Geçen yıl Kasım ayında Denizli’nin Pamukkale ilçesine bağlı Pınarkent Mahallesi’nde eşini kürtaj yaptırdığı münasebeti ile bıçaklayarak öldüren Ahmet Emre Irmak (25)’ın yargılamasına devam edildi.
Önceki celsedeki savunmasında “Bipolar bozukluk ve şizofreni rahatsızlıklarım var. Gaipten sesler duydum. Eşimin çocuk aldırdığı, annem ve babamın bu mevzuyu konuştuğunu duydum. Konutta mevzu tekrar açıldığında kulağıma gelen sesleri hatırlayarak sinirlendim. Eşimi babasının konutuna götürürken yolda kayınvalidemin sesini duydum. Onun sevdiği var onu sevdiğine vereceğim diye gaipten sesler duydum. Eşimi bıçakladım” tabirlerini kullanan katil zanlısının akıl sıhhatinin yerinde olup olmadığının belirlenmesi için Manisa Ruh ve Hudut Hastalıkları Hastanesi’ne sevk edilmesine karar verilmişti.
Elif Irmak
‘HASTANE TEŞHİS KOYAMADI’
Tutuklu bulunduğu Denizli D Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’ndan Manisa’daki hastaneye sevk edilen ve burada bir heyet tarafından muayenesi yapılan Ahmet Emre Irmak’a ait rapor mahkemeye ulaştı. Raporda günü birlik muayene ile kesin bir teşhis konulamadığı bu nedenle hastanın bir müddet nezaret altında tutulması gerektiği kaydedildi.
Denizli 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen yargılamada heyetin talebi görüşüldü ve katil zanlısının bir mühlet Manisa Ruh ve Hudut Hastalıkları Hastanesi’nde müşahede altında tutulmasına karar verildi. Zanlının bu ay içinde sevkinin yapılması beklenirken, yargılama 28 Eylül tarihine ertelendi.
‘AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET MAHPUS CEZASI İLE YARGILANIYOR’
Bir yıllık evli olduğu eşini kürtaj yaptırdığı münasebeti ile iki defa göğsünden, sırtından ve karnından bıçaklayarak öldüren katil zanlısı yargılama sırasında 10 yıldır husus bağımlısı olduğunu öne sürmüştü. Genç bayanın otopsisinde kürtaj yaptırmadığı, hatta gebe olmadığı bulgularına ulaşılmıştı.
Zanlı hakkında ‘Kadına Karşı Taammüden Öldürme’ ve ‘Eşi Taammüden Öldürme’ hatalarından ağırlaştırılmış müebbet mahpus cezası talep edildi. Ölen Elif Irmak’ın avukatları ise sanığın akli istikrarının yerinde olmadığına yönelik argümanların cürümden kurtulmaya yönelik uğraşlar olduğunu savunmuştu.
