2023’ün birinci sekiz ayında 1255 emekçi hayatını yitirdi

İşçi Sıhhati ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG), 2023 yılının birinci 8 ayına ait “İş Cinayeti Raporu’nu açıkladı.

Rapora nazaran; Ağustos 2023’te 201 işçinin daha iş cinayetlerinde ömrünü yitirdiğini, yılın birinci 8 ayında ölen işçi sayısının 1255 oldu.

İSİG, yoksulluğun iş cinayetlerini artırdığına dikkat çekerek, “Bugün taban fiyat Türkiye emekçi sınıfının çoğunluğunun ortalama maaşı haline gelmiştir. Şirket ciro ve karları ise rekor kırmaktadır. Her iş kolunda ve kentte işverenler karlarına kar katmakta bu durum da fakirleştirme, işçileştirme ve garantisiz çalıştırma ekseni üzerinden olmaktadır” açıklamasını yaptı.

İSİG, ağustos ayında ölen işçilerin vefat nedenlerini şöyle açıkladı:

“Trafik, servis kazası nedeniyle 52 emekçi; yüksekten düşme nedeniyle 25 personel; elektrik çarpması nedeniyle 25 emekçi; ezilme, göçük nedeniyle 24 emekçi; kalp krizi, beyin kanaması nedeniyle 24 personel; patlama, yanma nedeniyle 10 emekçi; şiddet nedeniyle 10 emekçi; zehirlenme, boğulma nedeniyle 6 personel; intihar nedeniyle 5 emekçi; obje çarpması, düşmesi nedeniyle 3 emekçi; kesilme, kopma nedeniyle 3 personel; öbür nedenlerden ötürü 14 personel hayatını kaybetti.

Özellikle nakliyecilik ve tarımda trafik/servis kazaları, inşaatta yüksekten düşmeler, güç ve inşaatta elektrik çarpmaları, çalışma şartları kaynaklı (sıcakta çalıştırma, çok, ağır ve fazla çalıştırma) her iş kolunda görülen kalp krizleri ve beyin kanamaları ve tekrar tarımda traktör kullanımına bağlı ezilmeler öne çıkıyor.”

ÇOCUK ÇALIŞANLAR DE ÖLDÜ

İSİG, ağustosta ölenlerin ortasında çocuk personel de bulunduğunu açıklayarak, “14 yaş ve altı 4 çocuk personel, 15-17 yaş ortası 6 çocuk/genç personel, 18-29 yaş ortası 39 personel, 30-49 yaş ortası 82 emekçi, 50-64 yaş ortası 49 personel, 65 yaş ve üstü 9 personel, yaşını bilmediğimiz 12 emekçi hayatını kaybetti. Başta tarım olmak üzere endüstride, inşaatta, hizmet iş kolunda çocuklarımız ölüyor. Bu yıl 18’i 14 yaş ve altı olmak üzere en az 40 çocuk personel hayatını kaybetti. Tarım, inşaat ve nakliyecilik başta olmak üzere 60 yaş üstü emekçi vefatlarındaki artışın da altını çizelim” değerlendirmesini yaptı.

İSİG, iş cinayeti datalarına ait bilgi notunda şu saptamalara yer verdi:

“2018 yılında başlayan fakat 2021 yılının sonbaharından beri iliklerimize kadar hissettiğimiz bir fakirleştirme süreci yaşıyoruz. Başta besin fiyatları olmak üzere kira, ulaşım, doğalgaz-elektrik-su-telefon-internet faturaları, eğitim ve sıhhat masrafları vd. aldığımız maaşın çok üstünde artıyor. Bu süreçte devlet, TÜİK’i baz alarak minimum fiyatı açıklıyor ve bu da genel fiyatları belirliyor. Lakin TÜİK uzun bir müddettir tıpkı SGK’nın personel vefatlarını gerçeğin çok altında göstermesi üzere bir tahribat yaptığı için maaşlarımız gün be gün eriyor. Geçinemiyoruz!

Diğer yandan geçinmek için her meskende çalışan fiyatlı sayısı artıyor. Erkek ve bayanın yanında çocukların çalışmaya başlamasıyla, aile dayanışmalarıyla (aynı meskende, semtte oturma, köyle ilişkiler), yan gelirlerle ayakta kalmaya çalışıyoruz. Tüm toplum işçileşiyor ve tekrar işçileşiyor! Bu noktada uğraş alanımız olan emekçi sıhhati ve iş güvenliği (İSİG/emeğin korunması) sıkıntıları giderek artıyor.

İş cinayetleri, yaralanmalar, sakat kalmalar, meslek hastalıkları, çocuk-kadın-yaşlı-göçmen emeğinin kuralsız sömürüsü derinleşiyor. Adeta bir iş cinayetleri rejiminde yaşıyoruz. Öbür yandan çalışanlar kentsel ömürden dışlanıyor, tabiatın tahribatı-talanı yaygınlaşırken su, besin vd. yeni krizler kapımızda bekliyor.

‘PATRONUN KARI İÇİN’

Bugün minimum fiyat Türkiye emekçi sınıfının çoğunluğunun ortalama maaşı haline gelmiştir. Şirket ciro ve karları ise rekor kırmaktadır. Her iş kolunda ve kentte işverenler karlarına kar katmakta bu durum da fakirleştirme, işçileştirme ve teminatsız çalıştırma ekseni üzerinden olmaktadır. Devlet ve sermaye bu süreci çocuk yaştan itibaren gerek okulda gerek işyerlerinde dinî kurallarla, diyanet-tarikat bağlantılarıyla ve gerektiğinde de baskıyla, zorla yönetiyor. Tam da bu noktada İSİG çabası, emekçi sınıfının birliğini, direnç noktalarını güçlendirmenin temel bir aracı olabilir.

Yoksullaştırma, işçileştirme, iş cinayetleri rejimi kıskacında İSİG uğraşı önümüzdeki periyot başta iş cinayetlerinin önlenmesi olmak üzere personel sıhhati ve iş güvenliğinin sağlanması, insanca yaşanabilir bir fiyat, çok, ağır, fazla, taşeron ve her türlü esnek çalıştırmaya ve işten atma saldırısına karşı teminatlı iş, beslenme, barınma, ulaşım ve yaşanabilir kent-çevre hakkı, çocuk, bayan, yaşlı ve göçmen emeğinin korunması üzere başlıkları ulusal, bölgesel, işkolu vb. seviyelerinde öne çıkarmalı, taleplerini ve araçlarını uğraş içinde tekrar oluşturmalıdır.” (ANKA)