GüncelGündem

İmamoğlu’ndan İBB Meclisi’ndeki “Roma hipodromu” iddialarına yanıtı: Gelip görsünler, burası onlar için de aydınlatıcı olacak

Paylaş:

Yenilenen Beyazıt Meydanı, İstanbul’un kalbinde açılan ‘Antik Çağ’dan Günümüze 3 İstanbul 1 Tarihi Yarımada Sergisi’ne ev sahipliği yaptı. Sergiyi açan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, gazetecilerden gelen, “İBB Meclisi gündeminde Roma Hipodromu görüşüldü. Başka yapıların da yıkılacağına dair bir iddia Meclis gündeminde konuşuldu” sorusuna, “Lütfen bir bilgi sahibi olsunlar, ondan sonra fikir yürütsünler. Buraya davet ediyoruz. Zaten onun için burası açıldı. İstanbul’da ne varsa, yapılan ve yapılmak istenen, hepsini burada yarımadayla ilgili vatandaşa servis edeceğiz, sunacağız. Ve eminim ki, görecekler ki, burası onlar için çok aydınlatıcı, çok sahiplendirici bir merkeze dönüşecek” yanıtını verdi.

İstanbulluların İBB’nin bitecek projelerini de görüp, bilgilenebileceği sergiye davet eden İmamoğlu, “Gelin, görün, düşüncelerinizi ve önerilerinizi bizimle paylaşın. Tarih yarımadanın ortaya çıkmaya başlayan bu yeni halini, doya doya yaşayın. Gelin siz de tarihi yarımadanın geçmişten geleceğe aktardığı o güzel hikayenin tüm insanlığa verdiği o eşsiz mesajın bir taşıyıcısı olun” çağrısında bulundu. Toplam 60 projenin yer aldığı sergi, Ekim ayı boyunca tüm İstanbulluların ziyaretine açık olacak

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, geçen günlerde yenilenen Beyazıt Meydanı’nda, “Antik Çağ’dan Günümüze 3 İstanbul 1 Tarihi Yarımada Sergisi”nin açılışını gerçekleştirdi. Konuşmasında, İstanbul’un coğrafi açıdan Allah’ın bir lütfu konumunda olduğunu belirten İmamoğlu, “Yaklaşık 40 yıla doğru giden İstanbul anılarımın da büyük bir bölümünün odağında burası var. Her ne kadar kampüsüm burası olmasa da okuduğum üniversite, İstanbul Üniversitesi’nden tutun ticaret yaşamından, gezip öğrenme konusunda odaklandığım alan, tarihi yarımada. 40 yıla dönüp baktığımda, hepimizin hayatında bu kadar etkili olan bir alan, ne acı ki ihmal edilmişlikler, gecikmişlikler, özensizlikler, yapılan geri dönülmesi mümkün olmayan hatalar, bir kısım geciken işlerin insanlara verdiği sıkıntılar… Bütün bu konulara baktığımızda, ‘Bu alan için yapacağımız çok şey var ve hızlıca hareket edeceğimiz çok şey var’ diye karar verdik. Bu gördüğünüz stantlarda oluşan bütün hamlelerimiz -ama bitmiş ama süren ama yapılması planlanan- fikre açık bu platformumuz, tarihi yarımadanın çok yakın zaman diliminde, yani 2030’u bile hedefleyen sürecinde, olağanüstü güzelliklerle bizi buluşturmaya namzet” dedi.

2 temel hedefi açıkladı

İstanbul’un Roma ve Osmanlı imparatorluklarını kapsayan “küresel kent” süreciyle ilgili bilgiler paylaşan İmamoğlu, “İstanbul ve onun kalbi tarihi yarımadayı gelecek açısından düşünürken, iki temel hedefimiz olduğunu sizinle paylaşmak istiyorum. Birinci hedefimiz; dünyaya mal olmuş, 3 imparatorluğa başkentlik yapmış tarihi ve kültürel bu mirası korumak ve iyileştirmek. Çünkü, şimdi korumazsak, bugüne kadar ne yazık ki acı bir biçimde kaybettiklerimize baktığımızda, yarın çok geç olabilir. İkinci hedefimiz; kent, kültür, tarih ilişkileri açısından tarihi yarımadadan hem öğrenmek hem de büyük dersler çıkartmak. Yarımada gibi tarihin neredeyse damıtıldığı yerler, deneyimleri ve birikimleriyle yol gösterme konusunda eşsiz bir laboratuvar ve aynı zamanda müzakere alanı, demokratik bir platformu oluşturuyor. Bu tür birikimi ve sağladığı zemini hakkını vererek anlayabilmenin, uzun ve geniş bir bakış açısını da gerektirdiğini biliyoruz” ifadelerini kullandı.

“Bu çelişkiler dünyasında bir arada yalayabilir miyiz?”

İstanbul’un günümüzde, rant baskısı ve kontrolsüz mülteci yığılması gibi sorunlarla mücadele ettiğini dile getiren İmamoğlu, tarihi yarımadanın da bu olumsuz süreçten etkilendiğine vurgu yaptı. “Küreselleşme süreçleri, beklentinin tam tersine hem jeopolitik hem de toplumsal düzeyde sürtüşme, çatışma ve gerilimleri de artırmış durumda” diyen İmamoğlu, “Bugün geldiğimiz noktada, ‘Bu çelişkiler dünyasında bir arada yaşayabilir miyiz’ sorusu önemli hale gelmiştir. Yeryüzünde bu sorunun anlamlı bir biçimde yanıtlanabileceği bir mekân var ise, gerçekten derininden gelen izlerle bunu gösterecek ana mekan, tarihi yarımadadır. Yarımada, üç küreselleşme döneminde, farklı kültürlerin etnik ve dini grupların, siyasal sistemlerin ve yönetim anlayışlarının damıtıldığı bir mekân olarak, olumlu ve olumsuz deneyimleriyle dünyanın dört bir köşesinde sorulan ‘Bir arada yaşayabilir miyiz’ sorusuna yanıtın verilebileceği en doğru yerdir. Yarımadanın tarihine ve bugüne bakan herkes, aynı yanıtı verecektir. Elbette bir arada yaşayabiliriz. Bu, bizim için en doğrusu ve en güzeli olur. Tam da bu nedenle göreve geldiğimiz günden bugüne, koruma kullanım dengesini son derece hassas biçimde gözeten, tarihi miras bakışıyla yarımadaya odaklandık” şeklinde konuştu.

“Beyazıt meydanı buluşma ve müzakere meydanı olarak öne çıkacak”

“Tüm bu projelerin geri planında bir hikâye de var” diyen İmamoğlu, “Tarihi yarımadada bu bölgenin tarihinden, üç küresel döneme yayılan birikiminden süzülüp gelen büyük bir hikayeyi geleceğe taşımanın da sorumluluğunu yönetiyoruz. Tarihi yarımada, artık eşsiz tarihi ve turistik değerlerinin yanı sıra, sadece İstanbul ve Türkiye için değil, tüm dünya için ‘Bir arada yaşayabilir miyiz’ sorusuna güçlü bir biçimde, ‘Evet’ yanıtı veren, buluşma ve müzakere meydanı olarak öne çıkacaktır” ifadelerini kullandı.

Saraçhane’deki belediye binamızın uluslararası bir merkeze dönüşmesi, buranın bir toplantı, bir hafıza, bir kütüphane ve aynı zamanda konvansiyon merkezi şeklinde kullanılması yönünde bir çalışmayı da başlattığımızı duyurmak istiyorum” bilgisini paylaşan İmamoğlu, “Yani aslında halka ait bu yuvayı, bu yeri, bu mekânı bütün dünyayla paylaşarak, bu evrensel duyguların tarihin derinliklerinden gelen biçimini, damıtılmış bir biçimde bütün dünyaya aktarabilmenin merkezi olsun istiyoruz. Bu birikimi bir yandan taçlandırmak, bir yandan da yerel ve küresel düzlem halinde insanlığın hizmetine daha etkin bir biçimde sunma zamanıdır” diye konuştu.

“Alanı kullanan gençleri hissedilir kılmak istiyoruz”

Tarihi yarımadada gerçekleştirdikleri projelerin ağırlıklı olarak koruma odaklı olacağının altını çizen İmamoğlu, “Bu çerçevede özüne sadık kalarak, miras olarak gördüğümüz yapı ve alanları, geleceğe hep birlikte taşıyacağız. Projelerimizin dikkate değer bir bölümü de ulaşım alanında olacak. Burada özellikle meydan, cadde ve sokak düzeninde ciddi bir düzenleme sürecini hayata geçiriyoruz. Ve önemli bir karar alacağız. Karbon salınımı düşürmenin böylesi bir alanda ne kadar değerli olacağını, bu tarihi alana da en önemli anlamda hasarı azaltacağı gibi, çok büyük kalite katacağını da buradan belirtmek istiyorum. Atıl durumda olan alan ve yapıları bölgenin ruhuna uygun bir biçimde hem toparlıyor, restore ediyor, inşa ediyor, aynı zamanda işlevlendiriyoruz. Alanı kullanan gençleri hissedilir kılmak istiyoruz. Gençlere yönelik, Gençlik Merkezi projelerini de hayata geçiriyoruz. Meydan ve kamusal alanlara, şu an içinde bulunduğumuz Beyazıt Meydanı’nda gösterdiğimiz özenli çalışma gibi, özel bir önem veriyoruz. Projelerimizle kamusal alanları değil ama kabul edilemez birçok durumu ortadan kaldırıyoruz” dedi.

Sergiye davet

“Özellikle de pazar günlerinin bu bölgede daha sakin bir trafiğe sahip olmasıyla bütün aileleri, çocuklarla, gençlerle buraya gelip bu projeleri görmesini mutlaka istiyorum. Gelin, görün, düşüncelerinizi ve önerilerinizi bizimle paylaşın. Tarih yarımadanın ortaya çıkmaya başlayan bu yeni halini, doya doya yaşayın. Gelin siz de tarihi yarımadanın geçmişten geleceğe aktardığı o güzel hikayenin tüm insanlığa verdiği o eşsiz mesajın bir taşıyıcısı olun. Farklılıklarınızı koruyarak birlikte olabileceğimizi ve birlikte yaşayabileceğimizi, milletçe barışın ve huzurun kendi şehirlerimizde, ülkemizde ve de bütün dünyaya örnek bir biçimde sunacağımız bir yaşamı inşa edebileceğimizi, tam da İstanbul’dan, tarihi yarımadadan en güzel şekilde gösterebiliriz. ‘Yaşayabiliriz’ değil, unutmayalım ki yaşamalıyız. Farklılıklarımızı koruyarak, birlikte yaşamalıyız. Bizi huzura ve mutluluğa, insan olmaya götüren şey, budur. Özellikle İstanbul’un bu maneviyatı yüksek, tarihi deneyimi ve geçmişi dünyada eşine rastlanmayan bir biçimde en üst seviyede olan İstanbul’un da bütün bu duygulara hizmet edebileceğini ve teminat olduğunu ifade etmek isterim.”

“O zemine basmak arzusunda olacaklardır”

İmamoğlu, konuşması sonrasında gazetecilerden gelen, “İBB Meclisi gündeminde Roma Hipodromu görüşüldü. Başka yapıların da yıkılacağına dair bir iddia Meclis gündeminde konuşuldu” sorusuna, “Görüşenlerin, konuşanların muhtemelen bir bilgi eksikliği ya da bilgi sahibi olmadan ortaya bir fikir koyma anlayışını ortaya koymuştur. Kötü düşünmek istemiyorum. Umarım kötü niyetli değil de sadece o eksikliği ortaya koymuştur, diyelim. Yani lütfen bir bilgi sahibi olsunlar, ondan sonra fikir yürütsünler. Buraya davet ediyoruz. Zaten onun için burası açıldı. İstanbul’da ne varsa, yapılan ve yapılmak istenen, hepsini burada yarımadayla ilgili vatandaşa servis edeceğiz, sunacağız. Ve eminim ki, görecekler ki, burası onlar için çok aydınlatıcı, çok sahiplendirici bir merkeze dönüşecek. Görüldüğü üzere burası sadece bir tarihi dokunun, tarihi mekanın izlenebildiği, hissedilebildiği bir alana dönüştü. Öbür türlü o gittiğimiz, sadece beton kaplı ya da sadece taş kaplı alanlardan, sadece geçip etrafa bakıyorsunuz. Ama şurada inanın, iğne atsanız yere düşmeyecek kadar turistin bir araya gelip, o sahayı deneyimlemek, o zemine basmak arzusunda olacaklardır” yanıtını verdi.

“Antik Çağ’dan Günümüze 3 İstanbul 1 Tarihi Yarımada – İBB Tarihi Yarımada Projeleri Sergisi”nde, toplam 60 projenin yer alıyor. Sergi, miras yapı ve alanlarını geleceğe taşımayı, atıl durumdaki eserlere yeniden işlev kazandırmayı amaçlıyor. İstanbul Vizyon 2050 Strateji Planı çerçevesinde hazırlanan projeler; Ulaşım-Altyapı, Kentsel Tasarım- Rekreasyon, Kültür-Sosyal- Spor Tesisi ve Kültür Varlıkları olmak üzere 4 kategoriden oluşuyor. Sergide, İBB Miras’ın Tarihi Yarımada’nın kültürel mirasının ve tarihi kimliğinin korunarak geleceğe aktarılması için hazırladığı koruma amaçlı uygulamalar ve projeler yer alıyor. Ayrıca araç trafiğinden büyük ölçüde arındırılmış, erişilebilir, yürünebilir canlı meydan ve sokakların oluşturulması için geliştirilen ulaşım projeleriyle ilgili detaylara da sergide yer verildi. Gençlere yönelik spor tesisleri, sosyal/kültürel merkez projeleri ve Tarihi Yarımada’nın kimliği ile uyuşmayan yapıların yeniden işlevlendirilmesi gibi gerçekleştirilen ve gerçekleştirilmesi planlanan çok sayıda proje sergilenen diğer içerikler arasında yer alıyor. Tarihi yarımadanın küresel birikimininden faydalanarak oluşturulan plan ve projeler, kültür varlıklarından ulaşıma, kentsel tasarımdan sosyal tesislere kadar çeşitli başlıklarda İstanbulluların öneri ve görüşlerine sunulacak. Sergi, Ekim ayı boyunca tüm İstanbulluların ziyaretine açık olacak.

Paylaş:

Sağlık İçin Kızılötesi Karbon Isı Boyası
Canlıların, özellikle de insanların sağlıklı yaşayabilmek için kızılötesi ışınlara ihtiyaçları vardır. Ancak bir aylık bir sürede yoğun bir şekilde alınan güneş ışınlarının depolanması mümkün değildir. On iki ay boyunca alınacak terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ise sayısız fayda sağlar.

  • Hücre sisteminin yenilenme gücünü artırır,
  • Kan dolaşımını hızlandırır,
  • Kronik yorgunluğu azaltır,
  • Bağışıklık sistemini güçlendirir,
  • Astım, alerjik rinit gibi solunum yolu rahatsızlıkları olan hastalar için en sağlıklı ısıtma sistemidir,
  • Kas ağrıları, sırt ağrıları ve eklem rahatsızlıklarını azaltır,
  • Bazı kanser türlerinin gelişimini engelleme özelliğine sahiptir,
  • Şeker hastalıklarının yan etkilerini azaltır,
  • Fizyoterapi tıp merkezlerinde doğrudan kullanılır.

Tıbbi araştırmalar, uzun dalga boyundaki ışınların terapi etkisi yaptığını, hiçbir zararlı yan etkisinin olmadığını ve insan vücudu için en uygun sıcaklığı sağladığını göstermiştir. Uzun dalga boyunda, terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ile ısıtma sistemi olarak geliştirilmiş olan SRN  Kızılötesi Isı Boyası, güneşin altında ısınma hissini on iki ay sağlamaktadır. SRN Kızılötesi Isı Boyası, uygulandığı ortamı sadece ısıtmakla kalmaz; aynı zamanda bir fizyoterapi merkezine çevirerek, içinde yaşayanların sağlığına katkıda bulunur.
Uzun dalga kızılötesi, radyan ısıdır; yüzünüzde güneşin veya odun ateşinin sıcaklığını hissetmekle aynı histir. Hatta kendi vücudumuzun da yaydığı ısı türüdür. İnsanlığın bildiği en temel ısınma şeklidir. Önce objeleri ısıttığı, ısınan objelerin de ısı yayarak çevreyi sıcak tuttuğu için binlerce yıldır tercih edilmiştir.
Bugün, yüksek enerji verimliliğine sahip SRN Kızılötesi Isıtma Teknolojisi, estetik ve konforlu bir şekilde radyan ısıyı çevre dostu olarak kolayca tekrar kullanabilmemizi sağlamaktadır.
Geçtiğimiz yüzyılda insanoğlunun konforlu olması sebebiyle tercih ettiği konvansiyonel ısıtma sistemlerinin (petek, klima vb.); yakın gelecekte yerini tekrardan kızılötesi ısıtma sistemlerine bırakması kaçınılmazdır.
SRN KIZILÖTESİ KARBON ISI BOYASI HAKKINDA BAZI BİLGİLER

  • SRN Kızılötesi Isı Boyası havayı kurutmaz ve havayı değil sizi ısıtır.
  • 24 V Elektrik ile çalışan Kızılötesi Isı Boyası sistemi yenilenebilir enerji kaynaklarıyla kombine çalışabilir. (Güneş ve Rüzgar enerjisi)
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası Üstüne duvar kağıdı,sıva ve boya gibi ürünler ile uygulanabilir özelliklere sahip bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası’nın boyandığı ortamda nem ve küf olmaz.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası mekanik tesisat ve bakım gerektirmeye bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası anında ısınma ve homojen ısı dağılımı sağlar.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası sağlıklıdır, nefes hastaları (bronşit vb) için en uygun ısıtma teknolojisidir.
  • Su bazlı karbon kaplamalar ek veya ana ısıtma da mükemmel olarak kullanılabilir.
  • Pars alüminyum tozu,pars bakır tozu,Pars Çinko Tozu,Pars Grafit Tozu,Pars Kurşun Tozu,Pars demir tozu,pars kurşun oksit,pars kurşun oksit sülyen,pars kurşun oksit mürdesenk,pars fire assay flux,pars nitrik asit,pars hidroklorik asit,pars sülfürik asit,pars hidrazin hidrat,pars kaolin,pars sepiyolit,sunsep,sundiyo,sunmag,pars zeolit,pars 67 mangan dioksit,pars85 mangan dioksit,hadjin yılan kovucu,parsvet yara tozu,pars lime sülfür,nanotozlar,yemkat.com,sunshield kaolin,sunshield sıvı kaolin,pars silisyum karbür,silisyum karbür,dmr74 mangan dioksit,pars magnezyum sülfat,pars magnezyum sülfat anhidrat,pars magnezyum sülfat monohidrat,pars magnezyum oksit,pars bakır sülfat,pars demir sülfat monohidrat,pars kalay sökücü,pars nikel sökücü,süren vollastonit tozu,pars volfram  tozu,pars molibden tozu,pars antimon oksit,pars potasyum hidroksit,pars potasyum silikat,kimyadeposu.com,claypacks.com,demsil silikajel,demsil kil paketi,demsil nem alıcı,nemal nem alıcı,pars sodyum metabisülfit,pars sodyum bisülfat,pars magnezyum nitrat,pars sodyum persülfat,pars kalsiyum sülfat,pars kalsiyum sülfat dihitrat,pars hayvan altlığı,pars sodyum lignosülfonat,pars maden tozları,pars metal tozları,pars yem katkıları,pars nanotozlar,pars çinko oksit,sunshield sıvı kaolen,süren titanyum tozu,pars bakır oksit,demsil silikajel,süren otocam çizik giderici,pars seryum oksit,süren ferro vanadyum tozu,pars spekülarit,süren bit-pire kovucu,süren bakır tozu,süren teknoloji,bakır tozu,
  • DMRSÜREN KİMYA LTD.ŞTİ
  • 05523307100-05325466184
  • www.kimyadeposu.com,www.claypacks.com,www.nanotozlar.com,www.netyerim.net
  • www.potasyumsilikat.net,www.kursunoksit.com,www.parsman.com.tr,www.parsgrafit.com.tr
  • www.parox.com.tr,www.sepiyolit.net,

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu