
SOL Parti PM Üyesi Alper Taş, “Bu kış yine zor geçecek. Kışın sonunun bahar olmasını umut ediyoruz. Ama bekleyerek bahar gelmeyecek, bizim mücadelemizle toplumsal bahar ve toplumsal iyilik, güzellik rüzgarı estirmemiz lazım” dedi.
Cumartesi Anneleri’ne destek vermek için Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nde giden ve burada polis tarafından gözaltına alınan Alper Taş, çok kritik bir seçim sürecinin yaklaştığını ve iktidarın bu nedenle baskıyı artırdığını belirtti.
“Bütünüyle hukuksuz, her şeyi yasaklayan bir rejim var” diyen Taş, adliye önünde yaşananları ve Türkiye’deki mevcut siyasi tabloyu BirGün’ün YouTube kanalı BirGün TV’de şöyle anlattı:
“9 ay boyunca toplumsal muhalefet üzerindeki baskıyı, zulmü peyderpey gösterecekler. Buna karşı alacağımız tutum son derece bellidir, barışçıl, demokratik ve militan bir karşı duruşu hayatın her alanında ortaya koyacağız. Alanları, sokakları, mahalleleri, iş yerlerini bunların zulmüne bırakmayacağız. Haklı, meşru taleplerimizi dile getirmek ve savunmak vazgeçmeyeceğiz.
Toplumun çok değişik kesimlerinden, siyasilerden mesajlar aldık. Sosyal medyadan arayan, soran insanlar oldu. Bize gelen mesajların anlamı, bu baskıcı rejime karşı ortak duruşun somutlanmasıydı diyen Taş, “Bizim silahımız dayanışma. Onların copu var, polisi var, tankı var, topu var, silahı var, her şeyi var ama bizim dayanışmamız var. Meşruluğumuz var, haklılığımız var, inancımız var, kararlılığımız var.
Bu kış yine zor geçecek ama kışın sonunun bahar olmasını umut ediyoruz. Ama bekleyerek bahar gelmeyecek, bizim mücadelemizle toplumsal bahar ve toplumsal iyilik, güzellik rüzgarı estirmemiz lazım.
Kış her açıdan sert geçecek, bizim yapmamız gereken, bu ekonomik politikaların yarattığı sonuçlara karşı özellikle yoksul, emekçi halkın taleplerini dile getirmek. Taleplerin en başına da kamulaştırmayı getiriyoruz. Çünkü bu hayat pahalılığının en önemli nedeni, özelleştirme politikalarıdır. Özelleştirme daha fazla zamdır, daha fazla soygundur. İkincisi, dayanışmamızı da göstermeliyiz. Bu zorlu kış koşullarında darda kalanın derdine derman olma konusunda, olanaklarımız ölçüsünde birbirimizin omuzdaşı olmalıyız. Bunun için de bireysel olmanın ötesinde, kolektif örgütlenmeleri güçlendirmeliyiz.”