CHP genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Kahramanmaraş merkezli sarsıntılarda ağır yıkıma uğrayan Malatya’da incelemelerde bulunarak depremzedeleri ziyaret etti.
Malatya’daki Sidelyapark’ta kalan depremzedeleri ziyaret edip geçmiş olsun dileklerin ileten Kılıçdaroğlu’na bayan bir depremzede, gözyaşları içerisinde yaşadıkları sıkıntıları anlattı.
“5 ÇADIR GELDİ SURİYELİLERE VERİLDİ, BİZE VERİLMEDİ”
Yardım alamamaktan şikayet eden bayan, “Mağduruz, gelen yardımlar yetişmiyor. Suriyelilerden sıraya giremiyoruz. Bu türlü bir şey yok. 5 çocukla apaçık dışarıdayız. Çadır verilmedi bize. 5 çadır geldi Suriyelilere verildi. Neymiş efendim, ‘Biz 15 kişiyiz’ Bizim cürmümüz ne yani 4-5 bireyiz. Meskenler yan dönmüş, içeri girip bir şey alamıyoruz. Gelen yardımlar adil dağıtılmıyor. Açıktayız, bu türlü bir şey yok” dedi.
“ACINIZIN FARKINDAYIZ”
Bunun üzerine Kılıçdaroğlu da, “Açıkta kalmazsınız. Milletvekili arkadaşlarımız, büyükşehir belediye lideri arkadaşlarımız var burada. Size yardıma geldik. Büyük acı çektiniz onun farkındayız aslında. Allah sabır versin, ölenlere Allah’tan rahmet diliyoruz” Karşılığını verdi.
“ÇOCUĞUMA SU BULAMADIM, KALORİFERDE KARI ERİTİP VERDİM”
Başka bir vatandaş da hükümet yetkililerinin ilgisizliğinden yakınarak şöyle konuştu:
“Türkiye nitekim çok büyük bir devlet. Halk olarak inanıyoruz. Lakin bu sarsıntıda şunu gördüm; baktım ki Türk milleti hakikaten çok fedakâr ve çok büyük bir millet. Lakin bizim devlet olarak sıfır. Biz iki gün boyunca burada, sokaklarda arabalarda… Ya bir tane belediyenin yahut resmi bir otomobil görsen en azından devletim yanımda diyorsun.
Yok o denli bir şey. İki gün boyunca aç, susuz… Benim çocuğum var. Bir bardak su bulamadım çocuğa içireyim. Otomobilin içinde kaloriferde karı eritip verdim ya. Bu nasıl bir iş. Dışarıdan sivil kuruluşlarından gelen yardımlar olmasaydı şu anda Malatya’da 50 bin kişi açlıktan ölürdü. Bu türlü bir şey yok.
Bu nasıl bir devlet, nasıl bir hükümet ya. Bizim halkımız bir birine kenetlendi ki, yardımlar geldi ki biz nefes aldık. Bizim köy şurada, 5 kilometre bir tane devletin adamı bir gün sormadı, burada ne yapıyorsunuz, ne yiyorsunuz, var mı bir probleminiz? Gel iki dakika köyün içinde gez çık ya! Bir meseleleri dinle git ya! Bir görün en azından.”
“BİZİ SURİYE’YE YOLLASIN, ONLARI DA BURAYA GETİRSİN”
Suriyelilerden şikayet eden bir depremzede de, “Sizin aracılığınızla sayın cumhurbaşkanına ileti yollamak istiyorum. İnsanların konutları başkaydı, her şeyi vardı. Kürdü, Türk’ü, Alevisi, Sünnisi… Şu anda hepimiz birebir çatı altındayız. Bundan sonra Diyarbakır’a gidersem Kürdüm, Ege’ye gidersem efeyim, Konya’ya gidersem Mevlana’yım. Suriyelilerin konutumuzu talan etmemesi için buradayız. Cumhurbaşkanım şayet onları çok seviyorsa lütfen sayın Esad’la görüşsün bizi de Suriye’ye sevk etsinler ya. Öteki çıkar yolu yok. Madem o Suriyelileri çok seviyor, Esad neden buradaki Suriyelilere yardım etmiyor? Lütfen sayın cumhurbaşkanımıza iletin. Biz onların üvey evlatlarıysak bizi Suriye’ye yollasın, onları da buraya getirsin. Esad kabul etsin bizi ya” diye konuştu.
