KKTC’li gençlerin spor hakkı
Konu; KKTC vatandaşı 16 yaşındaki Demir Öztoprak’ın (Güney) Kıbrıs Cumhuriyeti U16 Ulusal Basketbol Ekibi’ne girmesi. Bir turnuvada MVP de seçildi. KKTC’de Demir’i destekleyenler üzere duruma karşı çıkanlar da oldu.
Aslında Demir, daha evvel Türkiye’de altyapı ulusal grupların aday takımına çağrıldı fakat kâfi görülmedi. O da hayallerinin peşinden koşabilmek için, bize nazaran ismi Kıbrıs Rum Bölümü, dünyaya nazaran ise Kıbrıs Cumhuriyeti olan ülkenin davetini kabul ederek orada oynadı.
Günümüze kadar derinleşerek gelen Kıbrıs sorunu, 15 Kasım 1983’te; Kıbrıs Türklerinin ‘self determinasyon’ (kendi yazgısını tayin etme) hakkına dayanılarak ve siyasi eşitlik vurgulanarak KKTC’nin ilan edilmesiyle öteki bir boyuta evrilmişti. Fakat günümüze kadar ‘de facto’ durum bu olsa da, KKTC’yi Türkiye hariç hiçbir ülkenin (dost ve kardeş Azerbaycan bile) kabul etmediği üzere, Birleşmiş Milletler de ülkemizi işgalci pozisyonunda gördü.
Bu durum tespitinden sonra; 16 yaşında, hayalleri olan bir çocuğun yerine kendinizi koyarak “Siz olsaydınız ne yapardınız” diye sormak en kolayı.
Ben kimseyi yermeden, özel yetenek gerektiren, sanat ve spor alanındaki insanların/ gençlerin milletlerarası arenada siyaset üstü konumlandırılmasını ve bunun önünü büsbütün açmak için de özel olarak çalışma ve kampanyalar yapılması gerektiğini düşünüyorum.
ANNAN PLANI’NI REDDETTİLER
Tarihe Annan Planı olarak geçen BM Kıbrıs Planı (Birleşik Kıbrıs Cumhuriyeti) önerisi, 24 Nisan 2004’te yapılan halk oylamasında reddedildi. Türklerin yüzde 64.91’inin kabul, Rumların ise yüzde 75.38’inin ret oyu vermesiyle muhtemel birliktelik önlendi. Rumlar bundan kaçmasa ve birliktelik kabul edilse, Demir ya da öteki atletlerin sırtına genç yaşta bu ağır siyasi ve tarihi sorumluluk yüklenecek miydi?
KKTC’nin kimi branşlarda milletlerarası federasyonlar tarafından kabul gördüğünü, hatta Kıbrıs Rum Bölümü ekiplerinin katıldığı kimi turnuvalarda kendi kadroları ile yarıştığını görüyoruz. Örneğin; KKTC, Dünya Badminton Federasyonu ve Avrupa Konfederasyonu gözlemci üyesi. Avrupa Bilardo Federasyonu, Memleketler arası Bocce Birliği, Memleketler arası EasyKart Federasyonu, Milletlerarası Futbol Tenisi Federasyonu üyesi…
Yani aslında bu kapı aralanmış. Artık hepimize düşen misyon, KKTC’li gençlerin önünü sportif yarışlara katılabilmeleri için büsbütün açabilmek için çaba göstermek.
DEVŞİRMELER VE ÇOCUKLAR
Gözden kaçırılmaması gereken bahis, sporun sırf bir boş vakit aktifliği olmadığı; sıkıntı durumdaki kimi beşerler için umudun, daha yeterli olmanın ve kendi geleceklerini ve ülkelerinin geleceklerini inşa etmek için aktif bir araç olduğu…
Dolayısıyla dünyaya spor ve sanatın siyaset üstü konumlandırılmasının uygun anlatılması gerekir. Yoksa tekrar bizde olduğu üzere, bir tarafta ulusal grubumuzda oynasın diye milyonlar verilen ve devşirilen, buna karşın keyfe sıkıntı istediği vakit gelen, keyfi olmazsa gelmeyen atletleri izlerken, öbür taraftan yaptıkları spor ile dünyaya açılmak için çırpınan çocukları izlemeye devam ederiz.
ÖRNEKLERİ VAR
1992 Olimpiyatları öncesi Federal Yugoslavya Cumhuriyeti (Sırbistan ve Karadağ), ülkenin iştirakini engelleyen BM yaptırımları altındaydı. Tıpkı bugünkü KKTC üzere. Buna karşın, Yugoslav atletlerin ‘bağımsız olimpiyat katılımcıları’ olarak yarışlarına müsaade verildi.
Başka örnekler de var. Günümüzün en büyük kahırlarından biri ‘mülteci’ sorunu. Spor kuruluşları ‘mülteci sporcular’ sıkıntısını çözmeye çalışıyor. Bu mevzuda tahlile yönelik adımlar Milletlerarası Olimpiyat Komitesi (IOC) tarafından atılıyor. Bu statüdeki sportmenler ‘mülteci sportmenler takımı’ ismi altında olimpiyatlarda yer alıyor.
MVP DEMİR
Kıbrıs Rum Kısmı, U16 C Ligi final maçında Azerbaycan’ı 78-75 yendi ve B Ligi’ne yükseldi. Kıbrıs Rum Kesiti forması giyen Demir Öztoprak 17 sayı, 8 ribauntla oynayıp ‘MVP’ seçildi. Azerbaycan ismine Derin Berkoz 18 sayı, 10 ribaunt, 9 asist; Arda Cevahir 7 sayı, 16 ribaunt, 2 asist üretti.
Fatih Söylemezoğlu
