Çeşme Kıyı Güvenlik Komutanlığı’nda misyonlu Uzman Çavuş Alper Akkaş, arabasını çok beğendiği için kendisiyle görüşmek isteyen ve düzmece isim kullanan Muzaffer Tüz ile geçen yıl 15 Mayıs’ta Musalla Mahallesi Çeşme Otogarı önünde buluştu.
Konya’dan gelen Tüz, eski kız arkadaşının irtibatı olduğu savıyla Akkaş’ı bıçakla öldürüp kaçtı. Taksiyle kaçan Tüz, Bayraklı ilçesinde polis gruplarınca yakalandı.
Polisteki süreçlerin akabinde adliyeye sevk edilen Tüz, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Akkaş ise memleketi Antalya’da toprağa verildi.
OTOMOBİLİNİ GÖRME MAZERETİYLE BULUŞMUŞ
Soruşturmanın akabinde hazırlanan iddianamede, Muzaffer Tüz’ün, eski kız arkadaşını kıskanması nedeniyle Akkaş’ı takıntı haline getirdiği, kendisini uzman çavuş olarak tanıtıp uydurma isimle Akkaş ile toplumsal medyadan irtibata geçtiği belirtildi.
Tüz’ün Akkaş’a arabasını çok beğendiğini ve görmek istediğini söylediği, akabinde da Çeşme’ye gelme konusunda anlaştıkları da iddianamede yer aldı.
Sanık Tüz’ün bıçak satın aldığı, olayı planladığı, belirlediği kurgu dahilinde Akkaş’ı öldürdüğünün altı çizildi.
İddianamede, Tüz, hakkında tasarlayarak taammüden öldürme cürmünden ağırlaştırılmış müebbet mahpus ceza istendi. İddianame İzmir 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edildi.
KISKANDIĞI İÇİN DÜZMECE İSİMLERLE İRTİBATTA KALMIŞ
Davanın 20 Haziran’da görülen duruşmasında savcı, temel hakkında mütalaasını sunup, sanık Tüz’ün kıskandığı için geçersiz isimlerle eski kız arkadaşıyla irtibatı olduğunu düşündüğü Akkaş’a ulaşıp arabasını çok beğendiğini söyleyip görüştüklerini ve olayı gerçekleştirdiğini belirtti.
Savcı, Tüz hakkında ağırlaştırılmış müebbet mahpus isteminde bulundu. Savunmaların akabinde karar açıklandı. Heyet, sanığın takıntı haline getirip kıskandığı için cinayeti işlediğini söylediği R.H. isimli eski kız arkadaşının Akkaş ile rastgele bir ilişkisinin bulunmadığını, aksini ispatlayacak rastgele bir evrakın de olmadığını belirtti.
Sanığın hareketi planlı yaptığı halde ve bir kurgu dahilinde icra ettiğine karar veren heyet, sanığın kendisini kabahatten kurtarmaya ya da atılı kabahati hafifletmeye yönelik beyanlarına prestij edilmediğine vurgu yaptı. Heyet, sanığı tasarlayarak taammüden öldürme cürmünden ağırlaştırılmış müebbet mahpus cezasına çaptırırken, indirim de uygulamadı.
“GERÇEKLİKLE ÖRTÜŞMEYEN SAVUNMALAR YAPTI”
Kararı kıymetlendiren ailenin avukatı Alper Arapoğlu, “Sanık gerek emniyet tabirinde gerek savcılık sözünde gerekse de sorgusunda ayrıntılı bir halde olayı planladığını olayın üzerinden vakit geçmiş olmasına karşın tekrar de işlemeyi başına koyduğu cürmü planladığı halde harekete geçirdiğini anlatmıştır. Hiçbir pişmanlık belirtisi göstermeyen, tabirlerini daima değiştiren, gerçeklikle örtüşmeyen, hayatın olağan akışına alışılmamış savunmalar yapan sanığın takdiri indirim uygulanmadan cezalandırılması gözü yaşlı anne ve babası için ufak da olsa bir teselli olmuştur” dedi. (DHA)
