İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Lideri ve Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı yardımcısı adayı Ekrem İmamoğlu, zelzele felaketini yaşayan Adıyaman’ın Kahta ilçesinde vatandaşlarla buluştu.
Kahtalılar, Fatih Parkı’nda yapacağı konuşma için ilçelerine gelen İmamoğlu’na yol uzunluğu sevgi şovlarında bulundu..
İmamoğlu, şunları söyledi:
“UMUDUNUZU HİÇ KAYBETMEYİN”
*Hepinize geçmiş olsun. Hepimizin başı sağ olsun. Ancak büyük bir sorun yumağı içinde olsak da umudunuzu hiç kaybetmeyin. Size kelam, milletçe ayağa kalkacağız.
*Özellikle zelzele bölgesinin bütün yaralarını daima birlikte biz saracağız. Hiç telaş etmeyin. Ağır bir ekonomik kriz var.
*Gerçekten büyük bir sarsıntının akabinde sıkıntılarımız fazla. Bu seçim, milletimizin sıkıntılarına deva bulma seçimi olmak zorunda.
*Kendimize sık sık soru sorarız. Ne oldu da Türkiye, böylesine büyük ekonomik meşakkatlerin, zorlukların, krizlerin, dertlerin yaşandığı bir memleket oldu? Tek bir cevabı var: Bu iktidar devrine bir bakmak lazım.
“EKONOMİ BAKANI’NA BAKIN, ADALET BAKANI’NA BAKIN”
*Hatırlayın; bu iktidar her periyoduna bir isim koydu. Birinci periyoduna ‘çıraklık’ dedi. Sonra ‘kalfalık’ ve ‘ustalık dönemi’ de dedi. 2018’de başkanlık sistemine geçerken de bu periyoda ‘şahlanış dönemi’ dediler.
*Allah var; en uygun, en bereketli, en müreffeh periyodu, çıraklık devri. Çıraklık periyodu bir bireye mahsus, devletin çıraklığı olmaz. O kişi. Ve bir avuç insan, çıraklık devrinden bugüne geldi. Birinci devirlerinde, bundan 15-20 yıl evvel doğruları yaptılar. Eksikleri de var. Eksiklerini saymayacağım.
*Ama o vakit var olan neydi biliyor musunuz? Ortak akıl vardı. ‘Ben bilirim’ demiyordu. Bir karar alırken, bir adım atarken beşerler vardı etrafında.
*O vakit demokratik kıymetler gözetiliyordu. İşi ehillerine verme gayreti vardı. Bugünün takımlarına bir bakın. Bugünün, Allah aşkına İktisat Bakanı’na bakın, Adalet Bakanı’na bakın.
*Kalkıyor Adalet Bakanı, ‘Bir seçimi onlar kazanırsa darbeci ya da ‘şöyle kutlayacaklar’; öbür taraf, kendileri kazanırlarsa ‘Milli irade vesaire…’ Olmaz, olmaz. O yüzden diyoruz ki; ‘Bu iktidarın, bu ülke için yapıp yapabilecekleri bitti, bitti. Ziyan veriyorlar artık. Memlekete ziyan veriyorlar.
“ESKİ BAKANLARI BİLE, ‘BEN SENİNLE ÇALIŞMAM’ DİYOR”
*Daha düzgününü yapma talihi bitti. Her şey daha berbata sarfiyat. Zira bu iktidarın fayda takımı yok. Milletine yüzünü dönmüyor.
*Milletin evlatları umurunda değil. Bu iktidarla yol yürümüş eski bakanları bile, aklı başında eski bakanları bile ‘Ben seninle çalışmam’ diyor. Daha ötesi var mı? Diyor ki, ‘Ben oraya gitsem, aklım işime yaramayacak ki, bana sormayacak ki. Kendi bildiğini okuyacak.’ Niçin gitsin ki?
*Bunları, bir avuç insanı, o bir kişilik aklı tıpış tıpış meskenine yollayacağız. Bitti vakitleri bitti. O makama, belirledikleri makama, iş üreten bireyler değil, bir bireyden gelen her şeyi gözü kapalı imza atan insanları seçiyor. Diğeri işine gelmiyor mu? Bu türlü olunca da işte bugünkü bu büyük problemleri daima birlikte yaşıyoruz.
*Devlet vatandaşına gücünü göstermez. Devlet vatandaşa değil, mesela afete gücünü gösterir.
*Devlet, bir işi yaparken, orada gücünü gösterir. Lakin vatandaşına şefkatini gösterir, vicdanını gösterir, adaletini gösterir, güler yüzünü gösterir, güler yüzünü. Somurtan kim varsa, yollayın meskenine.
*Bu memleketin ivedilikle uygunluğa, hoşluğa kavuşması lazım. Bu memleketin, hayatını hak, hukuk, adalet uğraşına adamış, 13. Cumhurbaşkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’na oy vermesi lazım.
“SEÇİMLERE DARBE DİYECEK KADAR AKILLARI GİTTİ”
*Şimdi duraklama periyodu bitti. İktidarın gerileme periyodu başladı. Cumhur İttifakı’nın şahlanış periyodu dediği o devir, çöküş devrine döndü.
*Şimdi seçimi kaybedeceğini anladılar. Her zamanki üzere sağa sola saldırmaya başladılar. Kelamım ona dehşet iklimi yaratıyorlar. İnsanları korkutuyorlar. Ben size bir şey söyleyeyim.
*Bu millet, 1920 yılında Meclis’i kurdu. Bize, Atatürk’ün ve Cumhuriyetin emaneti var. Egemenlik kayıtsız kuralsız milletindir. Millete ilişkin olan hiçbir hakkı yedirmedik, yedirmeyeceğiz.
*Onun için, bu kayyum atama anlayışına da son vereceğiz. Onu da son vereceğiz. Neymiş? 14 Mayıs seçimi, darbe girişimiymiş. Seçimlere darbe diyecek kadar akılları gitti. Artık milleti tehdit ediyorlar. Korkutmaya çalışıyorlar.
“EN AZ 10 PUAN ÖNÜNDEYİZ”
*Ben size örnek vereyim. 6 Mayıs Cumartesi günü, İstanbul’da büyük bir buluşmamız var. 6 Mayıs 2019’da biliyorsunuz İstanbul seçimini iptal ettiler.
*Her yerde söylüyorum; anacığımın ak sütü kadar bana helaldir o seçim. Seçimi iptal ettiler. O seçimi iptal etti diye, daima birlikte, milletçe tam 806 bin oy farkla kocaman bir demokrasi tokadı attılar bunlara. Hala akıllanmıyorlar. Efendim neymiş? Onlar giderse kaos olurmuş.
*Sen gidersen huzur gelir, huzur. Bu millete huzur gelir. Gülmeyi unutturdun bize. Sen gideceksin, inanın milletin konutuna huzur girecek. Kaos olmaz. Bu milletin aklı, millete kâfi. 25 yıldır yönettiğiniz Ankara’yı, İstanbul’u biz devraldık. Kaos mu çıktı? Yok.
*Vallahi de billahi de millet huzurlu. Biz ölçüyoruz. Seçildiğimiz oy ne? Bugün neredeyiz? Ölçüyoruz. Mansur Liderim da ben de o günün en az 10 puan önündeyiz. Az evvel arkadaşımız hoş söyledi. ‘Bir avuç insanın lale dönemi bitti.’ Artık ne başladı? Milletin periyodu başlıyor. Milletin dediği olacak. İstanbul’da da Ankara’da da o oldu. 15 Mayıs sabahı da bir avucun imtiyazlı, torpilli devri bitecek, milletin devri başlayacak.
AFAD VE KIZILAY ÖRNEĞİ
*Devlet kurumlarının ne hale geldiğini biliyoruz. Bu biçimde yoluna devam edemez. Bu biçimde yoluna devam ederse, AFAD’ın düştüğü durumu gördük.
*48 saat müdahale edilemedi. Memleketin valisi, memleketin kaymakamı devletine hizmet edecek, milletine hizmet edecek, iktidara değil. Hükümet farklı, iktidar farklı, devlet başka, millet başka.
*Sen, zelzele olmuş, hala talimat bekliyorsan, millet enkaz altında. Bunu yaşattılar. Ne yazık ki yaşattılar. AFAD’ın düştüğü durum, Kızılay’ın düştüğü durum…
*Bakın devleti hemen toplamamız lazım. Adıyaman’ı ve bütün sarsıntı bölgesini ayağa kaldıracağız. Bu sarsıntı bölgesindeki ekonomik problemler bizim sıkıntımız olacak. Süratlice çözeceğiz.
*Konut meselesini biz çözeceğiz. Milletin barınma sıkıntısını biz çözeceğiz. Konutlarınızı biz yapacağız. Milletçe yapacağız. Daha güçlü, daha varlıklı, daha keyifli kentler haline geleceğiz.
KARDEŞLİK PROTOKOLÜNÜ İPTAL ETTİLER
*Bunların bakanları televizyonlarda bile ne yazık ki palavra konuşuyor. Arkadaşlarım size bir ekrandan bir evrak yansıtsınlar.
*Bunların kelamlarına kanmayın. Bakın bizden evvel vazife yapan belediye devrinde, İstanbul Büyükşehir Belediyesi periyodunda, burada bir cami imalatı ve bir ibadethane imalatıyla ilgili mukavele yapılıyor.
*Adıyaman – İBB, kardeş belediye oluyorlar, Seçim oldu, biz vazifeye geldik. Dedik ki, ‘Bu camiyi biz yapacağız, devam edeceğiz.’ 9-10 aydır yapılmıyor. Parası bile ödenmiyor müteahhidin. Dedik ki, ‘Biz ödeyeceğiz.’ Adıyaman Belediye Lideri, bizimle olan kardeşlik protokolünü iptal etti.
*Niye biliyor musunuz? Tahminen kendi de istememiş olabilir. Oradan korktu. O bir şahıstan korktuğu için yazmış olabilir bunu. Kaygı. Ya kaygı olur mu? Devletin valisi yöneticiden korkar mı? Devletin belediye lideri birinden korkar mı? Ben kimseden korkmuyorum.
*Allah’tan diğer kimseden korkmuyorum. Hakkımı savunurum, işimin gereği neyse onu yaparım. Bakın bu evrak yazıldı. Ne oldu bu evrak yazıldıktan sonra?
*Biz o camiyi yapamadık. Çıkıyor Şehircilik Bakanı, ‘İstanbul Belediyesi orayı yapmadı, biz yaptık’ diyor. Hayır; bizim yapmamızı Adıyaman Belediyesi istemedi, engelledi. Bunların siyaset anlayışı bu.
“OYLARINIZI BÖLDÜRMEYİN SEVGİLİ GENÇLER”
*Sevgili gençler, sakın oy kullanmayı ihmal etmeyin. Hiçbir arkadaşınızı unutmayın ve oy kullansınlar. Oylarınızı böldürmeyin sevgili gençler. Oylar Kılıçdaroğlu’na. Bakın oylarınızı böldürmeyin. O denli gerisiyle ilgilenmeyin. Yeni bir devir başlatıyoruz.
