Üç altın puan
Oyun başladığında, Montella’nın çalıştığı kısa müddet içinde kadroya büyük itimat aşıladığını gördüm. Düzgününden berbatına, İtalyan teknik yöneticiler için taktik ve çok tekrarlı idman metotları vardır. İstediği oyun biçimini size ezberletmeye çalışırlar.
İlk yarıda, Hırvat ekolünden daha düzgün oynadığımız mutlaktı. Topu çok kısa vakitte geri kazandık. Âlâ pas yapıp, Hırvatistan’ın ritim bulmasına müsaade vermedik. Ferdî manada çabuk oyuncularımız dikine koşularla rakip savunmayı rahatsız etti. Livakovic uygun kurtarışlar yapmasa, Barış’ın attığı gol dışında fark artabilirdi.
Hırvatistan yenik duruma düştükten sonra risk olmak zorundaydı. İkinci devrenin birinci 10 dakikalık kısmında geriye yaslandık. Onlar, temaslı oyunu arttırdılar. Senaryo bu duruma gelirken, çabuk atak talihimiz yükseliyordu. Uzun müddettir grubunda baht bulamayan Samet’in performansını çok merak ediyordum. Abdülkerim ile birlikte ahenkleri hiç de makus değildi.
İsmail, futbolumuza son yıllarda gelen en büyük hediye… Satranç oyunundaki kaleyi andırıyor. Hakan Çalhanoğlu, iki taraflı oyununu bu maçta da güzel sergiledi. Ferdi, kuşkusuz bu ekibin vazgeçilmezi… Çok adamla kapandığınızda yanlışsız oynamak zorundasınız. Rakip, topuyla tüfeğiyle gelirken düzgün pas yapamazsanız, net durumlar yaşarsınız. Yalnızca sonucu korumak istedik. Zira kazandığımızda, altın madeni bulmuş üzere olacaktık.
Bu maçı bize birinci yarıdaki çok yeterli oyunumuz getirdi.
Ercan Taner
