Diyarbakır’da bir erkek çocuğuna cinsel istismarda bulunduğu teziyle tutuklanan ve genel merkez kararıyla vazifeden alınan MHP eski Diyarbakır Vilayet Lideri Cihan Kayaalp ikinci duruşmada beraat etti.
Diyarbakır’da 17 yaşındaki E.A’ya cinsel istismarda bulunduğu savıyla evvel parti genel merkezince vazifeden alınan akabinde tutuklanan MHP Vilayet Lideri Cihan Kayaalp’in yargılanmasına 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi.
Geçen duruşma mütalaasını veren savcının cezalandırma talebine karşı son savunmasını yapan Kayaalp, cinsel istikametten iktidarsız olduğuna dair savların gerçek olmadığını, fıtık rahatsızlığı bulunduğunu ve ağır ruhsal rahatsızlıklar yaşadığını söyledi.
Mağdur olduğunu sav eden kişinin 17 yaşında ve lise son sınıf öğrencisi olduğunu ve kendini uygun tabir edebilen biri olduğunu, bu türlü bir şahsa karşı cinsel istismarda bulunmanın müdafaaların da olduğu bir ortamda gerçekleşmesinin mümkün olamayacağına söyledi.
ODAMDAKİ KLİMANIN İÇİNDEN KAPALI KAMERA ÇIKTI
Kendisine siyasi kimliğinden ötürü birtakım çevrelerce kumpas kurulduğunu belirten Cihan Kayaalp savunmasında şunları söyledi:
* Geçmiş yıllarda da FETÖ’cüler tarafından kumpas kurularak tutuklandım. Bu son kumpası da emniyet içindeki bir çete organize etti. Yanıma 3 müdafaa polisi verilmiş, 3’ü de FETÖ’den soruşturma geçirmiş.
*Odamdaki klimanın içinden bile zımnî kamera çıktı. Kimin bıraktığını sorduğumda ihraç edilen polislerden birinin orta ara partiye gelip odayı denetim ettiğini söylediler.
*Parti tarihinde yapılmayan faaliyetlerini hayata geçirdiğimiz için bu kumpasa maruz bırakıldım.
* Dicle Vadisindeki Kırklar Dağına Devlet Bahçeli hatıra ormanı oluşturmak istediğimiz için bu kumpası organize ettiler.
*Hatıra ormanı teşebbüslerimiz duyulunca kentte kıyamet koptu. Bana yönelik tehditler başladı. Biz bunlarla uğraşırken periyodun valisi çıkıp Kürdistan diye açıklamalar yaptı, misyonum gereği çıkıp buna açıklama yaptım, vali beyefendi kızağa çekildi.
* Ben Vatan hainliği yapan her kim olursa olsun hain demekten çekinmem. Vali kentten ayrılırken, ‘Ben gidiyorum, lakin sizde namus varsa bu adamı sokağa çıkartmazsınız’ demiş. Ben de bu kelamlarını üst seviye bir bürokrattan öğrendim. Hala tek kişilik bir hücrede tutuluyorum.
*Gözaltına alınmadan evvel telefonumu değiştirdiğim tez edilmektedir. Evet değiştirdim fakat bunun bu kumpas olayıyla bir ilgisi yok. Teknik takip durumlarını bildiğim için parti genel merkezinin bilgilendirme ve raporlarındaki bilgilerin kimsenin eline geçmemesi için numaramı nizamlı olarak değiştiriyordum.
*Ben mağdura masaj yaptırarak istismarda bulunmadım. Vilayet teşkilatı kapatılmadan 10 gün evvel genel merkez beni arayıp bir soruşturma olduğunu ve bunun selameti açısından partiyi kapattıklarını bana ilettiler.
MAĞDURUN TABİRLERİ TUTARSIZ
Mahkeme, sanığın parti teşkilatına gelip giden E.A’ya 10 kere istismarda bulunduğu, istismar sonrasında parti binasına gitmekten vazgeçen çocuğun bu kere parti teşkilatındaki Ş.D tarafından tehdit edildiği tez edilmiş ise de Mağdurun sözlerinin dengeli ve prestij edilebilir olmadığını belirtti.
Mahkeme, isimli gözlemci refakatinde alınan sözlerinde çelişki olmadığının altını çizdi. Mahkeme, toplanan kanıtlar ışığında sanığın kanıt yetersizliğinden beraatına karar verdi.
VALİ İLE YILDIZLARI BARIŞMADI
Antalya’dan Diyarbakır’a atanan Vali Münir Karaloğlu Irak’ın kuzeyinden fuar aktifliği için kente gelen Bölgesel Kürt İdaresine bağlı bir heyetin üzerinde Türkiye’nin Güneydoğu’sunun “Kürdistan” olarak gösterildiği bir albümün ikram edilmesi üzerine Cihan Kayaalp sert açıklamalarda bulunmuştu.
MHP Vilayet Teşkilatınca Diyarbakır’ın Kırklar Dağı bölgesine “Devlet Bahçeli hatıra ormanı” oluşturulma teşebbüsüne de Vali Karaloğlu “Kentte tansiyonu yükseltir” diyerek karşı çıkmıştı. Vali Münir Karaloğlu Antalya Valiliğinden Diyarbakır’a atandıktan sonra başta Antalya ve Karadeniz bölgesi olmak üzere Türkiye’nin çeşitli vilayetlerinden çok sayıda “İthal bürokratı” Diyarbakır’da Büyükşehir Belediyesi ve farklı kamu kurumlarında görevlendirdi. Bu durum kentteki STK’ların da ağır yansısına neden oldu.
Bir mühlet sonra Vali Karaloğlu’nun referansıyla kentte görevlendirilen bürokratların isminin şantaj, ihale, rüşvet ve maddi çıkar temin etmeye yönelik savlarla çalkalanması üzerine Karaloğlu’nun Diyarbakır vazifesi de uzun sürmedi ve kentte 20 ay vazife yaptıktan sonra Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle merkeze çekildi.
