GüncelGündem

Yüksek güvenlikli cezaevlerinde 12 Eylül esintileri: Tek kişilik hücrede 23 saat

Paylaş:

Türkiye genelinde kurulmuş 13 adet yüksek güvenlikli hapishaneyle ilgili olarak, Sincan’daki iki cezaevinde yapılan incelemeler sonucunda hazırlanan raporda, tutuklu ve hükümlülerin çarpıcı iddiaları yer aldı. Tutuklu ve hükümlüler, günde 23 saati tek kişilik hücrelerde geçirdiklerini, temel haklarının ihlal edildiğini, Meclis TV izlemelerinin, Süper FM dışında radyo kanalı dinlemelerinin engellendiğini ifade etti.

Özgürlükçü Hukukçular Derneği’ne

Yüksek güvenlikli olarak inşa edilen F tipi cezaevlerinden farklı biçimde ve standartta inşa edilen yüksek güvenlikli cezaevleriyle ilgili olarak çok sayıda şikâyet başvurusu yapıldı. Özgürlük İçin Hukukçular Derneği Ankara Şubesi, gelen başvurular üzerine inceleme başlattı. Ankara Sincan’da inşa edilen iki ayrı yüksek güvenlikli cezaevinde incelemelerde bulunan avukatlar, tutuklu ve hükümlülerin genel olarak, “Belirli sosyal haklardan yararlandırılmadıklarını, talep ettikleri süreli-süresiz yayınların bir kısmının kendilerine verilmediğini, yemeklerin yetersiz ve kötü olduğunu, kurumda hijyen kurallarına özen gösterilmediğini” söylediklerini kayda aldı. İncelemeler sonunda Bilgi Edinme yoluyla Adalet Bakanlığı’na sorular yöneltildi ancak tatmin edici yanıtlar alınamadı. ÖHD Ankara Şubesi tarafından tespitler, görüşme notları ve bakanlıktan gelen yanıtlar raporlaştırıldı. Raporda, tespitlerin yanı sıra hak ihlalleri sıralanarak, önerilerde bulunuldu.

Odalarda bile kamera

Tutuklu ve hükümlülerin raporda yer verilen anlatımları da dikkati çekti. Görüşme yapılan isimlerden biri, özetle şunları aktardı:

“Üç kişilik odada tek başımıza kalıyoruz. Ortak alan olan mutfak bölümünde kameralar var ve bu kameralar odaların içlerini de görüyor. Zaman zaman cezaevi idaresi kameraların görüntü alabilmesi için “ışıkları kapatmayın” uyarısında dahi bulunabiliyor. Havalandırma çok küçük. Duvarlar çok yüksek ve hiç güneş almıyor. Havalandırmaya günde bir saat çıkabiliyoruz. Sosyal etkinliklere izin verilmiyor. Kitapların çoğu keyfi yasaklanıyor.

“Kürtçe geçen kitaba izin yok”

İçerisinde Kürtçe geçen her herhangi bir kitap hiçbir şekilde teslim edilmiyor. Kütüphaneden on beş günde bir 2 kitap almamıza izin veriliyor. Odada en fazla 18 kitap bulundurulabiliyor. Bu sayıya en ufak bir broşür, sözlük bile dahil ediliyor. Dergilerin hiç biri verilmiyor. Yeni Yaşam Gazetesi verilmiyor.

Sadece Süper FM

Radyo olarak yalnızca Süper Fm isimli radyoyu dinlemeye mecbur bırakılıyoruz. Yemekler kötü ve yetersiz porsiyonlarda geliyor. Hijyen bakımından yetersiz temizlik malzemesi veriliyor. Yalnızca tek havlu almamıza izin veriliyor. Mesafeli olmak kaydıyla yarım saat açık görüş hakkımız var.”

“Elektrik faturası ile baş edilemiyor”

“Her ay artarak farklı bir elektrik faturası geliyor. Berbere çıkarılmıyoruz ve birbirimizi tıraş etmek zorunda kalıyoruz.

“Cama çekiçle vuruluyor”

Camın demirlerine her sabah çekiçle vuruluyor, itiraz edildiğinde alışın deniliyor. Bazı personel aramayı dağıtma şeklinde yapıyor. Üç kişiden fazla spora ve havalandırmaya çıkılamıyor. Meclis televizyon kanalının izlenmesine izin verilmiyor. Buzdolabını elektrik fiyatları sebebiyle kapatmak zorunda kaldık. Kantinden bir şey alamıyoruz. Şort, görsel disiplini bozduğu gerekçesiyle yasak. Birinci müdür kimseyle görüşmüyor, ikinci müdür ise koşullara tepki gösterilirse bizim için iyi olmayacağını belirtiyor.”

Tek kişilik hücrede 23 saat

Aynı isimlerle, ilerleyen aylarda da görüşme yapıldı. İki isim bu görüşmede de şunları anlattı:

“12 metrekarelik tek kişilik odalara alındık. Tek koridorda 6 hücre yer alıyor. Günde 1 saat havalandırmaya çıkabiliyoruz. Günün 23 saati tek kişilik hücrede tutuluyoruz. Haftada üç dört kez arama yapılıyor. Spor saati aramaya denk getirildiği için kullanılamıyor. Tüm kolilerin geri gönderilmesi sebebiyle mevsim değişikliklerine uygun kıyafet, eşya ve diğer zorunlu ihtiyaçları temin edemiyoruz.

Açlık grevi ile protesto

Aynı hapishanede kalan 6 hükümlü ve tutuklu ise şunları anlattı:

“Tutuklu statüsünde bulunan mahpuslar yararlanması gereken haklarını kullanamıyor. 20-21-22-23 Haziran 2022 tarihlerinde “Baskılar bizi yıldıramaz, İşkenceler bizi yıldırmaz, Devrimci tutsaklar teslim olamaz.” şeklinde marş söyledikleri için “1 ay haberleşme veya iletişim araçlarından yoksun bırakma veya kısıtlama” şeklinde ve “ 1 ay ziyaretçi kabulünden yoksun bırakma” şeklinde disiplin cezaları verildi. Hapishane koşullarının düzeltilmesi talepli 3 günlük açlık grevine girdik. Bu eylemden kaynaklı haklarında “1 ay bazı etkinliklere katılmaktan alıkoyma (kültürel ve sportif faaliyetlerin tümü)” ile “1 ay ücret karşılığı çalışılan işten yoksun bırakma “ şeklinde disiplin cezaları verildi.

Kıyafet yıkamak da yasak

Farklı dört hükümlü ve tutuklu ile yapılan görüşmede de şunlar aktarıldı:

“Cezaevi tekli koğuş sistemi şeklinde. Koğuşlar birbirinden uzak, tam bir tecrit sistemi ile inşa edilmiş. Her bloğun havalandırması dahi ayrı. Her odanın kendi havalandırması yok. Başka bir bölüme havalandırmaya götürülüyoruz. Asacak yer olmadığından kıyafet ve battaniyeleri yıkayamıyoruz.”

“İntiharlar tek kişilik hücrelerden”

Raporun değerlendirme bölümünde, bilgi edinme başvurularına yetersiz yanıtlar verildiği aktarılarak, şunlar kaydedildi:

“Mahpus beyanları değerlendirildiğinde; Sincan Yüksek Güvenlikli Hapishanelerindeki uygulamaların 1987 Avrupa Cezaevi Standart Kuralları’na aykırı olduğu tespit edilmiştir.  Türkiye’de neredeyse hapishanelerin tamamında sportif, kültürel ve sosyal faaliyetler engellenerek mahpuslar sosyal izolasyona tabi tutulmaktadır.

Mahpusların tek kişilik odada tutulmaları, havalandırmalarının ortak olmaması, diğer odaların uzak bloklarda bulunması, havalandırma saatlerinin kısıtlanması ve yine tecrit koşullarında havalandırmaya çıkarılmaları sistematik bir tecrit uygulaması anlamına gelmektedir. Mahpuslar gece-gündüz tekli odalarda tutulmaktadır. Odalar, yalnızca geceleme için değil, tüm yaşamlarını geçirecekleri üniteler olarak kullanılmaktadır. Bu ise, mahpuslar için fiili tecrit sistemidir. Nitekim yüksek güvenlikli cezaevleri sadece Sincan Kapalı Cezaevi Kampüsünde değil diğer şehirlerde de aynı ihlallerle gündeme gelmekte ve bunun yerel bir idari sorun olmaktan öte bütüncül bir politika olduğu anlaşılmaktadır. Soyut gerekçelere ve iddialara dayanan idari gözlem kurul kararları ile evrensel insan hakları ve infaza hâkim olan temel ilkelerin yanı sıra pozitif, güncel mevcut hukukun da yok sayılarak tecrit sisteminin sistematikleştirilmesi ve yerleşik hale getirilmesi söz konusudur.

Ziyaretçi görüşleri, telefon görüşleri, basın yayın ve televizyon kanallarına erişimleri engellenerek dış dünyayla bağları ortadan kaldırılmaya çalışılan mahpusların avukat görüşleri de engellenmek istenmiş ve fiili tecrit sistemine yeni bir boyut eklenmiştir. Bu sebeple avukat görüşünün engellenmesi sadece bir savunma hakkı ihlali değil sosyal izolasyonun bir parçası olarak da görülmektedir.

Ayrıca mahpusların odalarını izleyen kameraların varlığı ve mahpusların özel alanlarına müdahalesi F Tiplerinde olduğu gibi “gözetlenebilir hücre” anlayışının devamı niteliğindedir.

Böyle bir sistemde, insan onuru birkaç yönden ihlal edilmektedir. Tecridin süresinin ötesindeki sonuçları, insanlarla temastan mahrum edilmekten başlayarak işkence ve kötü muamele riskinin artması ve mahpusların ruh sağlığı hakkının ihlal edilmesine kadar ilerlemektedir. Son 1,5 yıldır cezaevinde intihar sonucu gerçekleştiği iddia edilen mahpus ölümlerinin çoğunun tek kişilik hücrelerde meydana gelmiş olması hem tecrit halinin ruh sağlığında yarattığı etkiyi ortaya koymakta diğer yandan mahpusların tek başına tutulmaları halinde fiili işkence ve kötü muamele riskine açık hale getirilerek şüpheli ölümlerin arttığını göstermektedir. 22.07.2022 tarihinde Diyarbakır 2 Nolu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde bulunan siyasi tutuklu Kadri Ekici’nin ölü bulunması ve Ekici’nin, son bir yıldır tekli hücrede tutulması da bu kapsamda değerlendirilmelidir.”

Raporun sonuç bölümünde şu taleplerde bulunuldu:

-Mahpusların tekli odalarda tutulması uygulamasına son verilmesi,

-“Ceza İnfaz Kurumlarının Tahsisi, Nakil İşlemleri ve Diğer Hükümler Hakkında” başlıklı genelgesinin üçüncü bölümünde yer alan “ortak etkinlikler” bölümünün 13. Maddesi gereğince mahkûmlara diğer koğuşlarda bulunan mahkûmlarla en az 10 saatlik sohbet hakkı tanınması,

-Mahpusların havalandırma koşulları ve saatlerinin asgari standartları karşılaması,

-Mahpuslar arasında ayrımcı uygulamalara son verilmesi,

-Hava koşulları dikkate alınarak günlük en az 1 saat açık havada spor hakkı tanınması,

-Pandemi gerekçesiyle azaltılan açık ve kapalı görüş saatlerinde tüm hapishanelerde tekrar düzenleme yapıldığı da gözetilerek ayda 3 kez kapalı görüş hakkının, en az 1 kez açık görüş hakkının mahpuslara tanınması,

-Telefon görüş hakkının haftada en az bir kez kullandırılması,

-Mahpusları suçları üzerinden kimliklendirmeye gitmenin objektif nesnel bir kamu hizmeti gereğine aykırı olduğu ve ayrımcılık yasağının ihlaline sebep olacağı değerlendirilerek bu uygulamadan vazgeçilmesi ve bu uygulamaya itiraz eden mahpusların disiplin cezalarının iptal edilmesi,

-Sağlık hakkı gereğince mahpusların hastane sevklerinin ivedilikle yapılması ve kurum reviri içerisinde hekim bulunmasının sağlanması gerekmektedir.

 

 

 

Paylaş:

Sağlık İçin Kızılötesi Karbon Isı Boyası
Canlıların, özellikle de insanların sağlıklı yaşayabilmek için kızılötesi ışınlara ihtiyaçları vardır. Ancak bir aylık bir sürede yoğun bir şekilde alınan güneş ışınlarının depolanması mümkün değildir. On iki ay boyunca alınacak terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ise sayısız fayda sağlar.

  • Hücre sisteminin yenilenme gücünü artırır,
  • Kan dolaşımını hızlandırır,
  • Kronik yorgunluğu azaltır,
  • Bağışıklık sistemini güçlendirir,
  • Astım, alerjik rinit gibi solunum yolu rahatsızlıkları olan hastalar için en sağlıklı ısıtma sistemidir,
  • Kas ağrıları, sırt ağrıları ve eklem rahatsızlıklarını azaltır,
  • Bazı kanser türlerinin gelişimini engelleme özelliğine sahiptir,
  • Şeker hastalıklarının yan etkilerini azaltır,
  • Fizyoterapi tıp merkezlerinde doğrudan kullanılır.

Tıbbi araştırmalar, uzun dalga boyundaki ışınların terapi etkisi yaptığını, hiçbir zararlı yan etkisinin olmadığını ve insan vücudu için en uygun sıcaklığı sağladığını göstermiştir. Uzun dalga boyunda, terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ile ısıtma sistemi olarak geliştirilmiş olan SRN  Kızılötesi Isı Boyası, güneşin altında ısınma hissini on iki ay sağlamaktadır. SRN Kızılötesi Isı Boyası, uygulandığı ortamı sadece ısıtmakla kalmaz; aynı zamanda bir fizyoterapi merkezine çevirerek, içinde yaşayanların sağlığına katkıda bulunur.
Uzun dalga kızılötesi, radyan ısıdır; yüzünüzde güneşin veya odun ateşinin sıcaklığını hissetmekle aynı histir. Hatta kendi vücudumuzun da yaydığı ısı türüdür. İnsanlığın bildiği en temel ısınma şeklidir. Önce objeleri ısıttığı, ısınan objelerin de ısı yayarak çevreyi sıcak tuttuğu için binlerce yıldır tercih edilmiştir.
Bugün, yüksek enerji verimliliğine sahip SRN Kızılötesi Isıtma Teknolojisi, estetik ve konforlu bir şekilde radyan ısıyı çevre dostu olarak kolayca tekrar kullanabilmemizi sağlamaktadır.
Geçtiğimiz yüzyılda insanoğlunun konforlu olması sebebiyle tercih ettiği konvansiyonel ısıtma sistemlerinin (petek, klima vb.); yakın gelecekte yerini tekrardan kızılötesi ısıtma sistemlerine bırakması kaçınılmazdır.
SRN KIZILÖTESİ KARBON ISI BOYASI HAKKINDA BAZI BİLGİLER

  • SRN Kızılötesi Isı Boyası havayı kurutmaz ve havayı değil sizi ısıtır.
  • 24 V Elektrik ile çalışan Kızılötesi Isı Boyası sistemi yenilenebilir enerji kaynaklarıyla kombine çalışabilir. (Güneş ve Rüzgar enerjisi)
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası Üstüne duvar kağıdı,sıva ve boya gibi ürünler ile uygulanabilir özelliklere sahip bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası’nın boyandığı ortamda nem ve küf olmaz.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası mekanik tesisat ve bakım gerektirmeye bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası anında ısınma ve homojen ısı dağılımı sağlar.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası sağlıklıdır, nefes hastaları (bronşit vb) için en uygun ısıtma teknolojisidir.
  • Su bazlı karbon kaplamalar ek veya ana ısıtma da mükemmel olarak kullanılabilir.
  • Pars alüminyum tozu,pars bakır tozu,Pars Çinko Tozu,Pars Grafit Tozu,Pars Kurşun Tozu,Pars demir tozu,pars kurşun oksit,pars kurşun oksit sülyen,pars kurşun oksit mürdesenk,pars fire assay flux,pars nitrik asit,pars hidroklorik asit,pars sülfürik asit,pars hidrazin hidrat,pars kaolin,pars sepiyolit,sunsep,sundiyo,sunmag,pars zeolit,pars 67 mangan dioksit,pars85 mangan dioksit,hadjin yılan kovucu,parsvet yara tozu,pars lime sülfür,nanotozlar,yemkat.com,sunshield kaolin,sunshield sıvı kaolin,pars silisyum karbür,silisyum karbür,dmr74 mangan dioksit,pars magnezyum sülfat,pars magnezyum sülfat anhidrat,pars magnezyum sülfat monohidrat,pars magnezyum oksit,pars bakır sülfat,pars demir sülfat monohidrat,pars kalay sökücü,pars nikel sökücü,süren vollastonit tozu,pars volfram  tozu,pars molibden tozu,pars antimon oksit,pars potasyum hidroksit,pars potasyum silikat,kimyadeposu.com,claypacks.com,demsil silikajel,demsil kil paketi,demsil nem alıcı,nemal nem alıcı,pars sodyum metabisülfit,pars sodyum bisülfat,pars magnezyum nitrat,pars sodyum persülfat,pars kalsiyum sülfat,pars kalsiyum sülfat dihitrat,pars hayvan altlığı,pars sodyum lignosülfonat,pars maden tozları,pars metal tozları,pars yem katkıları,pars nanotozlar,pars çinko oksit,sunshield sıvı kaolen,süren titanyum tozu,pars bakır oksit,demsil silikajel,süren otocam çizik giderici,pars seryum oksit,süren ferro vanadyum tozu,pars spekülarit,süren bit-pire kovucu,süren bakır tozu,süren teknoloji,bakır tozu,
  • DMRSÜREN KİMYA LTD.ŞTİ
  • 05523307100-05325466184
  • www.kimyadeposu.com,www.claypacks.com,www.nanotozlar.com,www.netyerim.net
  • www.potasyumsilikat.net,www.kursunoksit.com,www.parsman.com.tr,www.parsgrafit.com.tr
  • www.parox.com.tr,www.sepiyolit.net,

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu