Ankara’da pek çok sivil toplum kuruluşu, Tüketici Hakları Derneği’nin daveti ile açlığı, yoksulluğu ve hayat pahalılığını protesto etmek için Adakale Sokak’ta bir ortaya geldi. Protestoya katılan vatandaşlar yaşadıkları kasvetleri şöyle anlattı:
“KİRA VERMEDİĞİM HALDE ZORLANIYORUM”
Seyhan Palazoğlu (emekli): Ankara’nın nüfusu 6 milyonsa burada en az 6 bin kişi beklerdim. Dört duvar ortasında herkes pahalılıktan yakınıyor. 10 günde bir fiyatlara artırım geliyor. Ancak aksiyona gelince bulamıyoruz kâfi sayıyı. Biz mi kendimizi anlatamıyoruz öteki bir sorun mi var? Ben tek yaşadığım halde zorlanıyorum. Mesken kirası vermediğim halde zorlanıyorum. Emekli memur maaşıyla 3-4 çocuk okutanı düşünelim bir de. Mesken kirası ödeyeni düşünelim. Mesken kiralarını söylememe gerek yok. 3-4 katına çıktı mesken kiraları. Boş tencerenin kaynamasını istiyorlar, boş tencere kaynamaz.
“OĞLUM OKULU BIRAKTI SÜRÜCÜLÜK YAPIYOR”
Selma Solmaz (emekli): Oğlum Gazi Üniversitesi’nin son sınıfını okulunu bıraktı. 11 bin lira maaşla sürücülük yapacağım diye uğraşıyor. Bu hak mı? Bu reva mı bize? Cumhurbaşkanı niçin bize sahip çıkmıyor Suriyelilere, Iraklılara, İranlılara sahip çıkıyor? Biz Atatürk’ün halkıyız. Bize de sahip çıksın. 4 bin 290 liraya çıkmış benim maaşım. Benim kızım okuyor ve çalışarak okuyor. Markette çalışıyor. Derslerine konsantre olamıyor. O da mı okulunu yarım bıraksın? Hani Emine Erdoğan diyordu “Kız çocuklarını okutacağız, sahip çıkacağız.” Niçin benim kızıma sahip çıkılmıyor. Bu ülkenin vatandaşı değil mi benim çocuğum?
“MAAŞ 12 BİN 400 TL, KİRA 16 BİN TL”
Ahmet Taş (emekli öğretmen): 25 yıl 5 ay devlete hizmet ettikten sonra emekli oldum ancak çalışmak zorundayım. Aldığım emekli maaşı 12 bin 400 lira. Ankara’da en düşük konut kirası 16 bin lira. Emeklilerin 7 bin 500 lira fiyat aldığı bir ülkede yaşamanın son derece güç olduğu şartlarda emeklilerin birbirine sahip çıkması gerek. (ANKA)
