Gazeteci Tolga Şardan’ın “Halkı Aldatıcı Bilgiyi Alenen Yayma” suçlamasıyla başlatılan soruşturma kapsamında tutuklanmasına ait 50 barodan ortak açıklama yapıldı. İstanbul, İzmir ve Ankara baroları dahil 50 baro tarafından yapılan açıklamada “Bu tutuklama kararlarıyla, yargı pratiğinde bir sefer daha adil yargılanma teminatları göz arkası edilerek çok geniş tanımlanmış yasal mevzuat kararlarıyla, keyfi ve tüzel güvenlik hakkı ihlal edilerek yurttaşların yargı tehdidine maruz bırakıldığı görülmektedir” denildi.
‘GAZETECİLERİN TUTUKLANMASI DEMOKRASİYE DÖNÜK TEHLİKE’
Açıklamada şu sözler yer aldı: * Ülkemizde daima ve giderek artan seviyede bir hücumla karşı karşıya kalan tabir özgürlüğü; kamusal tartışma ve kanaat oluşumunu mümkün kılarak demokratik toplumun oluşmasına katkı sağlayan temel bir haktır. Medya faaliyetlerinin, tabir özgürlüğü hakkına yerleşik bulunduğu ve kamuoyunu ilgilendiren problemlere yönelik halkın bilgilenmesi hakkının temel ön gereğini oluşturduğu da asla unutulmamalıdır. Bu nedenle gazetecilerin yargı tehdidine maruz bırakılması gözaltına alınması ve tutuklanması toplumun geleceğine ve ülke demokrasisine yönelik değerli bir tehlikedir.
‘ÖLÇÜSÜZ TUTUKLAMALARLA YARGIYA İTİMAT AZALDI’
* Hukukun üstünlüğüne dayalı bir toplumda, bireyin ve toplumun en temel teminatı elbet bağımsız ve tarafsız yargıdır. Ülkemizde, kronik bir hal alan yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı sorunu son günlerde kamuoyunda yine tartışmalara husus olmuştur. Yargı kararlarının uygulanmaması, başta savunma hakkı olmak üzere adil yargılanma hakkına yönelik ihlaller ile kişi güvenliği ve özgürlüğü hakkının ihlali boyutundaki ölçüsüz tutuklama kararları, toplumda yargıya olan itimadı önemli halde azaltmaktadır.
‘ŞARDAN’IN ÖZGÜR BIRAKILMASINI BEKLİYORUZ’
*Bir kere daha hatırlatmak isteriz ki yargılama faaliyeti yapan ve adaleti sağlamakla vazifeli yargı mensuplarının, her türlü otorite ve güç odağından bağımsız olmadığı, tam bir tarafsızlık içinde vazifesini yapamadığı bir sistemde hukuk ve adaletten bahsedemeyiz. Bu tutuklama kararlarıyla, yargı pratiğinde bir kere daha adil yargılanma teminatları göz gerisi edilerek çok geniş tanımlanmış yasal mevzuat kararlarıyla, keyfi ve tüzel güvenlik hakkı ihlal edilerek yurttaşların yargı tehdidine maruz bırakıldığı görülmektedir. Barolar olarak; Gazeteci Tolga Şardan hakkındaki niyet ve tabir hürriyeti hakkının ihlali niteliğindeki suçlamaların düşürülmesini ve acilen özgür bırakılmasını bekliyoruz.
TGC’DEN AÇIKLAMA
Öte yandan Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) İdare Heyeti da son bir haftada 7 gazeteciye yönelik soruşturma, gözaltı ve tutuklamanın insan hakkı, basın ve kanıyı söz özgürlüğü hakkı ihlali olduğunu belirterek “Gazeteci tutuklayarak gerçeği karartmaya çalışmaktan vazgeçilmeli” açıklaması yaptı.
‘YARGISIZ İNFAZ YAPILMAMALI’
Gelinen noktanın insan hakkı, basın ve kanıyı tabir özgürlüğü ihlalleri açısından içler acısı olduğu vurgulanan açıklamanın devamında şunlar lisana getirildi:
* Bir defa daha tekrarlıyoruz ki: Dezenformasyon Maddesi’nin gerçeğin halka ulaşmasını engelleyen bir yasa olarak uygulanmasından vazgeçilmelidir. Bu yasa bağımsız medyayı ve gazetecileri hizaya getirmenin bir aracı olarak görülmemelidir. Kaçma ve kanıt karartma ihtimali olmayan gazetecileri tutuklayarak yargısız infaz yapılmamalıdır.
* Gazetecileri soruşturma, gözaltı ve tutuklamalarla baskı altına alıp gerçeği karartmaktan vazgeçilmelidir. Kamu faydası aleyhine olan ihlallerin haberleştirilerek yurttaşa ulaşması engellenmemelidir. Kozmik gazetecilik prensipleriyle yurttaşlarımıza gerçeğin ulaşmasını sağlayan ve baskı altına alınmaya çalışılan tüm meslektaşlarımızla dayanışma içinde olduğumuzu bir kere daha kamuoyunun bilgisine sunuyoruz.
