Yaşam

1297 Numaralı Kil Tablet

Paylaş:

Londra’daki British Museum’da sergilenen 1297 numaralı kil tablet, M.Ö. 3.000’li yıllara tarihlenen en eski kil tabletlerden biridir. Maalesef telif hakları nedeniyle tabletin fotoğrafını kullanamıyorum. Dilerseniz tablet üzerindeki metni, İngilizce olarak internet üzerinden kısa bir araştırma ile siz de bulabilirsiniz. Bu İngilizce metni, yapay zeka programları yardımıyla Türkçeye çevirdim. Uygun bir epigraf eklemek dışında, zorunlu redaksiyon ve tashihler hariç metne müdahalede bulunmadım. Aşağıda, bu yazıyı okuyabilirsiniz. Eğer herhangi bir ek düzeltme veya değişiklik yapmamı isterseniz, lütfen belirtmekten çekinmeyin. Keyifli okumalar dilerim…

“Başınızda bir kral ya da bey olabilir,
fakat korkmanız gereken kişi vergi tahsildarıdır.”
Sümer atasözü

Ben, Lalibela oğlu Bagan, Bagan oğlu Luksor, Luksor oğlu Rabat, Rabat oğlu Uruklu Timbuktu.
Babam, dedem, babamın dedesi, dedemin dedesi diye ateşi bulan atama kadar sayacağım tüm ceddim vergiciydi. Ben onlardan el aldım ve oğluma el verdim.
Yazıyı ilk kullanan da sonradan devleti yaratan da vergici olan atalarımdı. Mezopotamya’da yazının, onunla ilişkilendirilen görkemli uygarlık icraatlarına yani mesellere, methiyelere, kralların soy ve şecerelerine, tarih kayıtlarına ve dini metinlere aracılık etmeden önce, beş yüz yılı aşkın bir süre boyunca sadece vergi işleri için atalarım tarafından kullanıldığını bilin.
Vergiciler sayesinde ilk devletler kuruldu. Devletin sınırı vergilendirebildiği yere kadardı. Bana inanmıyorsanız eski kralların heykellerine, rölyeflerine bir bakın hepsi boşuna ellerinde ip bağlanmış asa ile resmedilmemişlerdir. Çünkü ip bağlanmış asa, ölçüp biçme işlerini yapan vergicilerin nişanesidir. Bu eserleri Mezopotamya’dan Çin’e, Anadolu’dan Mısır’a kadar tüm devletlerde görmeniz mümkündür.


(Fotoğraf: Dr. Altar Kaplan)

(Okunamayan üç dize)
Atalarımın sayamayacağım denli çok başarıları olsa da sur inşa etmek babama nasip oldu.
Şimdi ben size insanlığın ilk şehri Uruk’da postuma oturmuş kayıkçıyı beklerken, ateşi kontrol etmeyi başaran atam gibi zamanla adı unutulmasın diye babamın hikâyesini bu kil tablete işliyorum. Bunu nasıl başardığını size elimdeki kamış ve önümdeki kil tablet izin verdiği ölçüde anlatacağım. Umarım onun hikâyesi de krallarınki gibi nesilden nesile, kulaktan kulağa aktarılır.
Öncelikle neden vergi toplanması gerekiyordu. Her ne kadar barbarlar, Adem ve Havva’nın cennetten kovulma yani işle dolu zahmetli bir dünyaya atılma öyküsünü günlerin angaryayla geçtiği yerleşik yaşantıya geçişin metaforu olarak okusalar da inekleri avlamak, onların etinden sütünden faydalanmak geyiklere nazaran her zaman daha kolaydı. Dolayısıyla elde ettikleri bu rahatlığın illaki bir bedeli olmalıydı. O bedel işte vergiydi.
Babamın hikâyesine geçmeden önce birkaç nesil geriye gitmeliyim. Atalarım ilkin besin değeri yüksek, daha az emekle üretilebilen, birbirleriyle karıştırılarak daha değişik ve lezzetli yemekler yapılabilen mercimek, nohut ve bezelye gibi baklagilleri verginin konusu olarak almışlardı. Fakat zamanla bunun verimli bir yöntem olmadığını gördüler. Çünkü ne zaman hasadı kontrol etmek için tarlaya gitseler tabiri caizse elleri boş dönüyorlardı.
Tarlaya erken giderlerse daha mahsul olgunlaşmamış, geç giderlerse çiftçi ürünü yemiş, saklamış ya da satmış olduğunu görüyorlardı. Üstelik bu bitkilerin ürün verişleri uzun bir zaman aralığına yayıldığı için en kolayından toprağın altında uzun bir süre saklanarak atalarımdan hasat gizlenebiliyordu.
Babam tüm bunları görerek ve bu tartışmaları dinleyerek büyüdüğü için tahılların toprağın üzerinde yetişmesi, üretici tarafından gizlenememesi; hasat zamanının belli olmasının vergilendirilmelerini kolaylaştıran bir husus olacağını zamanla anladı. Tahıllar gözle görülebilir, üretim hacmi hesaplanabilir, gerektiğinde bölünebilir, ihtiyaç halinde depolanıp taşınabilirlerdi. Tahıllar kesin bir zaman aralığında büyüyorlardı ve tüm hasadı hesaplayabilmek mümkündü. Kurutulabilmeleri ve hasadın küçük parçalara ayrılabilmesi, ağırlığının ve hacminin kesin rakamlarla ölçülebilmesi de işin cabasıydı.
……. (Okunamayan bir dize)
Böylece tarlaları toprağın verimine göre sınıflandırıp her tarlanın hangi tahıldan ne kadar ürün verdiğini tespit ettikten sonra vergiyi kolaylıkla hesaplayabiliyor ve böylece devamlı toprağı kontrol etmesi gerekmiyordu.
Babamın çabalarıyla buğday ve arpa bu niteliklerinden dolayı başat ekinlere dönüştü. Ne var ki babamın çiftçilerin nefretini kazanması uzun sürmedi.
Çiftçiler kapılarını biri çaldığında bunun babam olduğunu bilirlerdi. Sayıp tartmak, kayda geçirmek için geldiğini anlarlardı. Elindeki ölçüm aletleriyle başka bir dünyadan gördükleri babam onlar için esrarengiz ve anlaşılmaz biriydi. Mahsulü üretmek için çektikleri eziyetler ile babamın talepleri arasında bağ kurmaları zordu. Bu nedenle de eğer babamın yanında askerler olmasa ilk fırsatını bulduklarında babamın evraklarını yok ederek onun gözünü kör etmeye çalışırlardı.
Yine de babam muhtemelen teknik nedenlerden dolayı çiftçiyi severken tüccarlardan nefret ederdi. Ona göre onları vergilemek kabustan farksızdı. Çünkü tüccarların çiftçilerin aksine vergilenecek gelirlerini tespit etmek zordu. Kazançlarını saklayabilir, yalan bilgi verebilirlerdi. Pazarlara ve yollara, köprülere geçiş ücreti koymak da bu mecburiyetten kaynaklanmaktaydı.
(Okunamayan birkaç dize)
Babama göre vergilendirilmeyen her insan barbardı. Toprağın kustuğu insanlardı onlar. Bizim aksimize, yağma onların tarımıydı.
Ekili arazilerde ayrık otları ekinler için nasıl bir tehlikeyse babam için de barbarlar aynı şeydi. Fiziki hareketlilik ve dağınıklık onun için felaket demekti. Babam Rabat’a göre ayrık otları, küçük yırtıcılar, haşereler ve barbarlar aynı kefedeydi. Evcilleştirilmeleri eğer bu da yapılamıyorsa dışarıda tutulmaları hiç olmuyorsa imha edilmeleri gerekirdi. İşin kötüsü yerleşik hayata geçen biri onlara özenip istediği anda vergilemeden kurtulmak için tekrar avcı-toplayıcı hayata yani barbarlığa dönebilirdi. Bunun emareleri de giderek daha sık görülmeye başlamıştı.
Bu gelişmeyi zamanında fark eden babam kralı ikna ederek Uruk’un etrafına sur inşa edilmesini sağladı. Bu sur, barbarları dışarıda tutmaktan daha ziyade vergi yükümlülerinin kaçmasını engellemeyi amaçlıyordu. Bu sayede tam takır kuru bakır haline gelen devlet hazinesinin tekrar dolmasını sağlayarak kralın teveccühüne mazhar oldu.
Kurduğu surda henüz gedikler açılmadan yıllar önce, şükür barbarları içimizde görmeden yaşam doygunluğuyla ölen babam Rabat, işte bu surların en görkemli burcunun, kuzeybatı burcunun altına gömüldü.
Ruhu şad olsun…

Paylaş:

Sağlık İçin Kızılötesi Karbon Isı Boyası
Canlıların, özellikle de insanların sağlıklı yaşayabilmek için kızılötesi ışınlara ihtiyaçları vardır. Ancak bir aylık bir sürede yoğun bir şekilde alınan güneş ışınlarının depolanması mümkün değildir. On iki ay boyunca alınacak terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ise sayısız fayda sağlar.

  • Hücre sisteminin yenilenme gücünü artırır,
  • Kan dolaşımını hızlandırır,
  • Kronik yorgunluğu azaltır,
  • Bağışıklık sistemini güçlendirir,
  • Astım, alerjik rinit gibi solunum yolu rahatsızlıkları olan hastalar için en sağlıklı ısıtma sistemidir,
  • Kas ağrıları, sırt ağrıları ve eklem rahatsızlıklarını azaltır,
  • Bazı kanser türlerinin gelişimini engelleme özelliğine sahiptir,
  • Şeker hastalıklarının yan etkilerini azaltır,
  • Fizyoterapi tıp merkezlerinde doğrudan kullanılır.

Tıbbi araştırmalar, uzun dalga boyundaki ışınların terapi etkisi yaptığını, hiçbir zararlı yan etkisinin olmadığını ve insan vücudu için en uygun sıcaklığı sağladığını göstermiştir. Uzun dalga boyunda, terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ile ısıtma sistemi olarak geliştirilmiş olan SRN  Kızılötesi Isı Boyası, güneşin altında ısınma hissini on iki ay sağlamaktadır. SRN Kızılötesi Isı Boyası, uygulandığı ortamı sadece ısıtmakla kalmaz; aynı zamanda bir fizyoterapi merkezine çevirerek, içinde yaşayanların sağlığına katkıda bulunur.
Uzun dalga kızılötesi, radyan ısıdır; yüzünüzde güneşin veya odun ateşinin sıcaklığını hissetmekle aynı histir. Hatta kendi vücudumuzun da yaydığı ısı türüdür. İnsanlığın bildiği en temel ısınma şeklidir. Önce objeleri ısıttığı, ısınan objelerin de ısı yayarak çevreyi sıcak tuttuğu için binlerce yıldır tercih edilmiştir.
Bugün, yüksek enerji verimliliğine sahip SRN Kızılötesi Isıtma Teknolojisi, estetik ve konforlu bir şekilde radyan ısıyı çevre dostu olarak kolayca tekrar kullanabilmemizi sağlamaktadır.
Geçtiğimiz yüzyılda insanoğlunun konforlu olması sebebiyle tercih ettiği konvansiyonel ısıtma sistemlerinin (petek, klima vb.); yakın gelecekte yerini tekrardan kızılötesi ısıtma sistemlerine bırakması kaçınılmazdır.
SRN KIZILÖTESİ KARBON ISI BOYASI HAKKINDA BAZI BİLGİLER

  • SRN Kızılötesi Isı Boyası havayı kurutmaz ve havayı değil sizi ısıtır.
  • 24 V Elektrik ile çalışan Kızılötesi Isı Boyası sistemi yenilenebilir enerji kaynaklarıyla kombine çalışabilir. (Güneş ve Rüzgar enerjisi)
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası Üstüne duvar kağıdı,sıva ve boya gibi ürünler ile uygulanabilir özelliklere sahip bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası’nın boyandığı ortamda nem ve küf olmaz.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası mekanik tesisat ve bakım gerektirmeye bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası anında ısınma ve homojen ısı dağılımı sağlar.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası sağlıklıdır, nefes hastaları (bronşit vb) için en uygun ısıtma teknolojisidir.
  • Su bazlı karbon kaplamalar ek veya ana ısıtma da mükemmel olarak kullanılabilir.
  • Pars alüminyum tozu,pars bakır tozu,Pars Çinko Tozu,Pars Grafit Tozu,Pars Kurşun Tozu,Pars demir tozu,pars kurşun oksit,pars kurşun oksit sülyen,pars kurşun oksit mürdesenk,pars fire assay flux,pars nitrik asit,pars hidroklorik asit,pars sülfürik asit,pars hidrazin hidrat,pars kaolin,pars sepiyolit,sunsep,sundiyo,sunmag,pars zeolit,pars 67 mangan dioksit,pars85 mangan dioksit,hadjin yılan kovucu,parsvet yara tozu,pars lime sülfür,nanotozlar,yemkat.com,sunshield kaolin,sunshield sıvı kaolin,pars silisyum karbür,silisyum karbür,dmr74 mangan dioksit,pars magnezyum sülfat,pars magnezyum sülfat anhidrat,pars magnezyum sülfat monohidrat,pars magnezyum oksit,pars bakır sülfat,pars demir sülfat monohidrat,pars kalay sökücü,pars nikel sökücü,süren vollastonit tozu,pars volfram  tozu,pars molibden tozu,pars antimon oksit,pars potasyum hidroksit,pars potasyum silikat,kimyadeposu.com,claypacks.com,demsil silikajel,demsil kil paketi,demsil nem alıcı,nemal nem alıcı,pars sodyum metabisülfit,pars sodyum bisülfat,pars magnezyum nitrat,pars sodyum persülfat,pars kalsiyum sülfat,pars kalsiyum sülfat dihitrat,pars hayvan altlığı,pars sodyum lignosülfonat,pars maden tozları,pars metal tozları,pars yem katkıları,pars nanotozlar,pars çinko oksit,sunshield sıvı kaolen,süren titanyum tozu,pars bakır oksit,demsil silikajel,süren otocam çizik giderici,pars seryum oksit,süren ferro vanadyum tozu,pars spekülarit,süren bit-pire kovucu,süren bakır tozu,süren teknoloji,bakır tozu,
  • DMRSÜREN KİMYA LTD.ŞTİ
  • 05523307100-05325466184
  • www.kimyadeposu.com,www.claypacks.com,www.nanotozlar.com,www.netyerim.net
  • www.potasyumsilikat.net,www.kursunoksit.com,www.parsman.com.tr,www.parsgrafit.com.tr
  • www.parox.com.tr,www.sepiyolit.net,

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu