13 TL eksik su faturası için öldürüldü: Kızım, babasını hiç hatırlamayacak

Olay, 9 Mayıs günü saat 20.30 sıralarında, Meram ilçesi Kovanağzı Mahallesi Yaz Sokak’ta, 2 katlı müstakil meskenin bahçesinde meydana geldi. Kaynak ustası Hüseyin Uzman, annesi Fatma Mahir’in, spor salonunda güvenlik vazifelisi olarak çalışan kiracısı Mevlüt Kapan ile sayacı ortak olan su faturasının kendisine düşen kısmını, 13 TL eksik ödediği teziyle tartıştı.

Tartışmadan 2 gün sonra Hüseyin Yetenekli, konutunun balkonundan Kapan ve onun arkadaşı Mehmet Ali Gürler’e tüfekle ateş etti. Kapan karnından, Gürler ise elinden yaralandı. Hastaneye kaldırılan yaralılardan Kapan kurtarılamadı. Olayın akabinde gözaltına alınan Hüseyin Uzman, tutuklandı.

29 YIL 6 AY MAHPUS CEZASI

Hüseyin Yetenekli hakkında Konya 3üncü Ağır Ceza Mahkemesinde dava açıldı. Davanın geçen hafta görülen son duruşmasında mütalaasını veren savcı. faturanın eksik ödenmesi nedeniyle Hüseyin Yetenekli ve Mevlüt Kapan ortasında tartışma yaşandığı, bu nedenle Mahir’in, Kapan’ı karnından vurarak vefatına neden olduğunu söyledi.

Savcı, Hüseyin Becerikli hakkında Kapanı öldürmek cürmünden müebbet mahpus cezası istedi. Mütalaada Mehmet Ali Gürler’in yaralanmasıyla ilgili de ‘kasten öldürmeye teşebbüs’ kabahatinden 15 yıla kadar ayrıyeten mahpus cezası talep edildi.

Mahkeme heyeti Hüseyin Mahir’e, Mevlüt Kapan’ı ‘kasten öldürme’ cürmünden müebbet mahpus cezası verdi. Hatanın haksız tahrik altında işlendiğine kanaat getiren heyet, cezayı 18 yıla indirdi. Sanık, Mehmet Ali Gürler’in yaralanmasıyla ilgili de ‘kasten öldürmeye teşebbüs’ hatasından 11,5 yıl mahpusa çarptırıldı.

‘KİMSEYİ YAKLAŞTIRMADI’

Mevlüt Kapan’ın eşi Havvanur Kapan, Hüseyin Mahir’in, eşine kimsenin müdahale etmesine müsaade vermediğini söyleyerek, “Daha evvel tartışmadılar, o gün birinci tartışmaları oldu. Daha evvel de yalnızca konuşma oldu. Ben silah sesini duydum, ikinci ses geldi. Sonra eşimin yerde yattığını gördüm. Çabucak gittim yanına ‘bana hakkını helal et’ dedi. Çabucak sıhhat görevlilerini aradım. Sanık kimseyi yaklaştırmıyordu, daima onun sesi geliyordu, ‘yaklaşmayın sizi de vururum’ diyordu. Polisler gelmeden evvel Mehmet Ali ağabey yaklaşmaya çalıştı ona da ‘çık dışarıya seni de vururum’ dedi. Polisler geldikten sonra herkes eşimin etrafında birikti lakin iş işten geçmişti” dedi.

‘ÇOCUKLARIMA BABALARININ ÖLDÜĞÜNÜ SÖYLEYEMEDİM’

Hüseyin Mahir’in ömür uzunluğu mahpustan çıkmamasını istediğini söyleyen Havvanur Kapan, “Müebbet olsa bile benim için kâfi olmazdı. Resmen pusu, bir müsabaka yok. Benim istediğim ömür uzunluğu çıkmasın. Benim eşim çok güzel bir babaydı. Çocuklarına hiç kıyamazdı. Taban fiyat alıyordu lakin kimseye muhtaç etmemek için elinden geleni yapardı, ek işe giderdi. Ben birinci 4-5 gün çocuklarıma babalarının öldüğünü söyleyemedim, babanız hastanede yatıyor dedim. Yani benim çocuklarıma bunu yaşatan kişi ömür uzunluğu çıkmasın içerden. Eşim öldükten 5 gün sonra çocuklarımı babasının mezarına götürdüm. ‘Anne bu kim’ diye bana sordular, ben birinci başta ‘dedeniz’ dedim. Sonra oğlum sorduğunda babaları olduğunu söyledim. ‘Annecim tabipler babanızı kurtaramamış’ dedim. Benim çocuklarım orada yağmur üzere yaş döktüler. Bunun cezası bu olamaz yani. Benim kızım babasını hiç hatırlamayacak. En ağır şekilde cezalandırılsın istiyorum. Hiç mi vicdan azabı yok, gözlerini kapattığında hiç mi gözünün önüne gelmiyor?” dedi.

‘EV ARIYORDU’

Serçe parmağından yaralanan Mehmet Ali Gürler ise olay anını şöyle anlattı:

“Biz kendisiyle iş çıkışı kapının önünde sohbet ediyorduk. Merhum olaydan 3 ay öncesine kadar mesken arıyordu. ‘Bunlar benim başımı belaya sokacak, bana acil mesken lazım’ demişti. Ne olduğunu sordum, bana su faturası yüzünden tartıştıklarını söyledi. Sonra biz ayrıldık, ardında ben motoru alırken silah sesi geldi.

Mevlüt’ün yerde olduğunu gördüm. Ben motoru bırakıp Mevlüt’ün yanına giderken, ‘yaklaşma sana da sıkarım’ dedi ve bana da ateş etti. Ateş ettikten sonra ben motorun yanına yere eğildim, eğilmememle birlikte mermi benim parmağımı sıyırdı.

Sonra ‘defolun gidin buradan kimse yaklaşmasın burada ölecek’ diye bağırmaya başladı. Olay günü kendisiyle hiçbir diyalogumuz olmadı. Kendisi balkonda bekliyormuş, biz görmedik. Sonra cam açılma sesi duyduk annesinin sesi geldi. ‘Öldür’ diye bir ses duyduk. Sonrasında silah sesi geldi esasen.”

‘ADALET BEKLİYORUZ’

Havvanur Kapan ve Mehmet Ali Gürler’in avukatı Tarık Korkmaz da “Sanık, 18 yıl ve 11 yıl 6 ay taammüden adam öldürme ve taammüden adam öldürmeye teşebbüs hatasından ceza aldı. İtiraz edeceğiz. Haksız tahrik indirimi uygulandı, yasal nedenleri olmadığı halde. Şu an tüzel süreç devam ediyor. Haklarımızı kullanacağız, istinaf mahkemesine başvuracağız. Adalet bekliyoruz açıkçası, müebbet mahpus cezası bekliyoruz. Hatta biz tasarlama kastı olduğunu da düşünüyoruz. Bu nedenle istinaf başvurusunu yapacağız artık istinaf mahkemesinden karar ne çıkarsa daha sonrasında da Yargıtay” dedi. (DHA)