Kilo vermeyi engelleyen 5 saklı neden

Fazla kilolar günümüzde pek çok kişinin sorunu… Hasebiyle forma girmek için çoklukla her yol denenir. Buna karşın zayıflayamamak hudut bozucudur. Halbuki bunun kimi sıhhat problemleri ve yanlış ömür alışkanlıklarından kaynaklanabileceğini belirten Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Derya Uludüz, zayıflamayı engelleyen 5 kıymetli nedeni şöyle açıkladı:

BU FAKTÖRLERE DİKKAT!

Kilo vermek yaş ve hormonlarla yakından alakalı. Gençler yalnızca hakikat beslenerek ve idman yaparak kolay kolay kilo verebilirken, menopoz sonrası bayanlar için birebir durum mümkün olmaz. Ayrıyeten, bayanların kilo verme gayretlerinde sonuçları görmesi biraz daha uzun sürer. Erkekler bayanlardan daha süratli kilo verme eğilimindedir. Erkeklerin yüzde 10 kilo vermesi iki ila üç ay sürerken, bayanların beş ila altı ay sürebilir. Zira kilo vermek yaş ve hormonlarla yakından alakalıdır. Sağlıklı beslenip, diyet ve idman yaptığınız halde kilo veremiyorsanız, bunun saklı nedenleri şöyle sıralanabilir:

1-STRES

Stresliyken bedenimizde kortizol ve adrenalin üzere hormonlar salgılanır, bu hormonlar uzun vadede bedenin bilhassa göbek etrafında yağ depolanmasına neden olur. Gerilim altında bireyler duygusal nedenlerle yemek yemeyi artırır ve ekseriyetle yüksek kalorili şekerli ve yağlı yiyeceklere yönelme eğilimi gösterir. Bu durum fazla kilo, diyabet ve kalp hastalığına yol açar. Gerilim uyku nizamını de bozabilir. Yetersiz uyku ise kilo alımına yol açar. Gerilim kortizole yağ depolama iletisi veriyor, bu da leptin direncini başlatır.

2-LEPTİN DİRENCİ

Leptin yağ dokusundan salgılanan bedenin güç istikrarını düzenleyen bir hormondur. Iştahı denetim eder. Leptin direnci olduğunda beyin leptin sinyallerine daha az hassastır ve beyin bedenin gereğince güç depolamadığını düşünerek açlık hissi olur, kişi doyma hissetmeden yemeye devam eder. Bu yüzden bedenin yağ depolaması artar. Leptin direnci insülin direncini de beraberinde getirir.

3-İNSÜLİN DİRENCİ

İnsülin kandaki şekerin hücre içine alınmasını sağlayarak kan şekerini düzenler. İnsülin direnci hücrelerin insülin sinyaline karşılık vermediği ve kandaki şekerin hücre içine alınamadığı durumdur. Kanda insülin seviyeleri çok arttığında hücrelere şeker düzgün halde giremez. Yüksek insülin bedende yağ depolanmasına neden olur. Bilhassa karın bölgesinde yağ depolanması insülin direnci ile bağlantılıdır. Bu durum inflamasyonu artırır, bu da metabolik sıkıntılara ve kronik hastalıklara neden olur.

4-SU İÇMEMEK

Sağlıklı bir ömür stili ve tesirli kilo idaresi arayışında, ekseriyetle gözden kaçan fakat temel olan su içmektir. Yemeklerden evvel su içmek doğal bir iştah bastırıcı olarak fonksiyon görebilir. Birden fazla vakit, bedenimiz susuzluğu açlıkla karıştırabilir ve aslında tek gereksinimimiz olan bir bardak su iken gereksiz kalori tüketmemize neden olabilir. Bir şeyler atıştırmadan evvel bir bardak su içmeyi deneyin ve birkaç dakika bekleyin. “Açlığınızın” azaldığını görebilirsiniz.Su içmek metabolizmanızı da hızlandırır. Beden susuz kaldığında, kollayıcı bir düzenek olarak suyu tutma eğilimindedir. Bu durum şişkinliğe ve süreksiz bir kilo artışına neden olabilir. Nizamlı su içmek bedenin sıvı istikrarının korunmasına yardımcı olarak su tutma mümkünlüğünü azaltır.

5-HİPOTİROİT

Tiroit, bedenimizin güç üretimini düzenleyen, adeta metabolizmanın orkestra şefi olarak kabul edilen bezdir. Fakat, tiroidin düzgün çalışmaması, bir dizi sıhhat problemine neden olabilir, halsizlik gözaltı şişkinliği, saç dökülmesi yanı sıra en sık sıkıntılardan biri de kilo artışıdır. Tiroit bezinin az çalışması, metabolizmanın yavaşlamasına yol açar. Metabolizma, bedenin güç üretme ve kullanma süreçlerini düzenleyen bir dizi kimyasal tepkiden oluşur. Tiroit hormonları, bu tepkileri hızlandırarak güç üretimini artırır. Tiroit yetersizliği durumunda, bu hormonların düzgün salgılanmaması nedeniyle metabolizma suratı yavaşlar. Bu durum, güç kullanımının azalması ve kilo artışına taban hazırlar. Metabolizmanın yavaşlaması, bedende biriken yağ ölçüsünü artırabilir.

Yağları nasıl yakabiliriz?

Sağlıklı bir ömür üslubu ve tesirli kilo idaresi arayışında, çoklukla gözden kaçan fakat temel olan su içmektir. Yemeklerden evvel su içmek doğal bir iştah bastırıcı olarak fonksiyon görebilir. Birden fazla vakit, bedenimiz susuzluğu açlıkla karıştırabilir ve aslında tek muhtaçlığımız olan bir bardak su iken gereksiz kalori tüketmemize neden olabilir. Bir şeyler atıştırmadan evvel bir bardak su içmeyi deneyin ve birkaç dakika bekleyin. “Açlığınızın” azaldığını görebilirsiniz.Su içmek metabolizmanızı da hızlandırır. Beden susuz kaldığında, gözetici bir düzenek olarak suyu tutma eğilimindedir. Bu durum şişkinliğe ve süreksiz bir kilo artışına neden olabilir. Sistemli su içmek bedenin sıvı istikrarının korunmasına yardımcı olarak su tutma mümkünlüğünü azaltır.