Farkındaysanız sorun yok!

Dünya genelinde her yıl ortalama dokuz milyon insan hipertansiyona bağlı nedenlerden hayatını kaybetmektedir.
Kan basıncı kalbin damarlara pompaladığı kanın, damar duvarlarına yaptığı basınçtır. Normal kabul edilen değerlerin üstüne çıktığında yüksek kan basıncı yani hipertansiyon söz konusudur. Normalden yüksek değerler; sistolik (kalbin kanı pompalamak için kasılması) kan basıncı için 140 mmHg ve üzeri, diastolik (kalbin yeniden kanla dolabilmek için gevşemesi) kan basıncı için ise 90 mmHg ve üzeridir.
Dünyada yaklaşık 1.5 milyar insanın kan basıncı yüksek olduğu halde bu rakamın yalnızca yüzde 50’si bunun farkındadır. Yetişkin her 10 kişiden 3’ünde hipertansiyon vardır.
Dünyada kan basıncı yüksek olan hastaların her 4 tanesinden 3’ü kalp hastalıkları, inme, böbrek hastalıkları ve hatta ani ölümler için potansiyel birer adaydır. Hastalığın tek umut veren yönü, kan basıncı ölçümünün kolay olması ve yüksek olduğunda da kontrol altına alınabilmesidir.
Kişinin günlük aktivite ve stres durumları da göz önünde bulundurularak bir dizi ölçümle takip edilerek hastalığın tanısı konur.
Hipertansiyon, kalp hastalıklarından böbrek hastalıklarına, göz hastalıklarından inmeye kadar birçok sağlık problemine neden olmaktadır.
Hipertansiyon birçok şikayet ile kendini gösterdiği gibi hiçbir belirti vermeden zamanla vücuda zarar verebilmektedir. Bazen hastalar ancak inme veya kalp krizi geçirdiğinde hipertansiyonu olduğunu öğrenir. Hipertansiyonun belirtileri arasında en yaygın olanları; baş ağrısı, nefes darlığı, baş dönmesi, bulanık görme, çarpıntı, göğüs ağrısı, burun kanamasıdır.
Bu hastalıkla baş etmenin ilk adımı kan basıncı derecesini bilmektir. İkinci adım ise her kişide ilaç tedavisi değildir bunun yerine yaşam tarzını değiştirmektir. Kan basıncı yüksek ise günlük tuz tüketimini 6 gramın altında tutarak, günde en az 5 porsiyon sebze-meyve tüketerek, ideal kiloyu koruyarak, haftanın 5 günü 30’ar dakikalık egzersizler yaparak hipertansiyondan korunmak mümkündür. Aslında en sağlıklısı hipertansiyon hastası olmadan önce sağlıklı bir yaşam tarzını benimsemektir. Hayat tarzı değişiklikleri ile hedef kan basıncına ulaşılamıyorsa ilaç tedavisine başlanır. Çoğunlukla tek ilaçla tedaviye başlanır ancak gerekirse yanına ikinci, hatta üçüncü ilaç eklenebilir.
Her şey kontrol altında olsa bile her sene düzenli olarak hipertansiyon açısından değerlendirilmek üzere bir sağlık merkezine başvurmalıdır. Hipertansiyon kontrol edilebilir bir hastalıktır asıl tehlike hastalığın farkında olmamaktır.