Yazarlar

Doğan Özdemir – Efe Başvekil

Paylaş:

Efe Başvekil

Şükrü Saraçoğlu’nun Romanı

Kitabın Yazarı: Gürkan HACIR

(Asi Kitap, 1. Baskı- Temmuz 2019, 396 Sayfa)

Tek partili dönem CHP’sinde İnönü ile birlikte her kademede siyaset yapan, hatta ona karşı ilk başkaldıran Şükrü Saraçoğlu’nun yaşam öyküsünü anlatan bu kitabı merakla okudum. Çünkü benim kafamdaki soru, siyaset dünyasında o dönemlerde ismi epeyce karışık taraflarda geçen bir siyasetçinin hakkında farklı bir şeyler bulabilecek miydim? Aynı soruyu soruyorsanız siz de okuyacaksınız o zaman…

Siyasetin yanında gençliğinden beri tam bir futbol hastası olan Saraçoğlu FB’nin genel başkanlığını da yapacaktı. Her fırsatta hafta sonları ne yapar yapar en yakın stattaki maçı izlemeye giderdi. Bundan önce de 1912 yılında İzmir’in ilk Türk spor takımı olan Karşıyaka’nın ilk üyelerinden olacaktı.

Kurtuluş Savaşı öncesindeki günlerde Anadolu’nun korunması yörenin eli silah tutan güçlülerine, Ege bölgesinde de Efe’lere kalıyordu. Bunlardan meşhurlarından biri de Çakırcalı Mehmet Efe’ydi. Devlet bunlarla başa çıkamadığında ya pusuya düşürüp öldürür, ya da af ilan edip düze indirirdi. Kasım 1911’de Çakırcalı dağda kıstırılıp öldüreceklerdi. Bu habere Saraçoğlu çok üzülmüştü.

1909 yılında Mülkiye’yi bitirip çocukluk hayali olan Vali olmanın ilk adımını atacağı İzmir’e maiyet memuru olarak atanacaktı. Yüksek tahsilinin devamı için Belçika’ya gönderilecek, ancak 5 ay sonra çıkan I. Dünya Savaşı nedeniyle yurda dönmek zorunda kalacaktı. Osmanlı da, kiminin Büyük Turan hayalleri yüzünden bu savaşa giriyordu. Saraçoğlu’nun nedeni bulunamayan ciddi bir hastalığı ortaya çıkınca tedavisi dışarıda yapılabileceğinden savaşta tarafsız ülke olan İsviçre’ye gitmek zorunda kalacaktı. Büyük savaşta Osmanlı kaybeden taraftaydı. Tam da bu sıralarda kardeşi Çanakkale’de şehit düşen Saraçoğlu’nun babası 1919 Martında Ödemiş’te vefat edecekti. Yurtdışında kalamayacaklarını anlayan Saraçoğlu ve arkadaşları ülkedeki direnişlere katılabilmek için ülkeye dönmek ve efelerin yanında savaşmak istiyorlardı. Sonunda Mestan Efe aracılığıyla Demirci Efe’ye zor da olsa ulaşacaklardı. Kefilleri Galip Hoca lakaplı efe Mahmut Celal Beydi.

Zaman ilerliyordu, 23 Nisan 1920’de açılan BMM’nde Saraçoğlu da MV olmuştu. Kurtuluş Savaşı sırasında ise köyünde çiftçilik yaparken milli mücadeleyi desteklemeyi de sürdürüyordu. Zühtü Paşa Konağında yaşayan Zahit Beyin kızı Saadet’i görüp beğenecek ve tüm koşulları zorlayarak onunla evlenecekti.

MV’den sonra ilk bakanlığına Maarif Bakanı olarak başlayacaktı. Ancak o günlerde isyanlar da başlayacak, Şeyh Sait isyanı bir süre sonra bastırılacaktı. Bakanı olduğu hükümet ise ancak 100 gün görevde kalabilecek, 3 Mart 1925’te düşecekti. Bu karmaşada oğlu Hüseyin Aydın doğacaktı. Ekim 1927’de ise bu kez Maliye Vekâletine getirilecekti. Bu olaylar olurken ikinci oğlu Ahmet Yılmaz da doğmuştu.

FB aşkı hiç bitmiyordu. Maliye Bakanlığı döneminde sonradan hakkında farklı söylentiler olsa da aşkı olan takımına 25 Ekim 1929’da Fenerbahçe Stadı denen saha kiralanacaktı. 16 Mart 1934’de ise FB’nin başkanı olacaktı. Ülkede siyaset çalkantılarla sürüyordu. 1 Kasım 1937’de Celal Bayar Hükümetine İsmet Paşanın adamı olarak bilinse de Adliye Vekili yapılacaktı. Aynı siyasi çalkantı dünya ülkeleri arasında da sürüyor ve 2. Dünya Savaşı başlıyordu. Ülkemiz ise bu savaşa girmemek için İsmet Paşanın yönetiminde büyük diplomatik manevralar yapıyor ve başarılı da oluyordu. Bu diplomaside Saraçoğlu da rol alıyordu. Fransa ile imzalanan ikili anlaşmaya göre ülkelerden biri saldırıya uğrarsa diğeri onun yanında yer alacaktı. Ve Fransa saldırıya uğramıştı. Saraçoğlu’nun Hariciye Bakanı olduğu bu dönemde son ana kadar oyalama siyaseti ile bu tehlike de atlatılıyordu. Sonrasında Almanlar Balkanlara kadar inmiş, Sovyetlerle Almanlar arasında Türkiye tampon ülke haline gelmişti. Kimin ne zaman saldıracağı belirsiz bir tehlike içindeydi.

Bu arada Struma gemisi, içindeki yolcularıyla birlikte sırf bu savaşa girme riski yüzünden Karadeniz’de batmaya terk ediliyordu. Sadece Segal ailesi ile beş kişinin kurtulabildiği biliniyordu.

Ve en sonunda Saraçoğlu Başvekil oluyordu. Ama bu en sancılı süreç olup en ağır darbeleri yiyeceği bir dönem de olacaktı. Hükümet programında “Biz Türk’üz, Türkçüyüz ve daima Türkçü kalacağız. Bizim Türkçülüğümüz bir kan meselesi olduğu kadar ve en az o kadar vicdan ve kültür meselesidir” ifadesi zamanla çok tartışılacaktı. Ve Varlık Vergisi de çıkarılacak, çok yüksek miktarda olduğundan dolayı ödeyemeyen azınlıklar perişan olacak, çoğu iş kamplarına çalışmaya gönderilecekti.

1943’de de yeni hükümet kurmakla tekrar görevlendirilen Saraçoğlu, Recep Peker ve Hasan Ali Yücel’i liste dışı bırakmak istemiş; ancak İnönü kabul etmemiş ve İnönü’nün dediği olacaktı. Bu arada dünyaca ünlü Time dergisi 12 Temmuz 1943’te üçüncü kez bir Türk liderini ağırlıyordu: Saraçoğlu’nu.

“Herkes onu Nazi yanlısı zannederken aslında İngilizlere sıcak bakan, bir eliyle büyük sermayeye destek verirken öte yandan köylüye toprak edindirmek için uğraşan, komünist düşmanlığı ile ün yapmışken solcuların eğitim yuvası olarak görülen Köy Enstitülerini sahiplenen, onları koruyup kollayan başvekil.”

“Karartma gecelerinin, tabutlukların, cadı avlarının, solcu takiplerinin itham edilen Başvekili.”

Ve İsmet Paşa tarafından başvekilliği sırasında Genelkurmay 2. Başkanı Salih Omurtak denetiminde Bursa’ya mevcutlu zorunlu izine gönderilen başvekil… Sadece Varlık Vergisi değil, ziraatla uğraşanlardan da %8 ile 12 arasında vergi alınmasını isteyen Başvekil… Zamanında Zekeriya Sertel’in gazete ve matbaalarının parçalandığı başvekil… Sonuçta 21 Temmuz 1946’da yapılan seçimlerde CHP zor da olsa iktidarda kalacak, ama artık Saraçoğlu dönemi sona erecekti.

En sonunda bu zamana kadar hiçbir partilinin cesaret edemediği şekilde İnönü’ye rağmen BMM Başkanlığına aday olacaktı. Bu, aralarındaki tüm iplerin kopacağı andı. Ama ikinci denemesinde İnönü’ye rağmen BMM Başkanı da olacaktı. Karışık yorumlara açık, dalgalı bir yaşam…  28 Aralık 1953 yılında vefat edecekti.

İyi okumalar dileği ile. (18.4.2020)

Paylaş:

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu