İngiltere’den Kraliçe Elizabeth’in cenazesiyle ilgili açıklama: Önderlere farklı prosedür uygulanacak
İngiltere Kraliçesi 2. Elizabeth’in cenaze merasimine katılacak dünya önderlerine yönelik katı güvenlik prosedürü büyük tartışma yaratırken, İngiltere’den gelen yeni bir açıklama açıklama “ABD Lider Biden ve diğer isimlere ayrıcalık yapılabileceği” savını güçlendirdi. Merasime katılmak istediğini açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen yıl “resmi araç kısıtlaması ve güvenlik eksikliği” nedeniyle İskoçya’daki iklim doruğuna gitmemişti.
İngiltere Kraliçesi 2. Elizabeth için gelecek hafta düzenlenecek cenaze merasimine katılacak dünya başkanlarından özel uçak ve resmi araç kullanmamalarının istendiği haberi büyük tartışma yarattı.
Politico sitesinin resmi evraklara dayandırdığı habere nazaran İngiltere hükümeti, Kraliçe için 19 Eylül’de düzenlenecek devlet merasimine katılacak önderlerden özel uçak kullanmamalarını isteyerek, Londra’da helikopter kullanmalarının da yasak olacağını bildirdi. Ayrıyeten başkanların ülkelerine ilişkin resmi araçları kullanamayacağı ve cenazenin düzenleneceği Westminster Abbey’ye daima birlikte otobüsle götürüleceği belirtildi.
Resmi dokümanlarda bu adımın güvenlik gayeli olduğu kaydedilerek “Londra genelinde ve merasimlerin düzenleneceği alanlarda çok kapsamlı güvenlik tedbirleri alınacak” denildi. Politico, Kraliçe’nin cenazesine yer sonu nedeniyle her ülkeden yalnızca devlet lideri ve eşinin davet edileceğini de aktardı. Yabancı elçiliklere gönderilen iletide, ülke başkanı ya da temsilcisi dışında konuk alınamayacağı bildirildi.
‘ABD LİDERİ OTOBÜSE BİNMEZ’
Londra’da vazife yapan bir yabancı büyükelçi, WhatsApp iletisinde “ABD Lideri Joe Biden’ı otobüste hayal edebiliyor musunuz?” diye duruma reaksiyon gösterdi. Son olarak da ABD’nin eski Bâtın Servis casuslarından güvenlik uzmanı Timothy Miller, Lider Biden’ın asla ticari uçağa ya da otobüse binmeyeceğini söyledi.
Cenazeye katılmak istediğini açıklayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve öteki dünya önderlerinin bu protokole nasıl karşılık vereceği merak konusu olurken, İngiltere’den gelen açıklama “ABD Lideri’ne ya da farklı isimlere bir ayrıcalık yapılabileceği” savını güçlendirdi.
Kraliçe’nin cenaze merasimi, 19 Eylül’de Westminster Abbey’de düzenlenecek.
Guardian gazetesinin haberine nazaran İngiltere’nin yeni Başbakanı Liz Truss’ın sözcüsü, cenazeye katılan önderlere yönelik güvenlik protokolünün çeşitlilik göstereceğini belirtti. Sözcü, tartışma yaratan haberdeki unsurların yalnızca kılavuz niteliğinde olduğunu kaydetti.
Beyaz Saray sözcüsü Karine Jean-Pierre de, Lider Biden’a eşi dışında diğer bir ABD’li yetkilinin ya da eski liderin eşlik edip etmeyeceği sorusunu “Buna İngiliz hükümeti karar verecektir” diye yanıtladı.
BIDEN KATILACAĞINI AÇIKLAMIŞTI
Guardian gazetesi, İngiltere’nin olağanda yurt dışı ziyaretlerinde çok sıkı korunan ve zırhlı araçlarla gezen Biden’a yapacağı ayrıcalığın kapsamının şimdi net olmadığını aktardı. Haberde, Biden’ın Londra seyahatlerinde başkanlık uçağıyla genelde Heathrow yerine Stansted havalimanını tercih ettiğini yazdı.
Biden’ın yanı sıra Kanada Başbakanı Justin Trudeau, Brezilya başkanı Jair Bolsonaro ve İspanya Hükümdarı Felipe cenazeye gideceğini doğrulayan isimler oldu. Guardian, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da merasime katılabilecek isimler ortasında olduğunu, Çin ve Rusya başkanları Şi Cinping ve Vladimir Putin’in ise cenazeye gitmeyeceğini belirtti.
ERDOĞAN GEÇEN YILKİ DORUĞA KATILMAMIŞTI
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Lideri Recep Tayyip Erdoğan, geçen yıl İskoçya’nın Glasgow kentinde düzenlenen 26’ncı BM İklim Değişikliği Konferansı’na (COP26) “güvenlik eksikliği” nedeniyle katılmamıştı. Erdoğan’ın tepeye katılmama nedeninin “Türk delegasyonundaki kişi sayısına ve resmi araç sayısına getirilen kısıtlamalar” olduğu belirtilmişti.
Erdoğan da, iklim tepesine katılmama kararıyla ilgili “Liderler Doruğu için talep ettiğimiz güvenlik protokolü standartları vardı. Bunlar milletlerarası bütün ziyaretlerimizde bize ve öteki bütün önderlere her vakit uygulanan protokoldeki standartlardı. Lakin bize bunların son anda karşılanamayacağı söylendi. Daha sonra bizim geri çevrilen talebimizdeki standartların öbür bir ülke için istisnai olarak sağlanabildiğini öğrendik. Bu diplomatik teamüllere de uymuyordu” demişti.
