Avustralyalı senatör Meghan Markle’ı maksat aldı: “Korkunç bir insan”
Kraliyet Ailesi’nden ayrılan Meghan Markle ve Prens Harry, Kraliçe’nin cenazesinde de birtakım kısımların yansısıyla karşılaştı. Avustralyalı bir senatör de ikilinin birtakım etkinliklere davet edilmeyişlerine şaşırmamak gerektiğini belirtirken Meghan Markle’a da adeta öfke kustu.
Kraliçe 2. Elizabeth’in 8 Eylül’de hayatını kaybetmesiyle bir arada savaş baltaları ortadan kalksa da Meghan Markle ve Prens Harry’e öfkelenmeye devam eden birtakım isimler de vardı.
Bir televizyon programında konuşan Avustralyalı Senatör Hollie Hughes da olaylı çifti amacına alan isimlerden biri. Hughes, bilhassa Markle’a adeta öfke kustu.
Senatör, Meghan Markle ve Prens Harry’den bıktığını söyleyerek ve onları müthiş ve iğrenç beşerler olarak niteleyerek savaş açtı.
Hughes, ikilinin pazar günü Buckingham Sarayı’nda düzenlenen ve dünya önderlerinin katıldığı resepsiyona davet edilmemeleri üzerine neden şaşırdıklarını anlayamadığını belirtti. Senatör, Kraliyet vazifelerinden istifa ederken bu tip etkinliklere katılamayacaklarını düşünmeleri gerektiğini söyledi.
“O MÜTHİŞ BİR İNSAN”
Hughes, çiftin Kraliyet Ailesi’nden uzaklaşmasından da Meghan Markle’ı sorumlu tuttu ve Prens Harry’nin bir gün pişman olacağına inandığını söyledi: “Bence fecî bir kusur yaptı ve onun üzerinde vahim bir tesiri olduğunu düşünüyorum. O, fecî bir insan. Görünüşe nazaran artık de podcast’lerinde, Kraliçe hakkında bilhassa uygun şeyler söylemediği kısımları çıkarmaya çalışıyorlar. Umarım öteki birçok aktifliğe de davet edilmezler.”
Senatör Hughes, Kraliçe’nin vefatının akabinde Sussex Dükü ve Düşesi’nin resmi etkinliklere aldığı davetlerin ölçüsüne şaşırdığını da belirtiyor:
“AİLEDEN AYRILMANIN SONUÇLARI OLACAKTI”
“Özel bir hayat istiyorlardı, artık Kraliyet Ailesi’nin bir modülü olmak istemiyorlardı. Kendilerini ABD’ye taşıdılar ve Kraliçe’ye değil, tıpkı vakitte tüm hükümdara ve aileye tokat atmak için ellerine geçen her fırsatı değerlendirdiler. Bu hayatı istemediler, lakin çocuklarının unvan alamayabileceğine üzülüyorlar ki bu bana biraz garip geliyor.”
Hughes kelamlarına şu formda devam etti: “Kraliyet mensubu olmak istemediklerine karar verdiklerinde, mahremiyetlerini ve bağımsızlıklarını istediler, bunun sonuçları var.”
