Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Lideri Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığında gerçekleştirilen kabine toplantısı sona erdi.
DEPREMDE 46 BİN 104 CAN KAYBI
Yurt içi ve yurt dışındaki gelişmelerin değerlendirildiği toplantı sonrası açıklama yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:
* “Cumhuriyet tarihinin en çok can kaybına, yıkıma, acıya yol açan 6 Şubat sarsıntıları ve sonrasındaki artçı sarsıntılar sebebiyle milletimize bir kere daha geçmiş olsun dileklerimizi sunuyorum. 46 bin 104 vatandaşımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına sabır ve başsağlığı diliyoruz.
* 6 Şubat saat 04.17’de yaşadığımız birinci sarsıntı anından itibaren devlet ve millet olarak tüm imkanlarımızı seferber ettik. Bakanlık, kurum ve kuruluşlarımızın tamamı arama kurtarma, yardım, dayanak kapasitelerini bölgeye yönlendirdik.
* Yaklaşık 9 saat sonra ikinci sarsıntı felaketin sonuçlarını daha da ağırlaştırdı. 11 vilayetimizdeki 62 ilçe ve 10 bin 190 köyümüzde yıkıma yol açtı. Zelzelenin ülkemizde ve bölgede ağır kış kurallarında yaşanması işleri daha da güçleştirildi.
* Kentlerdeki kamu işçisi ile acil müdahale grupları hızla toparlanarak milletimizin yardımına koştular. AFAD’ın uyumunda 81 vilayetin tamamındaki kamu gücünü saatler içinde harekete geçirdik.
“EŞİ GİBİSİ GÖRÜLMEMİŞ ARAMA KURTARMA GÜCÜNÜ BİR ORTAYA GETİRDİK”
* Bakanlarımız sabah 09.00’dan itibaren sarsıntı alanında uyumu üstlendi. Her kentimize en az 1 bakanımızı daimi olarak görevlendirdik. Tüm bakanlarımız kendi sorumluluk alanlarıyla ilgili eksiklikleri tespit edip, milletimizin acılarını paylaştı.
* Tüm ünitelerimizi ülkemizin dört bir yanından görevlendirdiğimiz mülki yönetim işçisi ile destek ettik. Milletvekillerimizi sarsıntı bölgesi vilayetlerinde görevlendirerek depremzedelerimizin yanında olmalarını sağladık. Askerimiz sarsıntıdan dakikalar sonra harekete geçerek üzerine düşen vazifesi bihakkın yerine getirdi, getirmeye devam ediyor.
* Polisimiz ve Jandarmamız arama kurtarmaya dayanakları, hayati rolleriyle adeta destan yazdı. Sıhhat işçimiz kimi yerlerdeki ziyan gören hastanelerimize karşın yaralı olarak kurtarılan insanlarımıza şifa için insanüstü çabayla çalıştı, çabaladık.
* Belediyelerimiz, çalışanı, araç gereçleriyle zelzele kentlerine koştu. Madencilerimiz, ormancılarımızı, DSİ gruplarımızı, Karayolları gruplarımızı arama kurtarma çalışmalarına katılmak için çabucak bölgeye gönderdik.
* Gerekli eğitime ve donanıma sahip tüm sivil arama kurtarma potansiyelimizi değerlendirdik. Milletlerarası yardım davetimize yanıt veren NATO ve AB dahil profesyonel arama kurtarma gruplarını süratle alana dağıttık. 35 bin bireyle dünyada eşi gibisi görülmemiş arama kurtarma gücünü bir ortaya getirdik.
“ÇALIŞMANIN BİRİNCİ ANLARINDA İSTEK ETTİĞİMİZ SÜRATE VE AKTİFLİĞE ULAŞAMADIK”
* Yıkım öylesine çok, yıkım alanı öylesine büyük, iklim ve saha kaideleri öylesine zorluydu ki yeniden de çalışmanın birinci anlarında istek ettiğimiz sürate ve aktifliğe ulaşamadık. Kapanan yolları hızla açarak, altyapıyı kullanılabilir hale getirerek, kamu ve özel bölümdeki tüm araç ve insan gücünü devreye alarak kısa müddette tertibi sağladık.
* Ülkü bir arama kurtarma grubunun 80 bireyden en az da 20 şahıstan oluşması gerekiyor. Taban işçi sayısı ile bile 1750 binaya birebir anda müdahale imkanı vardı. Arama kurtarma yapılması gereken bina sayısı ise bırakın takım sayısını, toplam arama kurtarma işçisi sayısı kadardı.
* Takımlarımız yıkıntılar altındaki son canlı insanımızı çıkarabilmek için günlerce durup dinlenmeden çalıştı, çabaladı. Sonuçta dünyada örneği olmayan formda neredeyse sarsıntının 10. gününde arama kurtarma çalışmalarının birçoklarını tamamlamayı başardık.
* Yıkıntıların altından çıkan her canlı insanımızla 85 milyon sevinç gözyaşlarına boğulduk. Hayatını kaybeden her bir insanımızla yüreklerimiz dağlandı. Bugün sarsıntının 4. haftasını geride bırakırken, yaşadığımız afetin büyüklüğünü daha yeterli görüyor, kayıplarımızın acısını daha derinden hissediyoruz.”
