KİLİS’E ROKETLİ SALDIRI
Harekatta büyük darbe alan terör örgütü, birinci olarak Kilis’teki Öncüpınar Hudut Kapısı bölgesine roketle saldırdı. Olayda 1 asker ve 7 polis yaralanırken terör örgütü akınlarına devam etti.
KARKAMIŞ’TA 3 KİŞİ HAYATINI KAYBETTİ
Gaziantep’in Karkamış ilçesine Suriye’nin kuzeyinden YPG/PKK mensuplarınca roket atıldı. İlçe merkezindeki bir lise ve iki mesken ile Karkamış Hudut Kapısı yakınındaki bir tıra isabet eden roketler 1’i çocuk 1’i öğretmen 3 kişiyi hayattan kopardı.
HDP’DEN AÇIKLAMA GELDİ
Saldırılarla ilgili ne diyecekleri merak konusu olan HDP, saatler sonra sessizliğini bozdu. HDP, Türkiye’nin seçim kampanyası kapsamında savaş siyaseti yürüttüğünü argüman ederken, roketli akınları ise yalanladı.
“TEZGAHLANAN GELİŞMELER…”
Merkez Yürütme Konseyi’nin toplantı gerçekleştirdiğini belirten HDP, “Toplantıda, devreye sokulmak istenen yeni akın konsepti ile Taksim başta olmak üzere bunun için tezgahlanan gelişmeler ele alınmıştır. AKP-MHP blokunun Türkiye halklarına dayattığı otoriter rejimi sürdürmek, kendi iktidarının ömrünü uzatmak ve bekasını korumak için yürüttüğü savaş siyasetlerinin topluma kaybettirdiği, halkı yoksulluğa mahkum ettiği ve geleceksizliğe sürüklediği tespiti yapılan toplantıda; bu siyasetlerin tıpkı vakitte bölge halklarının hayatını hiçe saydığı, Kürt halkı başta olmak üzere bölge halklarına düşmanlık barındırdığı tespiti yapılmıştır” dedi.
“SAVAŞ SİYASETLERİNİN SOMUT GÖSTERGESİ”
Açıklama şu biçimde devam etti: “Öncelikli olarak Antep’in Karkamış ilçesi başta olmak üzere ömrünü yitiren yurttaşlarımızın ailelerine taziye dileklerimizi iletiyor, yaralılara acil şifalar diliyoruz. Karkamış’ta yaşananlar, savaş siyasetlerinin kendisiyle bir arada getireceği kabul edilemez acıların somut bir göstergesidir. Bizim barış siyasetimiz tek bir insanımızın burnunun kanamaması içindir, iktidarın toplumu acılara sürükleyen siyasetini durdurmaya yöneliktir.
“KARANLIK YANLAR AYDINLATILAMADI”
Taksim’deki katliamın karanlık ve şaibeli yanları aydınlatılmamıştır, onlarca soru işareti ve çelişki varlığını sürdürmektedir. Buna karşın iktidarın katliamdan Kuzey Suriye Özerk bölgesini sorumlu tutması ve birinci elden Kobanî’yi işaret etmesi, evvelce hazırlığı yapılan dünkü akınlara ve savaş siyasetlerine taban yapılmak istenmiştir.
“SEÇİM KAMPANYASI”
Yıllardır Kürt düşmanlığı, toplumsal kutuplaştırma ve savaş siyasetleriyle varlığını sürdürmeye çalışan AKP-MHP iktidarı, seçimlere yaklaşırken iktidarını müdafaanın tek aracı olarak savaş siyasetini görmektedir. Kuzey-Doğu Suriye’ye yönelik hava taarruzları ve işgal tehditleri AKP-MHP iktidarının seçim kampanyasıdır. İktidarın hedefi siyaseti savaş siyasetleri üzerinden tekrardan dizayn etmektir.
“MUHALEFET ODAKLARI BU TUZAĞA DÜŞMEMELİ”
Kuzey-Doğu Suriye halklarına yönelik operasyon ve taarruz dalgası birebir vakitte muhalefete ve Türkiye halklarının geleceğine yönelik de bir tuzaktır. Alternatif güç olma savı taşıyan ve Türkiye’nin geleceğini düşünen tüm muhalefet odaklarının bu tuzağa düşmemesi gerektiğini bir kere daha vurguluyoruz. İktidarın bu siyasetlerine alet olan bölümlerin tarih karşısında ve Türkiye toplumu nezdinde de sorumlu olacağını hatırlatmak istiyoruz.
“KOBANİ VE ROJAVA’YI SAVUNMAKTAN VAZGEÇMEYECEĞİZ”
Kürtlerin ve Rojava’da yaşayan öteki halkların birlikte kurduğu demokratik bayan özgürlükçü sistem, Ortadoğu’nun demokratik geleceğinin teminatıdır, özgürlüğün sembolüdür. Rojava’yı ve IŞİD vahşetine karşı insanlığın sembolü olan Kobanî’yi savunmak kozmik insanlık bedellerini savunmaktır. HDP olarak Kobanî’yi ve Rojava’yı savunmaktan ve sahiplenmekten bir an bile vazgeçmeyeceğiz.”
“TÜRKİYE’YE YÖNELİK AKIN OLMADI”
Suriye’nin kuzeyinden atak yapılmadığını argüman eden HDP açıklamasını şu sözlerle sürdürdü: “AKP-MHP iktidarının tez ettiği üzere Kuzey-Doğu Suriye’deki hayat ve idare modeli Türkiye için bir tehdit değildir. Bugüne kadar iktidarın her türlü savaş siyasetine ve yüzlerce sivilin hayatına mal olan hücum ve işgal teşebbüslerine karşın Rojava’dan Türkiye’ye yönelik tek bir atak dahi olmamıştır. Lakin iki gün evvel TSK tarafından gerçekleştirilen hava taarruzunda, basına yansıdığı üzere su depoları, elektrik üretim tesisleri, hastane ve tahıl ambarları üzere halkın ömür alanları büyük hasar görmüştür.”
