Türkiye Değişim Partisi Genel Lideri Mustafa Sarıgül, parti genel merkezinde yaptığı haftalık basın toplantısında gündemi kıymetlendirdi.
“CUMHURBAŞKANINA, ZELZELENİN BOYUTU TAM AKTARILMADI”
Hükümeti eleştirmekle devleti eleştirmenin farklı kavramlar olduğunun altını çizen Sarıgül, “Unutmayın ki, hükümetler şapka üzeredir, devlet baş üzeredir. Şapka değişir, baş yerinde durur. Böylesine büyük afetlerde ve olaylarda bürokratların, olayın boyutlarını küçük göstermek, üstesinden geleceklerini söylemek üzere huyları vardır. Bir bilgiye dayalı olarak değil lakin gelişmelere bakarak, bu zelzelede de o denli olduğunu, Sayın Cumhurbaşkanına, birinci anda zelzelenin boyutunun tam aktarılmadığını, bu nedenle geç kalındığını düşünüyorum.” dedi.
“BAŞARISIZ OLUNCA SORUMLULUKTAN KAÇAMAZLAR”
İktidarın oluşabilecek afetleri ve yaşanacak sıkıntıları, evvelden öngörmeleri ve önlem almaları gerektiğini söyleyen Sarıgül, “Başarılı olunca nasıl ki kimseyle paylaşmıyorsalar, başarısız olunca da sorumluktan kaçamazlar.” diye konuştu.
“DOĞAL AFETLER VE ZELZELE BAKANLIĞI KURULMALI”
“Böylesi bir felaketi bir daha yaşamamak için ne yapılması lazım?” diye soran Sarıgül, “İlk iş olarak Doğal Afetler ve Sarsıntı Bakanlığının kurulması lazım. Biz bunu 2,5 yıldır söylüyoruz. Gölge bakanımızın ismini bile açıkladık.” sözlerini kullandı.
“İMAR AFFI ÇIKARMAK YASAKLANMALI”
Sarıgül, devleti yönetenlerin, afet sonrasında değil afetten evvel vatandaşın yanında olması gerektiğini söyleyerek şöyle devam etti:
“İktidarın olabilecek problemleri, olabilecek afetleri, evvelden öngörmesi, önlem alması gerekir. Sarsıntı iki şeyi ortaya çıkardı: 1.si yerelleşmemiz lazım, 2.si sivilleşmemiz lazım. Yani lokal idareleri güçlendirmeli, sivil toplum örgütlenmesini teşvik etmeliyiz. İnşaatlarımızı zelzeleye sağlam olacak formda projelendirmeli, projeye uygun yapmalı ve düzgün denetlemeliyiz. Dere yatakları ve fay çizgileri üzerinde yapılaşmaya asla müsaade etmemeliyiz. İmar affı çıkarmayı yasaklamalı ve bunu anayasa garantisi altına almalıyız. Ovaları tarıma ayırmalı, dağlara, doruklara, tarıma uygun olmayan yerlere yerleşmeliyiz. Aksi takdirde hem 20 liraya bir bağ maydanoz yemeye hem de enkaz altında kalmaya devam ederiz.”
“DEPREM FONU OLUŞTURUN”
İktidara seslenerek zelzele fonu oluşturma davetinde bulunan Sarıgül, “Ülke içinden gelen yardım paralarını, dışarıdan gelecek paraları bu fonda toplayın. Zelzele vergisi diye başlayan ve özel irtibat vergisi halini alan vergiyi bu fona aktarın. Elinizdeki lüks araçları satın, parasını bu fona koyun. Hazine yardımı alan partiler de aldıkları paranın en azından yarısını bu fona aktarsın. Sarsıntı için bulacağınız tüm kaynakları bu fonda toplayın ve şeffaf bir halde harcayın” dedi.
“BATI PARA YARDIMI YAPMASIN SURİYELİLERİ ALSIN”
Sarıgül, kentlerdeki Suriyeli sayısına dikkat çekerek şöyle devam etti:
NATO, AB ve ABD Türkiye’ye yardım edeceklerini söylüyorlar. Türkiye Değişim Partisi olarak biz diyoruz ki; ‘Siz bize para yardımı falan yapmayın. Ülkemizde bulunan Suriyelileri, nüfuslarınız oranında, aranızda paylaşın. Diğer ihsan istemeyiz.’ İsveç ve Finlandiya’nın, NATO üyeliğinin artık bir an sorunu olduğuna dair açıklamalar yapılıyor.
Suriyeliler sıkıntısı çözülmeden buna asla müsaade verilmemelidir. AB ile imzalanan geri kabul muahedesi iptal edilmelidir. Yabancılara toprak satışı engellenmelidir. Zelzele bölgesindeki kentler, zelzeleye güçlü, ekonomik, toplumsal ve kültürel cazibesi olan kentler haline getirilerek, dışarıya göç engellenmelidir.”
“SEÇİMİN VAKTİNDE YAPILAMAMASI, TÜRKİYE’Yİ BADİREYE SOKAR”
Sarıgül, seçim tarihi tartışmalarına da değinerek, “TBMM hangi tarihte yapılacaksa yapılsın karar vermeli ve bir an evvel seçim kararı almalıdır. Bu mevzu muallâkta olmaktan çıkmalıdır. Seçimin vaktinde yapılamaması, Türkiye’yi meşakkate sokar.” diye konuştu.
“İTTİFAKLARI SARSACAK GELİŞMELER OLABİLİR”
Sarıgül, “‘Siyaset umulmadık olaylarla doludur’ diye daima söyledik. Keşke olmasaydı ancak zelzelenin siyasi istikrarları ve gidişatı değiştireceği görülüyor. İttifakları bile sarsacak yeni gelişmeler olabilir. Seçim takvimi muhakkak olup, o takvimdeki tarihler ve mühletler dolana kadar kazan kaynamaya devam eder. Siyasetin tabiatında bu vardır. Seçimler bittiğinde ülkeyi yönetecek takımın içinde Türkiye Değişim Partisi olacaktır.” dedi.
