanıyoruz. Ben böyle dediğim zaman arkadaşlarım bana kızıyor”

“HDP İLE SAYIN ERDOĞAN’IN ANLAŞACAĞINI DÜŞÜNÜYORUM BEN İKİNCİ TURDA”

Akşener, “Şu anda farzı mahal konuşuyoruz. Belli mi olur? HDP ile Sayın Erdoğan’ın anlaşacağını düşünüyorum ben ikinci turda. Ben kalmadım ikinci turda. CHP’nin adayı kalıyor Erdoğan’ın karşısında. Gelin sizinle iddiaya girelim HDP ile Sayın Erdoğan anlaşır ben kendisini tanıyorsam. Tanıdığımı sanıyorum çünkü Rizeli bir arkadaş ile evliyim. Samimiyetle söylüyorum siz isteseniz de olmaz. Çünkü Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı’nın, cumhurbaşkanlığı konusunu Türkiye’nin her meselesinin önünde gördüğünü düşünüyorum. Başka türlü Türkiye’nin bekası ile kendi geleceğini iç içe oluşturmazdı. Sanki cumhurbaşkanlığını kaybettiği takdirde dünya yıkılır gibi bir söylem ve psikoloji görüyorum. Onun için o yolları kendisi daha çabuk aşar” diye konuştu.

(Bahçeli’nin Afrin açıklamaları hakkında)

“Saray koalisyonundan sonra ciddiyetini kaybetti. Bakın bir sorunum yok…Biliyoruz. İşin cılkı o kadar çıktı ki, konuyu hiç bilmeyen, ahmakça bir basın üzerinden gidiyor. Savaş bile dememeliyiz. Abuk sabuk savaş dememek lazım. Ciddi bir dilin ortadan kalktığı süreçteyiz. Afrin’de şehidimiz varmış, Allah rahmet eylesin.

Afrin bir zorunluluktu, Afrin’den sonra Menbiç’te gereği yapılmalıdır. İYİ Parti Afrin konusunda çok dikkatli bir dille gidiyor. Türkiye’yi düştüğü çukurdan çıkarmaya çalışıyor.

Kocaeli’de gençlik kollarında, Afrin için reis izin ver gidelim, gerekirse beraber gideriz denildi. Cesaret aşılayan bir durum değil. Hadi bakalım, beni de alın yanınıza dediğimizde ne yapacak bu abiler.”

(Son anketler ne gösteriyor, erken seçim olabileceği konuşuluyor. CHP’den çok oy alacağı söyleniyor, realist açıklamalar mı? Merkezden insanlar almayı partinize düşünüyor musunuz?)

“Parti binamız küçük, 12 genel başkan yardımcısı var… Normalde 15 olur partilerde. Karartma var. Rahmetli Demirel’in bir sözü var, benzin vardı da ben mi içtim? Bu arkadaşlarımızı çıkarttınız da ben mi izin vermedim? Yani yer verilmiyor…

CHP’de öğrenilmiş çaresizlik hakimdi. Bu adam ne yapar eder, kazanır düşünülüyordu. 37 ile gittim. Sayın Özdağ ve Aydın da çok il gezdi. Partimiz vs. hiçbir şeyimiz yoktu. Bizim inanmışlığımız, CHP’nin teşkilatlarını ayağa kaldırdı. Onun için de oluşturulan sinerjiye katkımız var. Türkiye’nin yüzde yüzünü kucaklayacak bir parti kurun dedi insanlar, merkez bir parti. Dolayısıyla bu hakkı teslim ettiler.  CHP’den oy gelir. AKP’nin nasıl bir kemik kitlesi varsa, CHP’nin de kemik bir kitlesi var. Normalde CHP’nin 19 oyu var. Realite bu. Batı Trakya’da, Marmara’da bu kitle bize dönüyor. Her şartta oy veririm diyen 17.7, kararsızlar eklenince yüzde 20. Şimdi Şubat için geniş saha araştırmasına gidecekler. Bir şehre gitmeden önce yapıyoruz, bir şehre gittikten sonra yapıyoruz.

Troll işi ters tepti, 2 buçuk senedir FETÖ deniliyor… O da ters tepti. Şimdi nasıl devletsiniz? Para pul bulamadılar, yazdılar da yazdılar.”

(Türkiye’nin yorgun, mutsuz ve karamsar olduğunu söylediniz. İnsanlar kendini ifade edemiyorlar, içine kapanıklar var. Bunlardan biri de OHAL… Bunun kaldırılması ile ilgili nasıl bir baskı yaratacaksınız?)

“Psikolojik olarak şunu söyleyeyim. Korktuğunuz zaman korkutursunuz. 28 Şubat sürecinde de yaşadım. Ha bugün ha yarın tutuklayacaklar. Kedi gibi siniyorsunuz, sonra sağa sola saldırıyorsunuz. 2 buçuk yıldır iftiralardan başlayarak, ağır bir baskı oluştu. Darbenin başbaşkanı ilan ettiler. Komşunun kapıları çalındı, üstümüze atmaya çalıştıar. Evimizi taşlamaya çalıştılar. Artık bir noktadan sonra, “gelin lan, buyur bilader” diyor insan bir noktadan sonra.

Müthiş sessiz bir kitle var. Öyle bir tokat atacak ki, nereye tokat atacak bunu kestirebilmiş değilim. Teyzeler kısır günlerinde fısıldayarak konuşuyor. Korku ve öfke ikiz kardeştir. Bütün veriler toplum öfkeye doğruya kayıyor. Seviyeli bir dil ve üslup gerekiyor.

Bir ana muhalefet liderine ahlaksız, şerefsiz denilmez. Yarın Kılıçdaroğlu da o dile kayarsa… Türkiye’de sövülüyor, maliyeti yok. Bu huzurun, gülümsemenin, neşenin, mizahın geri gelmesi gerekiyor. Bizim açılışlarımız stand up gibi oluyor. İnsanlarımızın ihtiyacı var. İnsanlarımız gülmek istiyor, biz de istiyoruz.”

Jurnalci.com

Paylaş:

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu