
İSTANBUL (AA) – Uzmanlar, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat’taki depremlerde meydana gelen yıkımın ardından beklenen Marmara depremi nedeniyle bütün dikkatlerin çevrildiği İstanbul’da 2000 yılı öncesinde inşa edilen yapıların birçoğunda korozyon görüldüğünü vurguluyor.
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) İnşaat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Gençoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, korozyonun betonarme yapılardaki çeliklerin paslanması ile oluşan dayanım kaybının nedeni olduğunu söyledi.
Korozyonun zamanla meydana gelen çevre etkilerine bağlı olduğunu belirten Gençoğlu, “Korozyona bağlı bir yapıda betonarme elemanların genelde içindeki donatının paslanmasıyla ‘beton örtüsü’ dediğimiz, üstündeki kabuk kısmı, donatının boyuna doğrultusunda çatlar ve boşluklar oluşur. Elimizle hafifçe vurduğumuz zaman ‘tok’ diye bir ses gelir. Buradan da kolonda veya kirişte aşırı bir korozyon olduğu anlaşılır.” diye konuştu.
Gençoğlu, korozyonun kısa sürede meydana gelmediğini, minimum 5-6 yıllık bir süreçle başladığını anlattı.
Korozyonun İstanbul’da da çok yaygın olduğuna dikkati çeken Gençoğlu, “2000 öncesi yapılarda zamana da bağlı çevre koruması iyi yapılmadığında çevredeki su ve neme karşı yapı elemanlarında gerekli izolasyon kullanılmadığında korozyon zamanla çok aşırı derecede oluyor. İstanbul’da korozyonu araştırdığımızda 2000 yılı öncesi inşa edilen binaların hemen hemen büyük bir kısmında çok yaygın vaziyette gördük. Ancak korozyon bütün binalarda görülebilir.” dedi.
Fotoğraf: Kadir Kemal Behar/AA
Suya ve neme karşı korunmanın önemi
Binaların izolasyonunun iyi yapılması gerektiğini dile getiren Gençoğlu, yapıların suya ve neme karşı korunmasının önemli olduğunu ifade etti.
Gençoğlu, binalarda ve özellikle bodrum katlarında havalandırmanın iyi olması gerektiğinin altını çizerek, “Binaların suya karşı çevre izolasyonuyla korunması gerekiyor. Korozyon bodrum kattan başlayarak üst katlara doğru da devam edebiliyor. Korozyon, betonarme yapıların maalesef göçme nedenlerinden gösterilebilir. Korozyona karşı ciddi tedbir almak lazım. Yapısal kimyasallar ile korozyonlu alanın temizlenip üzerinin özel betonlar ve harçlarla kapanması gerekiyor.” uyarısını yaptı.
“Korozyon başlamış binada 5 yılda taşınma gücünde yüzde 50 kadar azalma yaşanıyor”
İstanbul Arel Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Başkan Yardımcısı Dr. Sinan Cansız ise korozyonun beton içindeki demirin hava ile temas ederek oksitlenmesi sonucu meydana gelen aşınma miktarı olduğunu söyledi.
Binaların beton dayanımı zayıf olduğunda 3 santimetre beton ile kaplı da olsa oksijenin betondaki demire ulaşıp korozyona yol açabildiğini anlatan Cansız, “Korozyon nedeniyle demir çaplarında yıllık 0,25 milimetreye kadar azalma meydana geliyor. Bu azalmadan kaynaklı korozyon başlamış bir binada 5 yılda taşınma gücünde yaklaşık yüzde 50 kadar azalma yaşanıyor.” ifadelerini kullandı.
Dr. Cansız, yaşanan kayıpla korozyon nedeniyle binaların orta hasarlı konuma geldiğini vurgulayarak, şunları söyledi:
“Binalarda sadece betonun kaliteli olması korozyonun engellenmesine sebep değildir. Yapının nemli, su alan bir bölgede olması sebebiyle kolonlarında veya kirişlerinde şişmeler meydana gelirse çatlaklar oluşursa bu çatlaklardan oksijen nüfuz ediyor ve içindeki donatıyı paslandırıyor. Bu nedenle beton dayanımı C25-C30 mertebesinde olacak. İkincisi kabuk betonda herhangi bir çatlak olmayacak ki içine oksijen girmesin ve donatı korozyona uğramasın.”
Eski yapılar riskli
İstanbul’daki konutların yaklaşık 2,7 milyonunun 2000 yılı sonrasında inşa edildiğini aktaran Cansız, bunların birçoğunda korozyonun had safhaya ulaştığını vurguladı.
Cansız, kentteki eski yapı stokunun hızlı şekilde yenilenmesi gerektiğini dile getirerek, “İstanbul’da Bağcılar, Büyükçekmece, Bakırköy’de korozyona baktık. Eski yapıların yaklaşık yüzde 50’sinde korozyon var. Yeni yapılarda da yaklaşık yüzde 20 mertebesinde korozyon olduğunu gördük. Yeni yapılarımız yaklaşık 70 ile 80 yıl ömre sahip yapılar. Eğer bir yapıda korozyon başladıysa bu yeni yapı dahi olsa ömrünü 30-40 yıla düşürebilir.” değerlendirmesinde bulundu.
Yapıları korozyondan korumanın en temel yollarından birisinin su ile temasını kesmek olduğuna değinen Cansız, yapının taşıyıcı elemanlarındaki kabuk betonunun mutlaka çatlaksız bir şekilde onarılması gerektiğini sözlerine ekledi.
“Korozyonlu bölgenin tamiratı dikkatli yapılmalı”
İstanbul Aydın Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Öğretim Üyesi Dr. Hakan Koman da İstanbul’da 2000 öncesi binalarda deniz kumu kullanıldığını, bu durumun da “korozyon” oluşturduğunu söyledi.
Halk arasında “su korozyona neden oluyor” diye yanlış bilinen bir durumun olduğunu vurgulayan Koman, “Su, korozyonu hızlandırıcı bir etkendir. Hızlı klorür testi ile veya başka şekillerde korozyon ve hızı ölçülebilir.” dedi.
Koman, korozyona uğrayan yapılarda boyuna doğrusal çatlaklar görüldüğünü aktararak, şunları kaydetti:
“Korozyonlu bölgenin tamiratı dikkatli yapılmalıdır. İlk akla gelen donatılara kadar bölgeyi kırmak, donatıları temizlemek ve yüksek dayanımlı harçla tekrar kapatmaktır. İstanbul’daki binalarda deprem beklendiği için güçlendirme gündeme gelmiştir. Eğer korozyonlu donatıların bulunduğu bir elemanda güçlendirme amaçlı yeni ve temiz donatılar kullanılacaksa eski korozyonlular yenileri de korozyona uğratabilir. Bu sebeple ancak temizlendikten sonra uygulama yapılmalıdır.”
Muhabir: Hikmet Faruk Başer
Sağlık İçin Kızılötesi Karbon Isı Boyası
Canlıların, özellikle de insanların sağlıklı yaşayabilmek için kızılötesi ışınlara ihtiyaçları vardır. Ancak bir aylık bir sürede yoğun bir şekilde alınan güneş ışınlarının depolanması mümkün değildir. On iki ay boyunca alınacak terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ise sayısız fayda sağlar.
- Hücre sisteminin yenilenme gücünü artırır,
- Kan dolaşımını hızlandırır,
- Kronik yorgunluğu azaltır,
- Bağışıklık sistemini güçlendirir,
- Astım, alerjik rinit gibi solunum yolu rahatsızlıkları olan hastalar için en sağlıklı ısıtma sistemidir,
- Kas ağrıları, sırt ağrıları ve eklem rahatsızlıklarını azaltır,
- Bazı kanser türlerinin gelişimini engelleme özelliğine sahiptir,
- Şeker hastalıklarının yan etkilerini azaltır,
- Fizyoterapi tıp merkezlerinde doğrudan kullanılır.
Tıbbi araştırmalar, uzun dalga boyundaki ışınların terapi etkisi yaptığını, hiçbir zararlı yan etkisinin olmadığını ve insan vücudu için en uygun sıcaklığı sağladığını göstermiştir. Uzun dalga boyunda, terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ile ısıtma sistemi olarak geliştirilmiş olan SRN Kızılötesi Isı Boyası, güneşin altında ısınma hissini on iki ay sağlamaktadır. SRN Kızılötesi Isı Boyası, uygulandığı ortamı sadece ısıtmakla kalmaz; aynı zamanda bir fizyoterapi merkezine çevirerek, içinde yaşayanların sağlığına katkıda bulunur.
Uzun dalga kızılötesi, radyan ısıdır; yüzünüzde güneşin veya odun ateşinin sıcaklığını hissetmekle aynı histir. Hatta kendi vücudumuzun da yaydığı ısı türüdür. İnsanlığın bildiği en temel ısınma şeklidir. Önce objeleri ısıttığı, ısınan objelerin de ısı yayarak çevreyi sıcak tuttuğu için binlerce yıldır tercih edilmiştir.
Bugün, yüksek enerji verimliliğine sahip SRN Kızılötesi Isıtma Teknolojisi, estetik ve konforlu bir şekilde radyan ısıyı çevre dostu olarak kolayca tekrar kullanabilmemizi sağlamaktadır.
Geçtiğimiz yüzyılda insanoğlunun konforlu olması sebebiyle tercih ettiği konvansiyonel ısıtma sistemlerinin (petek, klima vb.); yakın gelecekte yerini tekrardan kızılötesi ısıtma sistemlerine bırakması kaçınılmazdır.
SRN KIZILÖTESİ KARBON ISI BOYASI HAKKINDA BAZI BİLGİLER
- SRN Kızılötesi Isı Boyası havayı kurutmaz ve havayı değil sizi ısıtır.
- 24 V Elektrik ile çalışan Kızılötesi Isı Boyası sistemi yenilenebilir enerji kaynaklarıyla kombine çalışabilir. (Güneş ve Rüzgar enerjisi)
- SRN Kızılötesi Isı Boyası Üstüne duvar kağıdı,sıva ve boya gibi ürünler ile uygulanabilir özelliklere sahip bir üründür.
- SRN Kızılötesi Isı Boyası’nın boyandığı ortamda nem ve küf olmaz.
- SRN Kızılötesi Isı Boyası mekanik tesisat ve bakım gerektirmeye bir üründür.
- SRN Kızılötesi Isı Boyası anında ısınma ve homojen ısı dağılımı sağlar.
- SRN Kızılötesi Isı Boyası sağlıklıdır, nefes hastaları (bronşit vb) için en uygun ısıtma teknolojisidir.
- Su bazlı karbon kaplamalar ek veya ana ısıtma da mükemmel olarak kullanılabilir.
- Pars alüminyum tozu,pars bakır tozu,Pars Çinko Tozu,Pars Grafit Tozu,Pars Kurşun Tozu,Pars demir tozu,pars kurşun oksit,pars kurşun oksit sülyen,pars kurşun oksit mürdesenk,pars fire assay flux,pars nitrik asit,pars hidroklorik asit,pars sülfürik asit,pars hidrazin hidrat,pars kaolin,pars sepiyolit,sunsep,sundiyo,sunmag,pars zeolit,pars 67 mangan dioksit,pars85 mangan dioksit,hadjin yılan kovucu,parsvet yara tozu,pars lime sülfür,nanotozlar,yemkat.com,sunshield kaolin,sunshield sıvı kaolin,pars silisyum karbür,silisyum karbür,dmr74 mangan dioksit,pars magnezyum sülfat,pars magnezyum sülfat anhidrat,pars magnezyum sülfat monohidrat,pars magnezyum oksit,pars bakır sülfat,pars demir sülfat monohidrat,pars kalay sökücü,pars nikel sökücü,süren vollastonit tozu,pars volfram tozu,pars molibden tozu,pars antimon oksit,pars potasyum hidroksit,pars potasyum silikat,kimyadeposu.com,claypacks.com,demsil silikajel,demsil kil paketi,demsil nem alıcı,nemal nem alıcı,pars sodyum metabisülfit,pars sodyum bisülfat,pars magnezyum nitrat,pars sodyum persülfat,pars kalsiyum sülfat,pars kalsiyum sülfat dihitrat,pars hayvan altlığı,pars sodyum lignosülfonat,pars maden tozları,pars metal tozları,pars yem katkıları,pars nanotozlar,pars çinko oksit,sunshield sıvı kaolen,süren titanyum tozu,pars bakır oksit,demsil silikajel,süren otocam çizik giderici,pars seryum oksit,süren ferro vanadyum tozu,pars spekülarit,süren bit-pire kovucu,süren bakır tozu,süren teknoloji,bakır tozu,
- DMRSÜREN KİMYA LTD.ŞTİ
- 05523307100-05325466184
- www.kimyadeposu.com,www.claypacks.com,www.nanotozlar.com,www.netyerim.net
- www.potasyumsilikat.net,www.kursunoksit.com,www.parsman.com.tr,www.parsgrafit.com.tr
- www.parox.com.tr,www.sepiyolit.net,