Hande Baladın: Türkiye’yi tekrar gururlandıracağız
Milletler Ligi Şampiyonluğu ile dünyanın tepesine çıkan ve göğsümüzü kabartan Türkiye A Ulusal Bayan Voleybol Ekibimiz, gözünü 15 Ağustos-3 Eylül tarihleri ortasındaki Avrupa Voleybol Şampiyonası’na çevirdi. Amaç büyük, rakipler kuvvetli.
Türkiye’nin yüz akı Filenin Sultanları’nın ve Eczacıbaşı Dynavit’in yıldız ismi Hande Baladın, kritik şampiyona öncesi, ağır programına karşın bizleri kırmadı, sorularımızı yanıtladı.
– Milletler Ligi şampiyonluğu geldiği o an neler hissettin?
Bir sefer gümüş, iki sefer de bronz madalya kazanmıştık. Muvaffakiyete uzanan yolda aslında yıllara dayanan bir süreç var. Burada altın madalya kazanmak uzun vakittir ana amaçlarımız ortasındaydı. Sonunda da bunu başardığımız için çok memnunum. Kupayı kaldırdığımızda amaçlarımdan birini tamamlamanın rahatlığını ve gururunu ağır bir formda hissettim.
– Önümüzde Avrupa Şampiyonası var. Beklentiler de büyüdü. Avrupa Şampiyonluğu gelir mi?
Hedef final. Madalya için çok önemli rakiplerimiz olduğunu belirtmem gerekiyor. Biz her maçta gücümüzün son damlasına kadar savaşırsak yenemeyeceğimiz bir grup yok. Formdayız ve kendimize güveniyoruz. Umuyorum ki mükemmel bir sonuçla ülkeye dönüp yeniden tüm Türkiye’yi gururlandıracağız.
– Voleybolda önemli bir düzey yükselttik. Bu istikrarın ve muvaffakiyetin sırrı ne?
Yollar içinde çok kıymetli muvaffakiyetler kaydettik. Madalyalar kazandık lakin sporda kazanmak da kaybetmek de var. Bizim için en değerli öge her ne olursa olsun gayretten vazgeçmemek. Kaliteli oyunculara ve teknik heyete sahibiz. Çok çalışıyoruz. Hırslı ve pes etmeyen bir kadromuz var.
– Zehra ile birlikte voleybolun en çok tanınan yüzüsün. Önemli hayran kitleleriniz var. Bazen olumsuz yanları da olabiliyor. Bu bahiste neler söylemek istersin?
Sadece benim değil bütün grup arkadaşlarımın sevenleri her geçen gün artıyor. Alışılmış ki bunu görmek bizi çok memnun ediyor. Voleybolu tanımaya başladıklarını görüyoruz. Biz de tıpkı sıcaklıkla ve içtenlikle olabildiğince onlarla irtibatta olmaya çalışıyoruz. Bizim tanınan olmamız tıpkı vakitte voleybol sporunun da tanınan olması manasına geliyor. Bu yüzden ilginin bizi çok memnun ettiğini söyleyebilirim. Olumsuz yanlarını konuşmaya gerek yok.
– Bu sene Sultanlar Ligi’nde nasıl bir rekabet bekliyorsun?
Dünyanın en düzgün oyuncuları ligimizde forma giyiyor. Bu da ligimizi sürprizlere açık bir tertip haline getiriyor. Her yıl en az 3 ya da 4 ekibin şampiyonluk için gayret ettiğini görüyoruz. Bu yıl da tıpkı heyecanı bir defa daha yaşayacağımıza inanıyorum. Sonunda da biz şampiyon olursak olağan ki çok memnun olurum.
– Seni en motive eden şey ne? Kazanma hırsı mı? Maksatların mi?
Hedeflerimiz olmadan uygun bir atlet olmanın imkanı olduğunu düşünmüyorum. Her yaptığım idmanda, her maçımda çıtayı biraz daha yükseltmenin peşindeyim. Her aşılan çıta yeni gayeler oluşturmak manasına geliyor. Yeni maksatlar de doğal en büyük motivasyon ögem.
– Birebir vakitte Red Bull sporcususun. Bu birliktelik nasıl başladı, bu türlü üst seviye bir sponsorluk hayatında neler değiştirdi?
Red Bull ile yaklaşık iki yıldır yakın bir birliktelik yürütüyoruz. Böylesine büyük bir ailenin içinde olmak bana büyük bir memnunluk veriyor. Voleybolu geniş kitleleri ulaştırmak, daha fazla sevilmesini sağlamak en büyük hayallerim ortasında yer alıyor. Bu hayalin inşasında Red Bull’un değerli takviyelerini görüyorum. İş birliğimizi uzun yıllar sürdürmeyi hedefliyoruz.
– Eczacıbaşı ile voleybol sahnesine çıktın. Sonra kısa bir Sarıyer ve Galatasaray macerandan sonra tekrar Eczacıbaşı’na döndün. Farklı gruplarda oynamak sana neler kattı?
Galatasaray’da geçirdiğim dönem benim adıma çok faydalıydı. En güzel performanslarımdan birini ortaya koydum. Mesleğim ismine da dönüm noktalarından biriydi diyebilirim. Orada aralıksız oynayarak ve sorumluluk alarak kendime çok şey kattım.
