19 yaşındaki Batuhan’ın kuşkulu vefatı: 3 dakikada bu çocuğa ne oldu?

Bu yıl liseyi bitirip üniversite imtihanlarına giren Ümmügülsüm- Fırat Kılıç çiftinin oğlu Batuhan Eren Kılıç, yaz periyodunu kıymetlendirmek için dayısı M.G.’ye ilişkin, Yıldırım ilçesi Yiğitler Mahallesi’ndeki Otosansit Sanayi Sitesinde faaliyet gösteren, plastik ambalaj paketleme tesisinde çalışmaya başladı. 10 Ağustos günü saat 22.00 sıralarında, argümana nazaran dayısının, asma kattaki ofisten su getirmesini istediği Batuhan, merdivenden düştü. Dayısı tarafından yerde hareketsiz yatarken bulunup özel hastaneye kaldırılan Kılıç, kurtarılamadı.

“SES DUYUP İÇERİ GİRDİM, HAREKETSİZ YATIYORDU”

Dayı M.G. polise verdiği tabirde iş yerinin kapısının önünde dururken, içeriden bir ses duyduğunu belirterek, şunları söyledi:

“Olay günü iş yerimde Batuhan ile çalışırken kendisinden su istedim. Batuhan üst kata su almak için gitti. Ben kapıya hakikat dışarıya çıktım. 8- 10 dakika sonra ses duydum. İçeri girdiğimde, yeğenim iş yerinin tam ortasında merdivenlere yakın yerde yatıyordu. Nefes alıyordu ve nabzı atıyordu. Kendine gelmesi için iki defa tokat atıp, lisanını çıkarmak istedim. Yüzüne su döktüm. Kendine gelmeyince kollarından tutup arabama taşıyarak hastaneye getirdim. Hastaneye getirdiğimde yaşıyordu. Daha sonra hayatını kaybetti.”

ÖLÜM NEDENİ OTOPSİDE BELİRLENEMEDİ: “TANISI KONULMAYAN HASTALIK”

Üzerinde yalnızca iç çamaşırı, şort ve bir toka bulunan Kılıç’ın mevtini kuşkulu bulan Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlattı. Yapılan otopside, Kılıç’ın mevt nedeninin düşmeye bağlı travma, iç kanama, kırık ve zehirlenme olmadığı belirlendi.

Adli Tıp Kurumu 1. İsimli Tıp İhtisas Kurulu’nun raporunda, “Kişinin vefatının otopside tanısı konulamayan hastalık sonucu meydana gelmiş olduğu oy birliği ile kabul edilmiştir” denildi.

BABA CÜRÜM DUYURUSUNDA BULUNDU

Bir hastalığı olmayan oğlunun vefatını kuşkulu bulan Fırat Kılıç, otopsi raporuna itiraz ederek avukatı Figen Şahin Sarıbal aracılığı ile savcılığa cürüm duyurusunda bulundu.

Kılıç’ın dayısı M.G.nin olay günü verdiği tabirler ile gencin ölmeden dakikalar evvel ve olaydan sonra, iş yerinin güvenlik kamerasına yansıyan imgelerinin çelişkili olduğunu belirten avukat Sarıbal, Batuhan’ın mevt nedeninin, Yüksek Sıhhat Şura Konseyi yahut üniversite hastanesinde heyet tarafından özel olarak incelenmesini talep edeceklerini söyledi.

“3 DAKİKADA BU ÇOCUĞA NE OLDU?”

Avukat Sarıbal, olaydan evvelki güvenlik kamerası manzaralarında iş yerine hakikat yürürken, üzerinde pantolon, siyah tişört ve ayakkabısı olan Batuhan’ın, öldükten sonra ise üzerinde yalnızca iç çamaşırı, şort ve bir toka bulunduğunu, ellerinde de motor yağı olduğunu belirterek şunları söyledi:

“Görüntüler çok düşündürücü. Üzerinde pantolon, tişört ve ayakkabısı bulunan Batuhan, ölmeden kısa mühlet evvel üst kata, yanında Suriye asıllı çalışan bir şahısla çıkıyor. Daha sonra dayısı arabası ile süratle olay yerine geliyor. 3 dakika sonra Suriye asıllı kişi omzunu tutarak olay yerinden ayrılıyor. Bu sırada, ellerinde motor yağı bulunan, üzerinde yalnızca iç çamaşırı ve şort ile toka bulunan Batuhan, dayısı tarafından hastaneye getiriliyor. Batuhan, 3 dakika evvel kamera kayıtlarında elleri ve kıyafetleri pak vaziyette olarak görülüyor. 3 dakika içeride ne oldu da bu çocuğun elleri motor yağı oldu? İsimli Tıp raporundan gelen sonuç, nedeni tespit edilemeyen vefat yahut hastalık nedeniyle mevt. Alınan sözler ile imgelerin uyuşmaması üzerine bir sefer daha cürüm duyurusunda bulunduk.”

“OLAY YERİNDE 3 KİŞİ DAHA VARDI, DAYI BUNLARI SÖYLEMEDİ”

Sarıbal, güvenlik kamerası imgelerinde Batuhan’la birlikte iş yerine yürüyen ve 3 dakika sonra omzunu tutarak dışarıya çıkan Suriye asıllı kişinin kimliğinin tespit edilmesi ve tabirinin alınmasını da istediklerini belirtti.

Dayı M.G.’nin güvenlik kamerasına yansıyan manzaralarında, Batuhan’ı hastaneye götürmek için bindirdiği arabada bir kişinin, iş yerinde de bir kişinin daha olduğunu ve M.G.’nin bunu tabirinde belirtmediğini söyleyen Sarıbal şöyle devam etti:

“Biz olay yeri inceleme CD çözümleme tutanağını okuduğumuzda, hastaneye ne halde gittiği, çocuğun iş yerinden ne halde çıkartıldığı tespit edilemediği yazıyordu. Daha sonra CDyi inlemek üzere kendimiz aldık. CDyi incelediğimizde ise çocuğun olaydan 3 dakika evvel yanında bir şahısla bir arada yürür vaziyette, elleri pak, kıyafetleri pak, iş yerine yanlışsız yürüdüğü, 3 dakika sonra çocuk işyerinin içerisindeyken, dayısının siyah renkli özel aracıyla hayli süratli bir biçimde işyerine geldiği, yaklaşık 3 dakika sonra iş yerinden maktul çocuğun iş yerine bir arada girdiği şahsın omzunu tutmak suretiyle iş yerinden çıktığı, dayısının ise yaklaşık 5 dakika sonra, çocuğu araca yüklediği, zorla tıktığı, aracın içerisinden bir şahsın indiği ve olay yerinde öteki bir şahsın daha olduğu, aracın farlarından yansıyan imgelerde çok net bir formda görüldüğünü tespit ettik. Buna ait de biz savcılığa tekrar beyanda bulunduk. Dedik ki; bu çocuğun kamera kayıtlarında yanında bulunan şahıs tespit edilsin. Dayının çocuğu taşıdığı sırada işyerinde bulunan, öbür 2 şahıs tespit edilsin. Bunların sözlerine başvurulsun. Ve dayı neden gerçek dışı beyanda bulundu, bu araştırılsın.”

ÖLÜMÜNDEN 3 GÜN SONRA ÜNİVERSİTEYİ KAZANDIĞI AÇIKLANDI

Oğlunun vefatının, olaydan 2 saat sonra kendisine haber verildiğini söyleyen Fırat Kılıç, en büyük hayali üniversiteyi kazanmak olan Batuhan’ın, vefatından 3 gün sonra imtihan sonuçlarının açıklandığını belirtti.

Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi Radyo ve Televizyon Bölümü’nü kazanan oğlunun, imtihan sonucunu bile göremediğini söyleyen Kılıç, “Ben hastanede dayısının yanına gidip ‘Ne oldu?’ diye sorduğumda bana bağırdı ve başsağlığı bile dilemedi. Biz imajları izleyene kadar iş kazası sanıyorduk. Çocuğum içeri girerken üstünde kıyafetleri var lakin hastanede bana yalnızca çamaşırlarını verdiler. Dayının tabiri ile kamera imgeleri çelişkili. Şüpheleniyorum. Batuhan hastaneye getirilmiş fakat manzaralar tarafımıza ulaşmadı. Ben adalet istiyorum. Benim çocuğuma ne oldu? Ortadan 2 ay geçti hiçbir bulguya ulaşamıyoruz. Kendinizi benim yerime koyun, evladınız bu formda olsa ne yaparsınız? Ben konutumda uyku uyuyamıyorum. İşe gitmek zorundayım gidemiyorum. Bürokratlardan ve vatandaşlardan yardım istiyorum sözlerini kullandı. (DHA)