Cumhurbaşkanı seçimlerinin 28 Mayıs’ta yapılacak ikinci tipinden evvel Karar TV’de Taha Akyol, Elif Çakır ve Yıldıray Oğur’un sorularını yanıtlayan DEVA Partisi Genel Lideri ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı adayı Ali Babacan gündeme alaka değerlendirmelerde bulundu.
Babacan açıklamalarından evvel çıkanlar şöyle oldu:
“60 MİLYON SEÇMENİN ÖNÜNDE PALAVRA SÖYLÜYORSUNUZ”
*(Erdoğan’ın PKK’lıların olduğu montaj görüntüyle yaptığı propaganda) ‘Ama montaj lakin şu lakin bu’ ne demek ya? Siz 60 milyon seçmenin önünde palavra söylüyorsunuz. Olmayan bir görüntüyü gösteriyorsunuz. Beşerler size nasıl güvenir? Koltuğu bırakmama o kadar değerli ki her şeyi mubah görüyorlar. Hile mubah, palavra mubah. Bu türlü bir şey olur mu?
“KENDİNE GEL”
*Din alimlerimize soruyorum. Vatandaşın gözünün içine baka baka palavra söyleyerek, montaj görüntü göstererek alınan dayanak helal midir? Seçim yalnızca bir rekabettir. Ali Babacan bu ülkenin düşmanı mı? Ne oluyor? Kendine gel. Sayın Davutoğlu, Sayın Karamollaoğlu bu ülkenin düşmanı mı? Sen kime karşı ne savaşı yapıyorsun? Daha uygun hizmet için siyasette rekabet ediyoruz. Bizi yenmek için palavra söyleyecekmiş. Var mı o denli bir şey? Çıksın birisi, ‘Sayın Erdoğan, Sayın Karamollaoğlu’na karşı seçimi kazanmak için palavra söyleyebilir. Dinimizde yeri vardır’ desin.
*Biz de öğrenelim o denli bir şey varsa. ‘Ama montaj’ dediği görüntü milyonlarca kişiyi etkiledi, o şahıslarla tek tek helalleşmesi lazım. ‘Bu görüntü yalandı. Ben sizi yanılttım, hakkınızı helal edin’ demesi lazım. İnsanları aldatarak seçim kazanmak helal değildir. ‘Helaldir’ diyen din alimi varsa çıksın söylesin. Ben buradan ilan ediyorum.
ÖZDAĞ DEĞERLENDİRMESİ
*(Kemal Kılıçdaroğlu-Ümit Özdağ görüşmesi) İki imzalı bir protokol açıkladılar. Biz bu görüşmelerin öncesinde, ortasında ve sonrasında Sayın Kılıçdaroğlu’yla görüştük. 24 saat içinde 3 sefer telefonda görüşme yaptım. Süreç hakkında bizleri bilgilendirdi. Protokolün kesin halini ben de basına açıklandığında gördüm.
*DEVA Partisi için değerli olan ortak siyasetler metnidir. Müzakereler sürecinde Sayın Kılıçdaroğlu’nun bu husustaki hassasiyetini tekraren muhataplarına ilettiğini biliyorum. Bu referans metinle çelişmeyecek bir çalışmanın kıymeti konusunda mutabık kaldık. Niyet açısından bir çelişki yok.
*Tek tek hukukçu mikroskobuyla incelediğinizde ‘Şu şöyledir’ denilebilir lakin niyet değerli. Sayın Kılıçdaroğlu’nun niyetinin ve müzakereler sırasındaki büyük eforunun ortak siyasetler metniyle çelişmeyecek bir şey ortaya çıkarmak olduğunu biliyorum. Bu mevzudaki hassasiyeti kendisi açtı zati.
*İkinci tıp için ne kadar çok insan, ne kadar çok siyasetçi, ne kadar çok başkan Sayın Kılıçdaroğlu’na takviyesini açıklarsa biz o kadar şad oluruz. Nihayetinde seçimleri kazandıktan sonraki uygulamalar kıymetlidir. O uygulamalarda da Millet İttifakı’nın ortak ve bağlayıcı metinleri geçerlidir.
“MUTABIK KALDIK”
*Seçimden 3 gün sonra altı önder olarak buluştuk. Bütün tahliller örtüştü. Vatandaşlarımızın bilhassa ulusal ve dini problemlerde çok hassas olduğu, bu mevzuda kendimizi biraz daha fazla anlatmamızın gerekliliği konusunda mutabık kaldık.
*Dolayısıyla Sayın Kılıçdaroğlu da o günden sonraki söylemlerinde bu mevzulara biraz daha yük verdi. Siyasetin omurgası ortak siyaset metni. Terörle çabayla yahut göç problemiyle ilgili metindeki hususlara biraz daha vurgu yaptı. Altı parti birbirinin teminatıdır. Vatandaşlarımız her şeyi çok yeterli okuyor.
“TERÖR PROBLEMİNİ ASIL BİZ ÇÖZECEĞİZ”
*Türkiye’nin terör sorunu var. Bu sorunu asıl çözecek olan biziz. Terörle çabada çok kararlı bir tavır ortaya koyacağız. Yalnızca silah değil, her türlü enstrümanı kullanarak, çatışma tahlili alanını da kullanarak bir tahlile ulaştıracağız.
*Terörle çabaya yepisyeni bir perspektif getiriyoruz. Gerçek tahlil burada. Hükûmetin propagandasının palavralara dayalı olduğunu söylüyoruz.
