15 yaşındaki liseli Helin ilk kitabının gururunu yaşıyor

İzmir’in Karabağlar ilçesinde yer alan Vali Nevzat Ayaz Anadolu Lisesi öğrencisi 15 yaşındaki Helin Önen birinci kitabı olan “Ay Işığı” isimli romanını çıkarmanın gururunu yaşıyor. Heyecanlı ve çok memnun olduğunu söz eden genç müellif, hobi olarak başladığı bu seyahatte, öğretmenlerinin takviyesi ile daha disiplinli bir formda yazılarına devam ettiğini söyledi.

YAYINEVİ KURMAK İSTİYORUM

Küçüklüğünden beri yazdığı kitapları bastırmayı ve bir yayınevi kurmayı hayal ettiğini lisana getiren Önen, “Benim üzere genç muharrirlerin kitaplarını da basarak okuyucuyla buluşturmak istiyorum” dedi. Önen, yaşadığı mutluluğun sözlerle anlatılacak bir durum olmadığına vurgu yaparak genç muharrir adayı arkadaşlarına “Küçük ümitsizliklerden ve meselelerden etkilenerek hayallerinin peşinden gitmeyi bırakmasınlar” diyerek teklifte bulundu.

OKUYUCU KİTLEM ÇOK TAKVİYE OLDU

İnternet ortamında okurlarının olduğuna ve okurlarının kendisine çok dayanak verdiğine dikkat çeken genç müellif: “Kitabım basılmadan evvel bloğumda kitabımı yayınlamaya başlamıştım. Orada oluşan okuyucu kitlesi, hem kitabımı basmam konusunda hem de yazmam konusunda ziyadesiyle dayanak oldu. Ortaokuldaki Türkçe öğretmenimi de ayrıyeten burada anmak istiyorum. Hasret Kara öğretmenim beni yazmam konusunda desteklemiştir. Kitabımın çıktıktan sonra ise okuluma ve bilhassa edebiyat öğretmenimedesteklerinden ötürü teşekkür ederim” diye konuştu.

ROMANIM GÜNCELERDEN OLUŞUYOR

Önen, romanının güncelerden oluşan bir aşk öyküsü olduğunu belirterek kitabına ait şunları söyledi: “Sanem ve Bartu’nun bağlantısı günceler halinde anlatılmaktadır. Ortalarında geçen sıkıntılı bir aşk bağlantısını lisana getirdim. Bu kitaptaki anlatıcı tek taraflı değildir. Her ikisi de kendi bakış açısından öyküyü anlatmaktadır. Bu türlü olunca bir ilgiyi her iki taraf açısından pahalandırmak mümkün. Okura bu fırsatı sunuyor kitabım. Birbirlerine verdikleri bir kelam var, birebir vakit da bu ikisinin de ortak bakış açısı. Bu verdikleri kelam hakkında detaylı bilgi vermek istemiyorum, kitabın okuyucusu için sürprizi kaçmasın.”

15 YAŞINDA KİTAP ÇIKARMAK DON KİŞOT’LUKTUR

Öğrencisi Helin Önen’e dayanak veren Vali Nevzat Ayaz Anadolu Lisesi Türk Lisanı ve Edebiyatı öğretmeni Hakkı Çınar, öğrencisiyle gurur duyduğunu belirterek şöyle konuştu: “Gurur verici. Yazı yazmak, ‘insanın ben buradayım’ demesidir. Bu yüzden kıymetlidir. Bilhassa 15 yaşındaki genç bir birey bir yazıyla, bir kitapla ‘ben buradayım’ diyebiliyorsa, sesini bu biçimde duyurabiliyorsa takdir edilmesi gerekir. Yazmanın kısaltıldığı, unutulduğu bir çağda, 15 yaşında kitap çıkarmak Don Kişot’lukdur. Ben epey keyifli oldum, gerekse yaptığım meslekle ilgili olsun gerekse branşım gereği olsun, yazı yazmanın bilhassa bu çağda hayli kıymetli olduğunu düşünüyorum. Bunu öğrencimizin başarması yazı yazmanın bedelini daha da artırıyor.”

İMZA GÜNÜ DÜZENLEYECEĞİZ

Öğrencisinin kitabını sessiz ve derin bir formda ilerlettiğine vurgu yapan Çınar, öğrencisine nasıl takviye olduğuna ait şunları söyledi: “Sessiz yol aldı. Tahminen bu onun motive olması, üretim kademesindeki ortamıydı. Özel seçilmiş bir tercihti. Bunun yanında bloğunda onu takip eden bir hayran kitlesi de vardı. Bu seyahati en uygun bilen onlar ve en kıymetli destekçileri onlardı. Biz yazdıklarının kitaplaşma basamağında devreye girdik. Onun yayımlama etabındaki varsa problemlerini dinlemek, meselelerini çözmek, kitabı çıktıktan sonra neler yapabileceğimizi düşünmek ve onun fikirlerini almakla yardımcı olabildik. Kısa bir vakit sonra imza günü düzenleyeceğiz,okul mecmuası için ve okul internet sayfaları için röportajlar hazırladık ancak daha yayınlamadık, ayrıyeten ‘yazarından kitabını okuma’ aktifliği hazırlığı içindeyiz.”

KOMPOZİSYON DERSİ GERİ GELMELİ

Öğretmen Hakkı Çınar evvelden kompozisyon derslerinin olduğunu belirterek kompozisyon derslerinin kıymetine ait: “Eskiden kompozisyon dersi olurdu, edebiyat dersinin içinde, bir ders ya da iki ders, o denli bir paylaşım olurdu. Çocuklar o derslerde bilgili mevzularda kompozisyon yazarlardı. Yazmayla konuşmak ortasındaki farkı görürlerdi. Kimisi yazmada başarılıdır kimisi konuşmada. Artık yazmada başarılı olan öğrenci susturuldu. Susturulmuş oldu. Biraz daha yalnızlaştı. Meğer o çocuk öbür bir taraftan yetenekliydi, cevherdi.Kompozisyon dersinin geri gelmesinin güzel olacağını düşünüyorum” halinde konuştu.

Kitap yazabilecek ve yazan öğrencilerin kitaplarının basımının bakanlık tarafından yapılmasının âlâ olacağını tabir eden Çınar,’Kitap yazma kulübleri’nin olması gerektiğini, bu kulüplerdeki başarılı öğrencilerin teşvik edilmesi gerektiğini de belirterek kelamlarını sonlandırdı.