CHP Elazığ Milletvekili Gürsel Erol, Kahramanmaraş sarsıntısından etkilenen Elazığ’ın afet bölgesi kapsamına alınmasına ait değerlendirmelerde bulunarak süreçle ilgili bilgi verdi.
CHP’Lİ VEKİL ERDOĞAN İLE GÖRÜŞMÜŞ
Özel bir otelde basın mensuplarıyla buluşan CHP’li vekil Gürsel Erol Elazığ’ın afet bölgesi ilan edilmesiyle ilgili Cumhurbaşkanı Erdoğan ile telefon görüşmesi yaptığını belirterek şu sözleri kullandı;
* Biz Elazığ’da 2020 yılında sarsıntısı yaşadık. 2020 zelzelesinin Elazığ için bir şanssızlık olduğunu dillendirsek de aslında bugün için değerlendirdiğimizde; fevkalade bir baht bizim için oluşmuş. Zira berbat bina stoğu olan bölgelerde konutlar yıkıldı, yeni binalar yapıldı. TOKİ yeni konutları yapıldı, beşerler kısmen o konutlara yerleştiler. Makûs ve hasarlı binaların yıkılmasından kaynaklı da Elazığ bir faciadan döndü. Ancak devamında tekrar tıpkı halde bu zelzelenin yaratmış olduğu, sarsıntı sonrası artçı zelzelelerin yaratmış olduğu süreçte yeniden yıkım kararı verilen yüzlerce binamız var.
* Bu yüzlerce binamız yıkılmadan yıkım kararıyla yıkılması bir talihtir. Zira bunlar doğal afetlere nazaran yıkılmış olsaydı tahminen bizim de binlerle söz edilen Elazığ’da can kaybımız olacaktı. Bu Elazığ için bir talihtir. Bu süreçte Elazığ afet bölgesi, OHAL kapsamında değerlendirilmedi. Bununla ilgili dün Sayın Cumhurbaşkanımız ile bir telefon görüşmesi yaptım. İçeriğine girmek istemem zira özel bir konuşmaydı. Toplumsal medyadaki paylaşımı bile Sayın Cumhurbaşkanı’nın müsaadesini alarak paylaştım. Ben buradan Sayın Cumhurbaşkanı’na teşekkür ederim. Zira nitekim Elazığ’ın buna muhtaçlığı vardı.
* Bu sadece bizim teşebbüslerimiz ve Cumhurbaşkanı’yla bağlantımız sonucunda çözülmüş bir sorun değil. Vilayetimizin dört tane AKP milletvekilinin, belediye liderinin, sivil toplum örgütlerinin de bu işe kesinlikle katkısı olmuştur. Herkesin yetkisi, mahareti doğrultusunda kesinlikle bu mevzuyu ilgili ünitelere taşımışlardır. Lakin herkesin kendine nazaran bir siyaset lisanı, üslubu vardır. Birisi bakanla birisi bakan yardımcısıyla birisi Cumhurbaşkanı’yla görüşür. Herkesin kendine nazaran yarattığı bir tesir alanı vardır.
EROL’DAN SİSTEMSİZ GÖÇ UYARISI
“Biz büyük bir riske açığız. Etrafımızda iki fay çizgisi riskiyle karşı karşıyayız” diyen Erol kelamlarını şöyle sürdürdü:
* Birincisi Ovacık Tunceli fay çizgisi, ikincisi Bingöl fay sınırı. Bilim adamları kısa bir müddette bu bölgede sarsıntı yaşanacağı konusunda yorumlar yapıyorlar. Bir sarsıntının tesiri sadece binalarınızın yıkılması değildir. Bir zelzelenin tesiri sadece ticaretinizin çökmesi değildir. Bir zelzelenin tesiri sırf sizin can kaybınız değildir. Sarsıntının birçok tesiri vardır. Kentin vizyonu ve geleceği ile ilgili kayıp vardır. Çok taraflıdır bu olay.
* Hayat şeklinizin değişmesiyle ilgili birçok korku vardır. Mesela Malatya zelzelesinden sonra Keban, Ağın ve Baskil ilçemize yaklaşık 50 bin nüfus gelmiş. Niçin gelmiş? Orada, Malatya’da yaşayan Baskilliler doğal olarak Malatya’da barınma sorunu olduğu için yeni bir zelzele riskini ve korkusunu yaşadıkları için ana, baba, dede toprakları Baskil’e dönmüşler. Eşinin, dostunun, akrabasını yanında bağ konutlarında kalma muhtaçlığı hissediyorlar. Diğer dermanları yok.
