HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, partisinin grup toplantısında konuştu.
Buldan’ın açıklaması şu şekilde:
“HDP olarak cezaevlerindeki gelişmeleri yakinen takip ediyoruz, her bir ihlalin takipçisi olmaya devam edeceğiz. Tutuklular yalnız ve sahipsiz değildir.
Biz kadınlar diyoruz ki sizin erkek yargınızdan da işkencenizden de korkan tek bir kadın yoktur. Her zulmünüzün karşısında kadınların cesaretini görmeye devam edeceksiniz. Sevgili Ayşe Gökhan cesareti ile hep dimdik durmuş, kadın mücadelesinin emekçisidir. Kadın özgürlük mücadelesinden geri adım atmamış Gökhan’ı bu cezalarla engelleyemezsiniz. Biz çok iyi biliyoruz ki bu kararları verenler gidecek, Ayşe Gökhan, Leyla Güven ve tüm yol arkadaşlarımız Kürtçe şarkı ve halaylarla serbest kalacaktır.
Hep birlikte baskılara, tutuklamalara, savaş politikalarına karşı mücadele edeceğiz.
Halkın gündemi yoksulluk, işsizlik, geçim derdi iken iktidara bakıyoruz gündemleri yine savaş tezkereleri. Irak-Suriye savaş tezkeresi Genel Kurul’da görüşülecek. Her yıl tezkerenin süresini 1 yıl uzatan iktidar bu kez 2 yıl uzatmak istiyor. Demek ki iktidar 1 yıl sonra AKP grubunun kalıp kalmayacağından, Meclis’i toplayamayacağından endişe ettiği için süreyi iki yıl uzatarak tezkereyi garanti altına almaya çalışmaktadır. Gidici olduklarını kendileri de görüyorlar. Bu tezkere iktidarın gidiş tezkeresidir. 2023’e kadar parlamentoyu savaş siyasetinin ipoteği almaya çalışan tezkerenin adını doğru koyalım ve doğru tartışalım.
Uluslararası hukuka aykırı olan bu tezkere çürümüşlük tezkeresidir. Aynı zamanda da çözümsüzlük tezkeresidir. İflas etmiş ekonominin, büyük çöküşün üzerini kapatma telaşıdır. Bu tezkere Kürt düşmanlığı tezkeresidir. Suç örgütleri IŞİD’e ÖSO’ya El Nusra’ya nefes aldırma tezkeresidir. Bu tezkere toplumsal desteğini kaybeden AKP iktidarının seçim kampanyasıdır. Neymiş, terör koridoruna izin vermeyeceklermiş. Geçin bunları! Koridor arıyorsanız Suriye’nin içini karıştıran, sizden yüz bulan yapılara bakın. Onlara açmaya çalıştığınız alanlara bakacaksınız. Bir koridor varsa o da IŞİD terörüydü, Kobani halkı bu koridoru halkı çoktan kapatmıştır!
Kuzey ve Doğu Suriye, halklar arası barışın koridorudur. İstikrarın, demokrasinin koridorudur. Oradan Türkiye’ye bırakın saldırı, ancak barış eli uzanır, ki Kuzey Suriye halkı sürekli barış elini sürekli uzatıyor. Saldırıyı arıyorsanız İdlib’de askerlere defalarca saldırı düzenlendi. Vekalet savaşındaki ısrarınız nedeniyle geçen yıl 33 asker yaşamını yitirdi, herhangi bir açıklama da yapılmadığı. O açıklamayı Hatay Valisine yaptıran bir iktidar var, iktidarın o dönem gıkının çıkmadığını ve o 33 askerle ilgili açıklama yapılmadığını hatırlatmak isterim.
Askerleri yakarak katleden IŞİD’e karşı seslerinin çıktığını gördünüz mü? Hayır! Onların medya sorumlusunun da Türkiye’de şirket kurduğu iddiaları gündeme geldi. Neden gıkları çıkmıyor? Bunlara tek laf etmeyen bir iktidarla karşı karşıyayız. Meselemiz illaki güvenlik ise bunun yolu Suriye iç barışından geçer. Bunun yolu Suriye’den elinizi bir an önce çekmeniden geçer. El Nusra türevi örgütlere yönelik beklentinizi kesmeniden geçer. Acı ve yıkımdan başka bir şey getirmeyen yanlış politikadan bir an önce vazgeçmenizden geçer. Suriye’de barış süreci asla gelişmesin, çatışma sürsün, mülteci krizi sürsün, bundan fayda sağlasınlar… Gerçek amaç budur.”
Başa dön tuşu