Aile doktorları uyardı: İkram ilaç kalp krizine yol açabilir
Viral enfeksiyonların arttığı son günlerde soğuk algınlığı belirtilerine karşı tavsiye ve ikram ile kullanılan ilaçlara karşı uzmanlar uyarıyor.
İstanbul Aile Hekimliği Derneği (İSTAHED) Lideri Dr. Esin Ayfer Çulha Dildök “Burun tıkanıklığı için hekim denetimi olmadan kullanılan ilaçlar, huzursuzluktan kalp krizi belirtilerine, alerjik semptomlar için alınan antihistaminikler ise tehlikeli iş kazalarına kadar pek çok tehlikeli duruma neden olabilir. Her hastalığın tedavisi birebir değil, ilaca ve dozuna hekim karar vermeli” dedi.
Son bir aydır hem aile hekimlikleri hem poliklinikler hem de acillerde, üst teneffüs yolu enfeksiyonu ve soğuk algınlığı şikayetiyle ağır bir halde hasta gördüklerini anlatan İSTAHED Lideri Dr. Esin Ayfer Çulha Dildök, eş dost tavsiyesi yahut ikramı ile kullanılan ilaçların tehlikelerine işaret etti.
“EZBERE İLAÇ ALINMAMALI”
Özellikle burun tıkanıklığı ve akıntısı için tabip denetimi olmadan en sık ‘dekonjestan’ içerikli ilaçların kullanıldığına dikkat çeken Dr. Dildök, öteki ilaç ve hastalıklarla etkileşimi nedeniyle herkes tarafından ezbere alınmaması gerektiğini, huzursuzluk, korku ve hatta kalp krizi belirtilerine bile yol açabileceğini söyledi. Viral enfeksiyonlar ile alerjik rinit belirtilerinin de karıştırıldığını ve bu nedenle vatandaşların ‘uyku ve sersemlik’ tesiri olabilen alerji ilaçlarını da tabip önerisi olmadan almaması gerektiğini vurguladı.
İstanbul Aile Hekimliği Derneği Lideri Dr. Esin Ayfer Çulha Dildök
“KOMŞUMDAN ŞU İLACI ALDIM DİYE GELİYORLAR”
Dr. Dildök, şöyle devam etti:
– Yaklaşık bir aydır üst teneffüs yolu enfeksiyonları açısından inanılmaz bir yoğunluk var. Dönemin birçok hastalığı birebir anda görülüyor. Bu hastalıkların tedavi süreçleri birbirlerinden farklı olsa da halkımız için bunların hepsi grip ya da soğuk algınlığı. Meğer dönemde influenzasından olağan nezleye, soğuk algınlığından Beta streptokok üzere boğaz enfeksiyonlarına, hatta Kovid’e kadar birçok üst teneffüs yolu enfeksiyonu etkeni var.
Dr. Dildök, bu periyotlarda en çok yaşadıkları sorunun, ezbere ilaç kullanımı olduğuna işaret ederek, “Tüm soğuk algınlığı semptomlarına âlâ geldiği düşünülen ilaçlar maalesef her hastaya uygun olmuyor. Bilhassa burun tıkanıklığı temel bir sorun olduğu için beşerler bunu bir an evvel çözmek istiyor. Bunun için de burun tıkanıklığına yeterli geldiğini düşündükleri, oburunun tavsiyesiyle aldıkları ilaçları kullanıyorlar. Hastalarımız bize muayeneye gelince de ‘Şunu kullanıp geldim’ ya da ‘Komşuma âlâ gelmiş bundan aldım, bana da ondan muharrir mısınız?’ halinde taleplerde bulunabiliyor” diye konuştu.
“KALP KRİZİ ÜZERE BELİRTİLERE BİLE YOL AÇABİLİR”
Hekim denetiminde kullanılması gereken birçok ilaç olduğunu fakat bunların bilinçsizce çok yaygın olarak kullanılabildiğine de dikkat çeken Dr. Dildök, kelamlarını şöyle sürdürdü:
– Tabip denetimi olmadan yaş kümesine, ek hastalıklarına, kullandığı öteki ilaçlara bakmaksızın süratli bir halde nefes yolunu açmaya çalışıyor hastalarımız. Bu ilaçlardaki temel düzenek oradaki sıvının azaltılması ve burnun içinde bulunan ve yastıkçık diye bilinen, konka diye tıbbi olarak tanım ettiğimiz bölgedeki ödemi azaltarak nefes yolunu açması. Hasebiyle hastalar süratli sonuç vermesinden çok mutlu kalıyor lakin bu tesir o kadar süratli oluyor ki bazen öteki sistemleri de etkileyebiliyor.
– Burun tıkanıklığına yeterli gelen dekonjestan dediğimiz ilaçların, kronik hastalıklarda, örneğin epilepsisi olan bireylerde, yaşlı hastalarda kullanılmaması gerekiyor. Bunların tabip denetimi dışında kullanımı birinci etapta huysuzluk, ajitasyon, el titremesi, kalp suratının artması üzere semptomlara neden olabildiği üzere kalbi çok zorlayarak önemli manada kalp krizini taklit eden belirtiler göstermesine bile neden olabiliyor.
“ALERJİ İLE SOĞUK ALGINLIĞI KARIŞTIRILIYOR”
Dr. Dildök, bir başka sorunun de soğuk algınlığı semptomları ile alerjik rinit üzere alerji alevlenmesinin karıştırılması olduğuna da vurgu yaparak antihistaminik ismi verilen alerji ilaçlarının da yeniden hekimin bilgisi olmadan ezbere kullanımının, çok önemli sonuçları olabileceğine değindi. Dr. Dildök, şu ihtarlarda bulundu: “Semptomlar birbirine çok benzediği için alerjiyi önleyici ilaçların da (antisaminik) bilinçsiz kullanımı kelam konusu oluyor. Kimi antihistaminik ilaçların ise sedatif, yani uyku getirici, dalgınlık üzere yan tesiri olabileceği için tekrar örneğin günlük hayatında otomobil kullananlarda, dikkat gerektiren işlerde çalışanlarda mesela inşaat personelleri, çok dikkatli kullanılması gerekiyor. Gerek dekonjestan içeren gerekse antihistaminikleri, hepsini elbette ki gerektiğinde tedavide kullanıyoruz. Ancak buna bir doktor karar vermeli. Dozu, hastanın durumuna nazaran ayarlamalıdır.”
ALINACAK TEDBİR MASKE VE GRİP AŞISI
Dr. Esin Ayfer Çulha Dildök, son olarak da bu kritik günlerde maske kullanımı ve grip aşısının değerine de değinerek kelamlarını şöyle noktaladı:
– Üst teneffüs yolu enfeksiyonları hakikaten bu yıl çok önemli başladı. Toplu taşımalarda, okullarda, maske kullanmak gerekiyor. Maalesef biz maskeyi Kovid devrine ilişkin bir hami olarak tanıdık. Halbuki o denli değil. Maske sahiden şu an için en büyük koruyucumuz. Şimdi hala geç değil. Mart sonunu kadar kullanmaya devam etmemiz gerekiyor. Bu hastalık süreci de yükselerek devam edecek üzere görünüyor. Grip aşısı olmak da çok değer kazanıyor. Bunu çok ihmal ediyoruz.
– Aşılarda tereddüt ediyor kimi hastalarımız fakat şunu bilmeliyiz ki aşının koruyuculuğu, aşısız bir ortamda yaşayacağımız hastalıkların yoğunluğu ve yükünden, hastaneye yatışlardan çok daha ucuz ve çok daha sağlam. Yalnızca aşının tanımlandığı risk grubundakiler değil, 2 yaşından itibaren herkese fiyatı karşılığında alınıp uygulatabiliriz. Ben kendi çocuğuma, 2 yaşından beri grip aşısı yaptırıyorum. Ve açıkçası kreşe gitmesine karşın bir gün bile devamsızlığı olmadı. Evet nezle oluyor, grip oluyor ancak hiçbir vakit ateşli ve ağır geçirmedi.
