GüncelGündem

Obeziteli bireylere yönelik ayrımcılığın tedavilerini olumsuz etkilediği belirtiliyor

Paylaş:

İSTANBUL (AA) – HALİL İBRAHİM MEDET – Obeziteli bireylere yönelik damgalama ve ayrımcılığın bireylerin hayatının farklı alanlarında karşılarına çıktığı ve tedavi süreçlerini olumsuz etkileyerek kimi vakalarda hastaların tedaviyi terk etmesine yol açtığı belirtiliyor.

Türkiye Obezite Araştırmaları Derneği (TOAD) Genel Sekreteri Doç. Dr. Feray Akbaş, AA muhabirine, 4 Mart Dünya Obezite Günü dolayısıyla obeziteli bireylere yönelik ayrımcılık ve damgalamanın yol açtığı olumsuzlukları değerlendirdi.

Akbaş, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre dünyada 1,9 milyar fazla kilolu ve 650 milyon obeziteli bireyin bulunduğunu aktararak, şöyle devam etti:

“Bu verilere göre insanların yüzde 39'u fazla kilolu iken yüzde 13'ü ise obezitelidir. Türkiye Diyabet, Hipertansiyon, Obezite ve Endokrin Hastalıklar Prevalans Çalışması'na (TURDEP II 2010) göre Türkiye'nin ise yüzde 31,2'si obeziteli iken bu oran kadınlarda yüzde 44, erkeklerde ise yüzde 27'dir. Obezitenin artış hızı ülkemizde erkeklerde yüzde 107 ve kadınlarda ise yüzde 34'tür. Yine ülkemizde çocuk ve adolesanlarda obezite oranı yüzde 10'un üzerine çıkmış durumda.”

DSÖ'nün 2016 verilerine göre Türkiye'nin 16 milyon (yüzde 29,5) obeziteli bireyle Avrupa'da en çok obezitenin görüldüğü ülke olarak tespit edildiğini kaydeden Akbaş, obeziteli bireylere karşı toplumda var olan önyargının etiketleme, ayrımcılık ve dışlamaya varan bir dizi olumsuz davranış dizisine yol açtığını bildirdi.

Akbaş, DSÖ'nün yakın zamanda yayımladığı bir rapora göre obeziteli okul çağı çocuklarının yüzde 63 daha fazla zorbalığa maruz kaldığının tespit edildiğini vurgulayarak, “Obeziteli erişkinlerin yüzde 54'ünün işyerindeki arkadaşları tarafından damgalayıcı davranışlara uğradığı ve yüzde 69'unun sağlık çalışanları tarafından damgalanma tecrübesi yaşadığı belirtilmiştir.” dedi.

– Ayrımcılık ve damgalama bireylerin tedaviyi bırakmasına yol açabiliyor

Obezite tedavisinde hastalığın sadece tıbbi sonuçları değil, sosyal ve duygusal etkileri de göz önüne alınması gerektiğine dikkat çeken Akbaş, hastaların multi-disipliner şekilde ele alınması ve içinde hekim, beslenme uzmanı, egzersiz uzmanı, psikolog, psikiyatrist gibi farklı branşlardan kişilerin bulunduğu bir ekip tarafından tedavi ve takibinin yapılmasının gerektiğini söyledi.

Akbaş, damgalama ve ayrımcılığa maruz kalan obeziteli bireylerin depresyon, anksiyete, panik atak, sosyal fobi gibi psikolojik sorunlar yaşayabildiğinin altını çizerek, şunları dile getirdi:

“Damgalama neticesinde bireylerin özgüveni, beden imajı ve benlik saygısı etkilenmekte, tedavi süreçleri aksamakta, hatta bu kişiler tedaviyi bırakmaktadır. Obeziteli bireylerin bu durumla etkin olarak baş etme mekanizmaları geliştirmelerine multi-disipliner bir ekip tarafından yardımcı olunmalı.”

Damgalamanın yakın çevrede, aile içinde ve arkadaş çevresinde, okulda ya da işyerinde yaşanabildiği gibi sağlık kurumlarında da sıklıkla gerçekleştiğinden bahseden Akbaş, kiloyla ilgili olsun olmasın her rahatsızlığın kiloya bağlanmasının obeziteli bireylerin tedavi olmaktan vazgeçmesine ya da tedavilerini yarıda bırakmasına neden olabildiğine vurgu yaptı.

– Önce insan dili kullanılmalı

Akbaş, obeziteli bireylerin de diğer kişiler gibi uygun fiziksel koşullarda ve uygun ekipmanlarla sağlık hizmeti alma hakkına sahip olduğunun altını çizerek, “MR cihazlarının düşük kilo sınırı, tansiyon aletlerinin ve muayene önlüklerinin küçük gelmesi, hastane yataklarının ve sedyelerin darlığı, tekerlekli sandalyelerin ve diş hekimi koltuklarının küçüklüğü, uygun ambulans sayısının az olması, benzer şekilde, sağlık kuruluşlarındaki bina planları, alçak veya dar geçiş alanları, yetersiz asansör sayıları, çok basamaklı veya dik merdivenler obeziteli bireylerin bu haklarına engel olabilmektedir.” diye konuştu.

Sağlık kuruluşlarında obeziteli bireylerle diyaloğun güçlenmesi için anlayışlı olmanın, sözsüz iletişimin farkında olmanın ve sözlü iletişimde karşıdaki kişinin şahsiyetine değer veren, duygularını ve düşüncelerini önemseyen “önce insan dili”ni kullanmanın gerekliliğini vurgulayan Akbaş, sağlık kuruluşlarında çalışanların obeziteli bireylere karşı yardımcı, destek verici ve işbirlikçi olması gerektiğini kaydetti.

Akbaş, obeziteli bireylere karşı ayrımcılığın önüne geçilmesi için toplumun bu konuda eğitilmesi gerektiğini belirterek, sözlerini şöyle tamamladı:

“Obeziteli bireylere karşı ayrımcılığın önüne geçmek için medyanın etkin şekilde obezite damgalamasıyla mücadeleye katılımının sağlanması gerekiyor. Sağlık çalışanlarının obezite eğitimlerinde mutlaka bu konuya yer verilmesi önem taşıyor. Sağlık kurumlarının hiçbir basamağında obeziteli bireylere karşı ön yargı hissettirecek hiçbir davranışa, söyleme yer verilmemesi de aynı şekilde. Ayrımcılıktan uzak durup son derece destekleyici, motive edici, işbirlikçi, anlayışlı ve olumlu bir dil kullandığımız taktirde hem tedavide hem de hastamızın sosyal yaşantısı ve yaşam kalitesinde olumlu değişimler göreceğiz.”

Paylaş:

Sağlık İçin Kızılötesi Karbon Isı Boyası
Canlıların, özellikle de insanların sağlıklı yaşayabilmek için kızılötesi ışınlara ihtiyaçları vardır. Ancak bir aylık bir sürede yoğun bir şekilde alınan güneş ışınlarının depolanması mümkün değildir. On iki ay boyunca alınacak terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ise sayısız fayda sağlar.

  • Hücre sisteminin yenilenme gücünü artırır,
  • Kan dolaşımını hızlandırır,
  • Kronik yorgunluğu azaltır,
  • Bağışıklık sistemini güçlendirir,
  • Astım, alerjik rinit gibi solunum yolu rahatsızlıkları olan hastalar için en sağlıklı ısıtma sistemidir,
  • Kas ağrıları, sırt ağrıları ve eklem rahatsızlıklarını azaltır,
  • Bazı kanser türlerinin gelişimini engelleme özelliğine sahiptir,
  • Şeker hastalıklarının yan etkilerini azaltır,
  • Fizyoterapi tıp merkezlerinde doğrudan kullanılır.

Tıbbi araştırmalar, uzun dalga boyundaki ışınların terapi etkisi yaptığını, hiçbir zararlı yan etkisinin olmadığını ve insan vücudu için en uygun sıcaklığı sağladığını göstermiştir. Uzun dalga boyunda, terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ile ısıtma sistemi olarak geliştirilmiş olan SRN  Kızılötesi Isı Boyası, güneşin altında ısınma hissini on iki ay sağlamaktadır. SRN Kızılötesi Isı Boyası, uygulandığı ortamı sadece ısıtmakla kalmaz; aynı zamanda bir fizyoterapi merkezine çevirerek, içinde yaşayanların sağlığına katkıda bulunur.
Uzun dalga kızılötesi, radyan ısıdır; yüzünüzde güneşin veya odun ateşinin sıcaklığını hissetmekle aynı histir. Hatta kendi vücudumuzun da yaydığı ısı türüdür. İnsanlığın bildiği en temel ısınma şeklidir. Önce objeleri ısıttığı, ısınan objelerin de ısı yayarak çevreyi sıcak tuttuğu için binlerce yıldır tercih edilmiştir.
Bugün, yüksek enerji verimliliğine sahip SRN Kızılötesi Isıtma Teknolojisi, estetik ve konforlu bir şekilde radyan ısıyı çevre dostu olarak kolayca tekrar kullanabilmemizi sağlamaktadır.
Geçtiğimiz yüzyılda insanoğlunun konforlu olması sebebiyle tercih ettiği konvansiyonel ısıtma sistemlerinin (petek, klima vb.); yakın gelecekte yerini tekrardan kızılötesi ısıtma sistemlerine bırakması kaçınılmazdır.
SRN KIZILÖTESİ KARBON ISI BOYASI HAKKINDA BAZI BİLGİLER

  • SRN Kızılötesi Isı Boyası havayı kurutmaz ve havayı değil sizi ısıtır.
  • 24 V Elektrik ile çalışan Kızılötesi Isı Boyası sistemi yenilenebilir enerji kaynaklarıyla kombine çalışabilir. (Güneş ve Rüzgar enerjisi)
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası Üstüne duvar kağıdı,sıva ve boya gibi ürünler ile uygulanabilir özelliklere sahip bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası’nın boyandığı ortamda nem ve küf olmaz.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası mekanik tesisat ve bakım gerektirmeye bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası anında ısınma ve homojen ısı dağılımı sağlar.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası sağlıklıdır, nefes hastaları (bronşit vb) için en uygun ısıtma teknolojisidir.
  • Su bazlı karbon kaplamalar ek veya ana ısıtma da mükemmel olarak kullanılabilir.
  • Pars alüminyum tozu,pars bakır tozu,Pars Çinko Tozu,Pars Grafit Tozu,Pars Kurşun Tozu,Pars demir tozu,pars kurşun oksit,pars kurşun oksit sülyen,pars kurşun oksit mürdesenk,pars fire assay flux,pars nitrik asit,pars hidroklorik asit,pars sülfürik asit,pars hidrazin hidrat,pars kaolin,pars sepiyolit,sunsep,sundiyo,sunmag,pars zeolit,pars 67 mangan dioksit,pars85 mangan dioksit,hadjin yılan kovucu,parsvet yara tozu,pars lime sülfür,nanotozlar,yemkat.com,sunshield kaolin,sunshield sıvı kaolin,pars silisyum karbür,silisyum karbür,dmr74 mangan dioksit,pars magnezyum sülfat,pars magnezyum sülfat anhidrat,pars magnezyum sülfat monohidrat,pars magnezyum oksit,pars bakır sülfat,pars demir sülfat monohidrat,pars kalay sökücü,pars nikel sökücü,süren vollastonit tozu,pars volfram  tozu,pars molibden tozu,pars antimon oksit,pars potasyum hidroksit,pars potasyum silikat,kimyadeposu.com,claypacks.com,demsil silikajel,demsil kil paketi,demsil nem alıcı,nemal nem alıcı,pars sodyum metabisülfit,pars sodyum bisülfat,pars magnezyum nitrat,pars sodyum persülfat,pars kalsiyum sülfat,pars kalsiyum sülfat dihitrat,pars hayvan altlığı,pars sodyum lignosülfonat,pars maden tozları,pars metal tozları,pars yem katkıları,pars nanotozlar,pars çinko oksit,sunshield sıvı kaolen,süren titanyum tozu,pars bakır oksit,demsil silikajel,süren otocam çizik giderici,pars seryum oksit,süren ferro vanadyum tozu,pars spekülarit,süren bit-pire kovucu,süren bakır tozu,süren teknoloji,bakır tozu,
  • DMRSÜREN KİMYA LTD.ŞTİ
  • 05523307100-05325466184
  • www.kimyadeposu.com,www.claypacks.com,www.nanotozlar.com,www.netyerim.net
  • www.potasyumsilikat.net,www.kursunoksit.com,www.parsman.com.tr,www.parsgrafit.com.tr
  • www.parox.com.tr,www.sepiyolit.net,

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu